Lavanta mı? Lavanta denince aklıma gelen ilk şey, yarım yüzyıl önce babamın tıraş olduktan sonra yanaklarına sürdüğü mis kokulu sıvı geliyor. Bu, France 2 TV kanalından meslektaşlarımın benim için lavantanın bir anlamı olup olmadığı sorusu karşısındaki ilk tepkimdi. Arkadaşlar, benden lavanta hakkında Bulgaristan’a röportaj yapmaya gelen ekibine yardım etmemi istiyordu. Bulgaristan’ın lavanta ve lavanta yağı üretiminde dünya çapında lider konumunda olduğu bir gerçektir.
Röportajı yapan Lorraine Gublin ve Yann Moine, Bulgar lavantası efsaneleri ve mitleri yoluna koyularak arayışlarında nelerle mi karşılaştı? İşte Lorraine’nin cevabı: “Hazır fikirlerim veya beklentilerim yoktu. Ama lavanta alanlarının bu kadar dağınık olduğunu ve aralarında bunca yol kat etmemiz gerekeceğini düşünmüyordum.”
Ne yaparsın, çekimlerin çoğunun yapıldığı Gül vadisi, Dobruca bölgesinin enginlerine benzemez. Oradan ziyaret ettiğimiz lavanta yağı üretimi yerlerine az önce koparılmış lavanta dolusu birkaç tır geliyordu. Bazıları, bol üretimin, elde edilen lavanta yağının kalitesini olumsuz etkilediğini ileri sürüyor, ama yakınlarda Kazanlık şehri etrafından şubesini açan Fransız şirketin temsilcileri, böyle mitlere kanmıyor. Fransız şirketin temsilcisi Konstantin Georgiev, şunları düşünüyor: “Kalite farkı olduğu sanılsa da bir lavanta yağı, diğerlerinden daha iyi değildir. Sık sık, parfüm üreticileri, ancak Bulgar, Türk veya Fransız lavanta yağına has bir içerik arıyor. Bu yüzden her lavanta yağı türünden üretiyoruz, bizim üretimimiz veya bir müşterimizin üretimi için kullanıyoruz.”
Ülkemize iş icabı gelen bir gazeteci, lavantayı kendi mesleği yapan insanlardan izlenimlerine dayanarak Bulgaristan hakkında neler mi düşünüyor?
“Burada iki buçuk gün geçirdik, uzun yol kat ettik, ama insanları pek tanıdığımızı söyleyemem. Köydeki evi önünde bitkileri sulayan bir bayana rastladık. İlk bakışta tarım işçisi olduğunu düşündüm, sonra da yurtdışında bilimsel tarım okuduğunu öğrendim. Birinin evi önünde beş dakikalık bir süre için dursan, onunla konuşsan da kendisini tanıdığını, nasıl yaşadığını bildiğini söyleyemezsin. Yurtdışında çalışan insanlara rastladık. Lavanta iş dünyasında insanlar çoğunlukla ihracat için çalışıyor.”
Yann için Bulgaristan’daki ziyaretinin en unutulmaz anı, Zelenikovo köyündeki lavanta yağı üretim yerindeki çekimlerdi. İşte kendisi neler paylaştı: “Manzara çok otantikti. Neredeyse Bertolucci’nin “1900” adlı filmindeki gibi. Her şey çok insaniydi. İnsanlar, eskisi gibi çalışıyordu, bu ise bir röportaj için çok iyidir. Lavanta koparma işi de çok güzeldi. Tüm bunlar anı eşsiz kılan şeylerdir. Eski binalar ve ışık da iyi vizyonun bir parçasıdır.”
Çiçek açmış lavanta bulmanın, en zor iş olduğu ortaya çıktı. Yeni çiçek açmış lavanta sahaları menekşe rengindedir. Çiçekleri eskimiş lavantanın rengi ise açık yeşil oluyor. Kokusu da eşsizdir. İşte bunu nasıl yansıtabilir insan: “Kameranın koku hakkında bir ipucu vermesini çok isterdik. Kameramın dışında bir şeyler bulmak da bu kokuyu yansıtmak çok isterdim, ama şimdiye kadar bunu becermemişim, belki de hayal gücüm yetmiyor.”
Kızkardeşine lavantayı anlatırken ne diyeceği sorusu karşısında Lorraine şu cevabı veriyor: “Lavanta yağı üretim yerine girdiğimde aklıma gelen ilk şey, ninemin fırından kiraz keki nasıl çıkardığıydı. Üretim yerine girildiğinde kokuyu o kadar almıyorsun, ama bütün bedenin lavantaya tepki veriyor.”
Bazı kişiler, lavantayı aroma terapi ile, bazıları dolabındaki veya yastık yanında başucundaki kurumuş lavanta çiçekleri ile bağdaştırıyor. Bulgaristan’da en büyük lavanta yağı üreticilerinden biri olan Nikolay Nenkov’a göre “lavanta, sinir bozukluklarını gidermeleri için insanlara yardım ediyor”.
Bu da kesinlikle ne efsanedir, ne de mittir.
Çeviri: Rayna İvanova
Fotoğraflar: Lüdmil Fotev
1 Aralık tarihinde resmi olarak göreve başlayan Avrupa Komisyonu'nun yeni yönetiminin geçtiğimiz Çarşamba günü onaylanmasıyla birlikte , sadece parayla değil aynı zamanda politika larla da ilgili olan gelecek yıl için Avrupa..
Dünyanın farklı ülkelerindeki Bulgar topluluklarından soydaşlarımızın, ülkemizdeki memurların "Bulgar olduğunu söylüyorsun, ancak Bulgarca bilmiyorsun” azarlamasıyla karşılaşması alışılmadık bir durum değil. Bunlardan biri Arnavutluk’tan Bledar..
Pleven’de Noel köyü kuruldu . Şehir sakinlerinin 2024 yılını uğurlama ve yeni 2025 yılını karşılama heyecanı ve neşesini artırmak için belediye tarafından hazırlanan kutlama programı, 2 Aralık’ta “Vazrajdane” meydanında düzenlenecek olan Noel ağacı..
Dünyanın farklı ülkelerindeki Bulgar topluluklarından soydaşlarımızın, ülkemizdeki memurların "Bulgar olduğunu söylüyorsun, ancak Bulgarca bilmiyorsun”..
1 Aralık tarihinde resmi olarak göreve başlayan Avrupa Komisyonu'nun yeni yönetiminin geçtiğimiz Çarşamba günü onaylanmasıyla..