Verka Siderova, sıcak ve güzel sesiyle, “Lale li si, zümbül li si”, “Godini, godini...” “İzgryala e meseçinka” ...gibi sevilen şarkıları icra ediyor. Halk sanatçının uzun zamandır sahnelerden uzak kalmasına rağmen yüzlerce kayıtta olduğu gibi, onun sesi bizi heyecanlandırmaya ve yeni yeni hayranlar kazanmaya devam ediyor. Verka Siderova, 26 Nisan’da 93 yaşını tamamlıyor ve hafızası hala kuvvetli olup mizah duygusu da eskisi kadar sağlam. Halk şarkıları, hayatının bir parçası olmaya devam ediyor ve yaşına rağmen kendisi hala formunu koruyor.
Her gün birşeyler değişiyor ve bu yolun nereye çıkacağını iyi biliyorsun – diye paylaşıyor halk ses sanatçısı. Fakat ben ruh sağlığımı korumaya ve neşeyi kendim yaratmaya çalışıyorum. Canımın sıkıldığı zamanlrda bir mizah şarkısı söylemeye başlıyorum. “İhtiyar olduktan sonra hayattan bezilir” derler, ama öyle değil. Hayat bana çok şey verdi, ben hem Tanrı’ya, hem de anne babama minnetarım. Lakin aldığım herşeyi geri iade etme zamanı geliyor. Zamanımı kitap okuyarak geçiriyorum, kitaplar benim en yakın arkadaşım sayılır. Beyin jimnastiği için de çok fazla bulmaca çözüyorum. Yalnızım, ama yalnızlığın ne olduğunu bilmiyorum. İnsanlara birşeyler bırakabildiğim için çok mutluyum. Bir zamanlar Ulusal Folklor Topluluğunun kurucusu Philip Kutev, şarkılarıma çok değer veriyordu, çünkü bu şarkıları Dobruca’nın Romanya’nın bir parçası olduğu dönemlerde öğrenmiştim. Bizler Bulgarlar, şarkılara ve geleneklerimize o dönemlerde çok değer veriyorduk ve sahip çıktık. Daha sonra öğrendim ki, diğer bölgelerde unutulan gelenekleri bizler korumayı başarmışız. Doğduğum bölgenin şarkıları yanısıra çok iyi de eğitim aldım. Dobriç Lisesi Klasik bölümünde okudum, birkaç dil birden öğrendim, Kuzmanov isminde öğretmenlerimden bir tanesine ömür boyu minnetarım, bende yabancı dillere ve kitaba sevgiyi aşıladı. Halk sanatçısı olarak ise herşeyimi Philip Kutev’e borçluyum. Bizi, sadece değerli eserleri seçmemize, şarkının sözlerine dikkat etmemize ve şarkılarla yaşamamızı öğretiyordu. Folklor topluluğu ile devamlı yollardaydık, Bulgaristan genelinde birçok konser verdik, bu arada genç sanatçılardan yardımımı hiçbir zaman esirgemedim. Birçok şarkıyı kayıt edemedim, hatta sahnede icra edemedim, ama hepsini çok iyi hatırlıyorum. Bazılarını yetenekli ses sanatçısı Dobrin Dobrev’e verdim. Tanrı ona güzel ses vermiş, devamında ise ben ona yardımcı oldum. Ben Dobrin Dobrev’e daha yaşlı halk sanatçılardan öğrendiklerimi aktardım, sanatçılar arasında en fazla değer verdiğim Vılkana Stoyanova’nın yeri bambaşka. Galya Durmuşliyska’ya da şarkılarımdam bazılarını verdim. Bu hayatta işini bitirmek için bir ömür yetmez. İcra edilemeyen birçok şarkım kaldı, ama gençler bu yolda devam ediyor. Bulgar halk şarkının “altın devrinde” yaşamış altın neslinin bir parçası olduğumdan dolayı, mutluyum. Çünkü bu halk sanatçıları, Bulgar halk şarkılarını dünyaya sevdirdi.
Verka Siderova, Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’de çalıştığı günleri de büyük heyecanla hatırlıyor. Burada solo şarkılarının kaydını yaparken kendisini evinde gibi hissetmiştir. Hayranları da onu unutmuyor. Sayılı gün önce bir tv ekibi evine konuk olup Dobrin Dobrev ile Galina Durmuşliyska’nın da katıldığı kısa bir film hazırlamış.