1962 yılında Oda Müziğini büyüsüne kapılan 13 yetenekli müzisyen bir araya gelir. Böylece Avrupa’da en eski oda müziği orkestralarından birinin sanat yolu başlar. Onlarca yıl içinde çağdaş Bulgar müziğinin en parlak temsilcilerinden biridir.Orkestranın kurulması fikri Sofya halk operası müzisyenleri arasında doğar. Mihail Angelov’un orkestra şefliği altındaki ilk konseri büyük alkışlarla karşılanır. Önce orkestranın ismi başkadır. İşte neler anlatıyor kuruculardan biri Aleksandır Popov:
Vasil Kazanciev’ten sonra orkestra şefi Emil Tabakov oluyor.1988 yılından beri ise Plamen Curov. ‘Sofya solistleri 50 yıllık tarihinde milyonlarca izyelici ve dinleyicinin kalbine götüren yolu buldu. Bütün dünyayı gezdi orkestra, Kuzey ve Güney Amerika, Asya ve Avustralya’da konserler verdi. Günümüzde Plamen Curov’un orkestrası yüksek profesyonelliğin simgesidir. Her bir konseri büyük bir kültirel olaya dönüşür. Dünyaca ünlü müzisyenler ülkemizi ziyaret ettiğinde sahnede partner olarak ‘Sofya solistlerini’ tercih eder.
Türkçesi: M. Baharova
Bulgaristan Prag baharı yaşamadı, Kadife devrimi yoktu, Dayanışma hareketi, Havel ve Valensa çapında sosyalizme karşı çıkan ve savaşan adamları da olmadı. Bunun esas nedenlerinden biri halk psikolojisinde gizli belki de ve 9 Eylül 1944 tarihinde..
-‘30 yıldan fazla neredeydin? ’ diye sordular. -Balinanın içindeydim. Hepiniz gördünüz, hepiniz biliyorsunuz, kasten soruyorsunuz bunu. 30 yılı balinanın midesinde nasıl geçirdin? bana sordular. -Bunu da biliyorsunuz- kumarcı..
„Avrupa Birliği mi? Benim tavsiyem: onu hemen kapatın“. Bu sözler korkutucu gelebilir, hele hele Margaret Thatcher tarafından söylenmiş ise ve „Devlet adamı sanatı“ isimli kitabında yer aldıysa. 20.asrın 80`li yıllarında „Demir leydi“ olarak bilinen..