Bulgar halkının çok eskilere dayanan inancına göre Enövden günü, yılın en gizemli günüdür. Bu günde doğanın mucizevi güç edindiği, otların tedavi özelliği kazandığı, kaynaklardan ise canlı suyun fışkırdığına inanılır. İnsanların bilincinden Enövden yaz mevsiminini başındaki güneşle ve güneş ışığı ile alakalıdır. Rivayetler ve şarkılar, putperestlik zamanında yaşamış olan Enö karakterini anlatıyorlar. Bu günde Enö, omuzlarına kürkünü atıp gelecek kış mevsimi için kar siparişi vermek üzere yola çıkıyor. Halkın inanışına göre şu an güneş, yaza doğru yürüdüğü yolun sonuna gelmiş ve kışa dönmek üzere geri dönmeye hazırlanıyor.
Yine eski rivayetlere göre Enövden’den önceki gece büyücüler dolaşıyor ve bu zaman diliminde yapılan büyüleri bozacak bir güç yoktur yeryüzünde. Ayrıca bu günde mucize etkisi yaratan şifalı bitkilerin kötü insanların eline geçmesinin de tehlikeli olduğuna inanılıyordu.
Günümüzde Enövden günü, şifalı bitkilerden faydalanan halk hekimlerinin günü olarak kutlanır. Şifalı bitkiler çoktandır Bulgaristan insanlarının ev ecza kutusunda ayrı yer tutuyor. Ninelerimizin doğrudan doğadan aldıkları bitkileri biz bugün özel eczanelerden alıyoruz. Sofya’da böyle bir aczanenin yöneticisi olan Tsvetanka Angelova, bitki ekstreleri ile tedavi uygulamak, şakaya gelmez bir iştir diyor ve şunu da ekliyor:
“Ben artık 50 yıldır bitki karışımları hazırlıyorum. Reçete ciddi bir halk hekimi tarafından hazırlandıysa ben içindekilerden hangi hastalık için olduğunu anlayabilirim. Bununla beraber insanlar sık sık söylentilere ve rastgele verilen tavsiyelere güveniyorlar. Bu konuda yeterli sayıda güvenilir kaynak vardır. Her ne kadar her derde derman olan bir bitki olmasa da insanlar sık sık papatya, nane ve duman ağacı yapraklarını arıyorlar. Bitki reçetelerinde en önemli olan şey dozdur. Güçlü etkisi olan bitkiler sadece doktor kontrolünde alınmalı, çünkü alımı riskli olabilir. Ayrıca reçetesiz vermediğimiz şifalı bitkiler de var, çünkü bazı bitki çeşitleri yarar sağlamaktansa sağlığa zarar verebilirler” diyor Tsvetanka Angelova.
Hastalıklardan korunmak için bitkilerden yararlanan Elisaveta Georgieva ise, bahar mevsiminin bu iş için çok uygun olduğunu paylaşıyor:“Bahar mevsiminde demir içeren bitkilerden faydalanıyorum. Isırgan ve oğulotu gibi birkaç bitki çeşidinden alınan bir ekstre var. Demir eksikliği insana yorgunluk hissini veriyor. Bitkiler vücutlarımızı desteklerken sentetik ilaç malzemeleri, karaciğeri zorluyor ve çoğu durumda zararlı yan etkileri oluyor” diyor Elisaveta.
Çeviri : Tanya Blagova
Hollandalı Esther Willems, Lahey’de kurduğu “Zora” adlı Bulgar halk dansları kulübünde farklı şehirlerden ve milletlerden insanları cezbetmeye devam ediyor. 2017 yılında kurduğu,13 kişinin kaydolduğu kulübü zamanla büyüyor ve Willems’in..
Sviştov’a bağlı Vardim köyünün meydanında düzenlenen Nakış Festivali, yaşam ve geleneklerimizin zarif ve renkli bir unsuru olan nakış sanatını tanıtıyor. Festival programında konser, dans masalı, etnografya uzmanlarının konuşmaları, şifalı bitkilerin..
Bulgar folklorunun hayranları, 20 ve 21 Temmuz günlerindeTeteven yakınlarındaki Ribaritsa köyünde 3. Ulusal festivali ve 16. Ulusal gelenekler ve halk kıyafetleri festivali için Kostina mevkiinde bir araya geldi. BTA'nın haberine göre,..