Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

1987 yılı- Ruse’nin gaz zehirlenmesine karşı toplumsal protestolar başlıyor

Photo: socbg.com

23 Eylül 1987 yılında Ruse’de Özgürlük Anıtı önünde piyoner (komünist gençlik öğrenci örgütü) çocuklara kırmızı fular takdim töreni düzenlenir. Piyoner teşkilatının üyeleri 9-14 yaş arası gençler olup, faaliyetleri Komsomol Gençlik Örgütünden yönetiliyor.Romanya’nın Cürcü kentinden ise, aynı gün klor kokulu zehirli gaz kokusu yayılıyor. Çocuklar bayılmaya başlıyor, öğrencilerin bazıları boyundaki kırmızı bağcıkları indirip, burnunu kapatıyor ve gaz maskesi niyetine kullanmaya başlıyor.

Ruse anneleri bu olayalar karşısında tarafsız kalmıyor, yönetimin bu soruna göz yummamsına dayanamıyor ve barışçıl protesto organize ediyor. Cürcü’de birkaç yıl önce kurulan klor fabrikası, kapasitesinden 10- 12 kat fazla üretim yapıyor. Bu da havada zehirli klor salgılanamsına yol açıyor. Ruse halkı, sık sık zehirlenme riskine maruz kalıyor. Ruse vatandaşları, zehirli gaz atağına maruz kalıyor, solunum sistemi ve akciğer hastalıkları artıyor, binlerce insan, sağlığını korumak için başka şehir ve köylere göç ediyor.

Снимка

Sosyalizm dönemindeki ilk yurttaş protestosu Ruse’de Kasım 1987’de düzenleniyor. Ana temel insan hakları ve sağlıklı ortamda yaşama hakkını savunmak için, insanlara sokaklara, meydanlara dökülüyor. Birkaç ay sonra Bulgaristan’da ilk en büyük yasadışı örgüt kurulmuş oluyor. Ruse’yi Çevre Koruma Örgütü kuruldu.8 Mart 1988 yılında Sofya’da Sinema Evinde yönetmen Yuriy Jirov’un “Dişay- Nefes al” belgesel filminin neredeyse yasadışı, kaçak gösteriminden sonra, 400 kişi bu komiteyi kurar. Bulgaristan’da komünist rejime karşı ilk protesto niteliğindeki yasadışı örgütün temeli atılmış olur.  

Ruse Çevreciler Komitesinin üyesi yönetmen Malina Petrova, kuruluşunun neden tam 8 Mart günü olduğunu anlatıyor: “Gerginlik ayaklanma ve ihtilal durumuna kadar yükseldi, halk istiyor, talep ediyor, biz organiztörler ise bu akım karşısında ne yapacağımızı düşünüyoruz. O zaman da aklıma “dahi” bir fikir geldi – 8 Mart töreni. Ünlü Sekiz mart bayramları her yerde sürerken, biz de Kadınlar Bayramı başlığı altında toplanabilirdik. “Kuğu” şarkımız için uygun bir gün olurdu 8 Mart”.

Ruse Çevreciler Komitesi Başkanı Georgi Mişev, BNR Altın Fon arşivinde korunan söyleşisinde “Bu hareket, sistemin çöküşünü sezebilen, korkuyu yenmeyi başaran inssnların isyanı oldu” diyor:

“Nefes almak mümkün müydü, bilmiyorum, fakat eski sistemi delip, daha demokratik bir yurttaş toplumu umudu doğmaya başlamıştı. Ruse demokratik çevreciler komitesinin anlamı, dönemin rejimine ilk muhalif gücü oluşturmak ve vatandaş topluluğunun temelini atmaktı”.

Снимка

Bazı görüşlere göre, BKP- Bulgar Komünist Partisi bu muhalif sesleri teşvik etti, kendi insanlarını içeri sızdırdı ve protestoları gerçek yolundan caydırmaya çalıştı.

Bu sesler şimdi de duyuluyor. Tarihçi Bojidar Dimitrov, bu komiteninTodor Jivkov’un Çauşevski ile başetmesi için fikir olarak verildiğini iddia ediyor. Todor Jivkov’un böyle bir fikri var mıydı, etrafındakiler ne diyordu, bu konuda ellerinde delil ve belge varsa yayınlasınlar. Herşeyin emir üzerine yukarıdan geldiğini söylemek kolay, bizi piyon oalrak göstermek de kolay. Ancak bu belgeye 400 kişi gönüllü olarak imzasını attı. Bu iktidara karşı açık bir isyan ve ayaklanmaydı.

Komunist iktidar vatandaşların örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarından korkuyor. Bulgaristan’da spontane ve otantik protestoların eksikliği de bu korkudan kaynaklanıyor.

Ruse’yi koruma amacıyla kurulan Çevre Komitesi sesini yükselterek, demokrasinin ilk kıvılcımalrını atmış oldu. Onlarca yıl süren totaliter rejime karşı ilk gerçek ayaklanmayı da onlar yaptı. Bundan sonraki yıl Jelü Jelev’in rejim karşıtı örgütü kurulu, İliya Minev Bağımsız İnsan Hakları Birliğini oluşturur, Lübomir Sobaciev de, rejim aleyhtarı “Sivil girişim” komitesine başkanlık eder. 45 yıl totaliter dönem ardından demokratik değişimler ve liberal piyasa ekonomisi dönemi gelir.

Fotoğraflar:socbg.com

Çeviri: Sevda Dükkancı 




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Filip Dimitrov hükümeti

1992 yılı-Filip Dimitrov az bir farkla, ancak ebedi olarak Başbakan kaldı

“Görevimiz, Bulgaristan’ı mükemmel değil, normal bir ülke durumuna getirmek. Her insan normal bir dünyada yaşama hakkına sahip, öyle ki, devlet onu boğazlamasın, işini belirlemesin, görüş açısını belirlemesin ve nasıl yaşayacağına dair fikir vermesin...

Eklenme 12.07.2015 09:35

1991 yılı- Elisaveta Bagryana- ebedi ve eşsiz

Güzel, akıllı, yetenekli ve biraz da ekzotik Elisaveta Bagryana, genelde erkeklerden oluşan Bulgar kültür camiasında bir yıldızı gibi parladı. Duygusal, hassas ve narin yapısına rağmen, Bagryana oldukça güçlü çıkar, kendini kanıtlama ve benimsetme..

Eklenme 04.07.2015 08:10

1990 yılı- Zaman bizim mi?

'Umut, inanç, aşk zamanı. Ve akılsızlık.O dönemde Bağımzıs üniversiteliler dernekleri ve 'Ekoglasnost'üyesi Petko Kovaçev işte öyle niteliyor 90’lı yılların başlarını. Olaylar bir sel gibi geliyor. Devlet Konseyi dağıtılıyor, develet iflas ediyor, üç..

Eklenme 01.07.2015 10:30