Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Altın avcıları servet peşinde değil heyecan peşinde

БНР Новини

Bizim topraklarda altın arayışı her daim olmuştur. Ancak son dönemde nehirlerimiz şansını denemek isteyen altın avcıları akınına uğruyor. Nehir yatakları neler saklıyor ve bizde neden zengin olmuş bir altın avcısı yoktur sorusunu, artık beş yıldır kendini bu hobiye veren Lazar Vılneev’e sorduk.

“Bulgaristan’da altın artık 6 bin yıldır, Kuzey Amerika’da ise 18. yüzyılın sonundan bu yana istishal edilmektedir. Dolayısıyla nehirlerimizdeki altın miktarı, Okyanus’un ötesindeki miktarla kıyaslanamaz. Traklar’ın altını madenlerde bakır aletleri ile istihsal etmiş olmaları dikkat çekiyor. Ancak daha sonra Romalılar geldi, lejyonları Vitoşa dağında büyük kazılar yaptı ve altının bir bölümü onlara ücret olarak verildi. Geçen yüzyılın başında ise Makedonya’dan gelip altın stihsali ile geçinen aileler vardı. Gerçi şu anda da ülkemizde altın kaynakları var, ancak miktarı ve altın zerrelerinin konsantrasyonu nedir, orası ayrı bir konudur. Bu yüzden bu işi ancak hobi olarak yapmak gerekir, milyoner olacağı düşüncesi ile bu işe girenler çok geçmeden hüsrana uğrayacak, diyen Lazar devamla şunları paylaşıyor:

Снимка
“İnsanların kıymetli bir maden olan altına karşı duydukları ilgi, çok eskidir. Topraklarımızda teknoloji ile işlenmiş olan en eski altın Varna’nın yakınında bulundu. Yaşı yaklaşık 6500 yıl olarak belirlendi. Hatta İncil’in başında da altın anılıyor”.

Altının yalancı bir cazibesi vardır. Klondayk’ta altın avı sırasında Amerika ve hatta Avrupa’dan 140 000 kadar kişi malını mülkünü rehin ederek, elinde olan son parayı harcayarak maceraya girdi. Oysa zenginlik kazananların sayısı ancak 300-400 kişi kadardır.

Bulgaristan’da bir nevi Klondayk yaşanıyor. Ülkedeki yoksulluktan dolayı altın avcılarının sayısı, bir yıl içinde 400 kişi ile artarak 1500’e çıkmıştır. Ancak bizde altın kumlu nehirler çok olsa da altın miktarı düşük olduğu için hepsi aynı hayal kırıklığını yaşıyorşar.

Altın aramak, hazine avcısı olmakla bir değildir. Hazine arayışı yasaca yasaklansa da tabiat hepimizindir. Dolayısıyla nehir yataklarında altın aramakla saatler, günler geçiren insanlar var. Diğerleri gök taşları arıyorlar, bulunca da iyi para kazanıyorlar. Lazar gibi diğer bazıları ise taşların güzelliğine hayret ediyorlar:

“Bu yeni hobimdir, yarı kıymetli taşlar müthiş güzelliktedir, farklı enerjisi de vardır. Bu taşları Doğu Rodoplar, Ortadağ ve Şumen düzlüğü olmak üzere ancak birkaç yerde bulmak mümkündür. Bu yerlerde Traklar’ın tapınakları da çoktur. Oysa Trak tapınağı olunca etrafta mutlaka altın da oluyor”.

Çeviri: Tanya Blagova

Fotoğraflar: özel arşiv



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“Tisata” doğal SİT alanı zengin bitki örtüsü ve kuş cennetine kucak açıyor

Avrupa’nın en büyük doğal ortamda yetişen, nesli tükenmekte olan Boylu ardıç (Juniperus excelsa) ormanı Pirin Dağı eteklerinde bulunuyor. “Tisata” park alanı bundan 75 yıl önce, 1949 senesinde “Doğal Sit Alanı” ilan edildi...

Eklenme 17.10.2024 06:30

Dünya'nın korunmasına katkı sağlayan Avrupa Uzay Projesi

Kıyamet temalı Hollywood filmlerinde sıklıkla kullanılan olay örgüsünden biri, Dünya'ya çarpacak büyük bir asteroidin konu edilmesidir. Böyle bir felaketin önlenmesi için alınması gereken tedbirler ise durumu daha da..

Eklenme 16.10.2024 15:43
Mariya Guseynova

Mariya Guseynova: Azerbaycan’da kimse bana neden Bulgarca konuştuğumu sormuyor

“Azerbaycan-Bulgaristan Dostluğunu Destekleme” Derneği başkanı Mariya Guseynova, heyecanlı bir sesle " Bulgaristan’ı seviyorum, o benim tarihi köklerimin olduğu ülkedir” diye belirtti. Yılda bir kez ülkemize gelerek ikili işbirliğini geliştirme..

Eklenme 16.10.2024 05:35