“Snejanka”, Bulgaristan’ın en güzel mağaralarından biridir. “Rodoplar’ın incisi” olarak da bilinen mağarai 100 ulusal turistik yeri listesine dahil edilmiştir. Ancak 145 metre uzun olmasına rağmen “Snekanka” bütün mağara oluşumu çeşitlerine sahiptir. Mağaraya ulaşmak için önce Peştera şehrine gitmeniz, ardından ise Batak şehrine doğru 5 kilometre yol katetmeniz gerekiyor.
“Snejanka” mağarası, müthiş güzelliği ile Pamuk Prenses anlamına gelen adını tamamı ile hakediyor. Novomahlenska nehrinin bundan 3 milyon kadar oluşturduğu mağarada bulunan nesneler, Millat’tan 600 kadar yıl önce burada eski Traklar’ın yaşamış olduklarını gösteriyor. Zamanla unutulan mağara 1961 yılında turistler tarafından bulundu. Snejanka’nın ufak taneli mermerlerin bembeyaz rengi, eşi benzeri bulunmayan bu doğa mucizesini yaratmıştır. Mağaranın “Büyü salonu” adını taşıyan bölümünde zarif mağara oluşumları ve gölcükler arasında gezen gözler, masal kahramanı Pamuk Prenses’in figürünü, yatağını ve sevilen masalın diğer detaylarını kolaylıkla ayırdedebiliyor.
Mağarada her şey kar beyazı dantelden yapılmış gibidir. Snejanka, Bulgaristan’ın en küçük mağaralarından biri olmakla birlikte büyük sayıda stalaktit, stalagmit ve stalakton içeriyor. Burada bulunan beş yer altı gölcükte mağara incisi bile görmek mümkündür. Mağaranın ortasında yer alan yuvarlak ocaklar ise erken demir çağında yaşamış olan insanlardan kalmıştır. Ocakların etrafında ise günlük hayat nesneleri ve öldürülen hayvanların kemikleri bulundu. Yakın şehir Peştera’nın ismi ile ilgili yapılan tahminler arasında Hazreti İsa’dan önce IV. yüzyılda kurulan bu yerleşim biriminin adını Bulgarca mağara anlamına gelen “peştera” kelimesinden aldığı yönünde olanlar ağır geliyor.
Rodoplar’da yer alan “Snejanka” mağarası, 3 Ocak 1961 yılında kaya tırmanışı yapan 3 turist tarafından tesadüfen bulundu. Mağaraya sabahın erken saatlerinde giren tursitler, bütün gün güzelliklerini hayretler içinde dolaştıktan sonra ancak akşam çıkabildi. Bölmelerden birinde bulunan sarkıtların hafif vuruş üzerine çıkardıkları sesler güzel melodi oluşturduğu için bu bölmeye “Büyülü salon” adını, diğerinin tavanından sarkan koyu kahverengi sakallardan dolayı ise “Sakallar salonu” adını verdi turistler. Söz konusu sakallar başka bir şey değil, mağaranın mermer kayaları arasına sızan asırlık kayın ağaçlarının güçlü kökenleridir. “Snejanka” mağarası, meraklı turistlere müthiş güzel karst oluşumları sunuyor. Ayrıca bu mağarayı gezenler buradan güler yüzle ayrılıyorlar. Neden mi? Çünkü yol boyu ve içinde turistlere yön gösteren eğlenceli levhalar vardır. Bazılarında “Acele etme”, “Pes etme”, “Dur ve dinlen” gibi şakacı yazılar vardır.
“Snejanka” mağarası Bulgaristan Turist Birliği tarafından işletiliyor. Birliğin Yürütüm Sekreteri Vantsislav Udev , turistler için mağaraya kolay erişim imkanı ve aydınlatmanın sağlandığını ayrıca rehberlerin hizmet verdiğini belirtiyor ve şunu da ekliyor:
“Snejanka, Peştera şehrindeki turizm derneği tarafından işletiliyor. Mağarada bulunan oluşumların güzelliğini sözle anlatmak mümkün olmuyor, gözle görmek gerekiyor. Mağaraya kadar asfalt yolu gitmiyor, 30 dakika tırmanmak gerekiyor. Snejanka’da araştırılmamış olan birçok galeri vardır. Yolun bittiği yerde araçlar için park yeri vardır. Şehirde bulunan turizm derneği ofisinden rehberler, turistlere tırmanış ve mağaraya giriş konusunda yardım ediyorlar. 100 ulusal turistik yeri rehberinde herkes, mağara ziyaretini organize etmek için gerekli bilgiyi ve telefon numaralarını bulabilir ” diyor Venstislav Udev ve doğanın Snejanka’da yarattığı harikaları görmeyi herkese tavsiye ettiğini de ekliyor.
Çeviri: Tanya Blagova
Fotoğraflar:imagesfrombulgaria.comGözlerini milyarlarca yıldızın ışıldadığı Evren’e çevirip bir an için fanilik ve yalnızlık hissine hiç kapılmamış olan biri var mı acaba? Gözlerimizi kendi hayatımıza dikmiş yaşarken çevremize dair ne kadar az biliyoruz, değil mi? Buna rağmen içimizde..
Zlatograd kasabası her zaman ‘Büyük dünyaya açılan bir kapı’ olmuştur,bunun için sakinleri Bulgaristan’ın buradan başladığını hakkıyla söylüyorlar. Yunanistan ile sınırımızda bulunan kasabaya Ege Denizinin yumuşak ve hayat verici esintisinin yanısıra..
Sofya Hayvanat Bahçesi Başkentin en sık ziyaret edilen ve sevilen yerlerinden biridir. Ülkenin “Yüz Turistik mekanı” listesinde yer alan hayvanat bahçesi, aynı zamanda Balkan yarımadasında en büyük alana yayılan hayvan barınağıdır.1888 yılında Prens..