Geçen sene Bulgaristan’da yaşanan banka krizinin ardından, Uluslararası Para Fonu (İMF)nin Bahar toplantısının önerisi üzerine sıra bankaların denetimine geldi. Öneriler, aslında Bulgar Merkez Bankası (BNB)nın bankalara sıkı kontrol uygulama niyetlerine denk geliyor.

2014 yılı, Bulgaristan’da ülkenin 4.büyük bankası - KTB’nin iflasıyla ve bu iflasın yol açtığı gerginlik ve bu krizin banka sisteminde yarattığı sarsıntıyla hatırlanacak. Vatandaşlar arasında gerginlik ve sular durunca 2015 yılı, Bulgar bankalarına yeni bir meydan okuyor. Bu kez tehlike Bulgar Merkez Bankasından (BNB) geliyor, ki banka İMF tarafından büyük bir baskıya tabii tutuluyor.

2014 yılında BNB aniden patlak veren krize hazırlıksız yakalandı ve bu zor durumda aldığı önlemler yetersiz kaldı. 2015 yılında Uluslararası Para Fonu (İMF), BNB’ye, başını çektiği ticaret bankalarının tüm varlığını, hesaplarını ve işlerini daha kararlı ve daha sıkı önlemler almasını tavsiye etti. BNB Müdürü İvan İskrov, bu görevi yerine getirmek amacıyla bankanın bir uluslararasu denetim şirketinin hizmetlerinden yararlanacağını açıkldı. Ana fikir, uluslararası denetim şirketinin çalıştırdığı yabancı uzmanların, analiz ve değerlendirmelerinde daha titiz, daha tarafsız ve daha objektif olmalarıdır. Ancak Bulgaristan şartlarında çalışan yabancı bir şirkete ne denli güven duyalabilir, asıl soru burada. Çünkü son ana kadar KTB, herşeyin yolunda olduğunu iddia ediyordu. Oysa yabancı denetim şirketi işini o kadar sözüm ona gelişigüzel yapmıştı ki KTB’nin gerçek durumu ortaya çıkınca ilgili kurumlar söz konusu şirketin lisansını elinden alacağına dair tehditte bulundular. Fakat herşey kabarık bir ceza ile tatlıya bağlandı. Anlaşılan ticaret bankaları üzerindeki sıkı kontrolü gerçekleştirecek gerek yerli gerekse yabancı kurumlara karşı daha yüksek gereksinimler uygulanmalıdır.

Çeviri: Şevkiye Çakır