Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Kardiyoloji duayeni prof. Grigorov: Sağlığın anahtarı küçük sevinçlerdir

Photo: BNT

National Medical Awards ödülleri tıp alanında önemli katkılardan dolayı doktorlara, hastanelere, kliniklere ve ekiplere verilmektedir. Bu yıl ömür boyu onur ödülü, ülkemizde kardiyoloji uzmanları arasında duayen olan prof. Mladen Grigorov'a sunuldu. Bir dizi kardiyoloji hastanesinin yöneticiliğini yapmış bulunan profesör Grigorov ailesinde ilk tabip olan dedesinin bundan 100 küsür yıl önce Fransa, Montpellier'de tıp bölümünü bitirdiğini anlatıyor. Profesörün babası da aynı yolda gitmeyi seçti ve yine Fransa'da Strasburg'ta tıptan mezun oldu. Anne ve babası arasındaki aşk da orada alevlendi ve profesör Grigorov kendini şakasına " Strasburg aşkının meyvesi" olarak tanımlıyor. Ailede son iki nesil profesör Grigorov'un oğlu ve torunu da aynı yolda gidiyorlar.

Profesör Grigorov'a ödülü nasıl duydularla kabul ettiğini sorduk.

"Bu dünyada her ne olursa olsun her minnet ve şükran, insana memnuniyet veriyor. Üstelik minnettarlık sadece Bulgaristan'da değil, dünyanın her yerinde az görülen bir şeydir artık. 78 yaşındayım, yarım yüzyıldır doktorluk yapıyorum. Doğal olarak bu ödüle layık görülmekten memnuniyet duyuyorum ".

Profesör Grigorov, ülkemizde invaziv cerrahinin kurucularından biridir. Sözlerine göre invaziv prosedürler tıpta önemli bir ilerlemedir, çünkü anlaşılır bir dilde anlatmak gerekirse "kalbin, ak ciğerlerin ve midenin içine girmeden" çağdaş teşhis ve tedavi mümkün değil. İnvaziv kardiyoloji asıl gücünü kalp hastalıklarında gösteriyor ve iskemik kalp hastalığının yaygınlığı artarken bu yöntem teşhisten öte tedavi imkanını da sağlıyor.

Ömur boyu onur ödülünün bu yılki sahibi, ülkemizde kalp kateterizasyonu yapan ilk uzmanlardan biridir. Bulgaristan halkı diğer Avrupa devletlerine nazaran daha hasta mıdır sorusu üzerine profesör Grigorov şu cevabı verdi:

Benim şahsi izlenimlerime göre biz sıradan Avrupalılar'a göre daha hasta değiliz. Genetik olarak biz belki de sağlıklı bir milletiz, ancak Dünya Sağlık Örgütüne göre "sağlık" bedeni, ruhsal ve sosyal refah anlamına gelmektedir. Bedeni sağlığımızın ortalama Avrupa düzeyinde olduğunu kabul edersek sosyal durumumuz ve ondan kaynaklanan psikolojik dengemizin iyi bir düzeyde olmadığını düşünüyorum. Fakat bu durum sadece ülkemiz için geçerli değil. Son dönemde açıklanan verilerin skandal niteliğinde olduğunu düşünüyorum. 1 milyar insan iyi veya nispeten iyi yaşarken 6 milyar insan kötü veya çok kötü yaşıyor. Finansal kaynakların yarısının insanların yüzde 1'lik bölümününün elinde olduğu açıklandı. Devamlı açılan bu uçurum hastalıkların bir çok yönde yayılmasına yol açtı. Bulgaristan'da ölüm vakalarının yüzde 70'i kadarı damar hastalıklarının sonucu olurken gelişmiş Avrupa ülkelerinde ve ABD'de bu oran yüzde 50'dir. Bu yüzde 20'lik fark hiç te az değil. Problem nedir diye soracak olursanız söyleyeyim - sıfır düzeyinde profilaktik, hastane öncesi sağlık hizmetlerinde kargaşa durumu, hastaların durmadan bir yerden başka yere yönlendirilmesi ve Sağlık Kasasının hortumlanması. Reform herşeyden önce profilaktik, hastane öncesi yardım ve ülke nüfusunda sağlık kültürünün oluşturulmasıdır, şeklinde konuştu profesör Grigorov ve bazı tavsiyelerde bulundu: daha çok hareket edin, asansör kullanmayın, merdivenlerden çıkın. Ovidius'un "Ulaştıklarını unutma" sözünü de hatırlatan kardiyolog, küçük şeylere sevinin diyor, çünkü küçük şeylerin bize verdiği sevinç, stresi azaltıyor. Oysa bütün patolojik hastalıkların temelinde stres yatıyor.


Çeviri: Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“Slava” adlı son Bulgar denizaltısının hikayesi

Beloslav, Varna gölünün bir kolunun kıyısında yer alan küçük bir şehirdir. Şehrin mütevazi limanında Slava adlı tek Bulgar denizaltısı demirlenmiş bulunuyor. Deniz aracı uzun zamandan beri Karadeniz’in sularına dalarak açılmıyor ve günümüzde..

Eklenme 16.03.2025 06:15
İliyan Çolev, Razgrad'da din dersi öğretmeni

Ebeveynlerin %62’si okullarda zorunlu “Din dersi” istemiyor

“Roditeli” Derneği’nin 3042 ebeveynin katılımıyla gerçekleştirdiği ankete göre, ebeveynlerin %62’si okullara zorunlu “Din ve Ortodoksluk" dersi getirilmesine karşı çıkıyor , sadece %10’u din eğitimi eksikliğini önemli problem olarak..

Eklenme 14.03.2025 06:00

Avrupa’nın festival şehirleri Sofya’da düzenlenen forumda deneyimlerini paylaşacak

13 ve 14 Mart’ta Sofya’da Bulgaristan Festivaller Birliği (BFB) tarafından organize edilen “Festival ve şehir” başlıklı konferans gerçekleştirilecek. Konferansa Avrupa Festivaller Birliği(EFA)’nden uluslararası uzmanlar katılacak. Forumda,..

Eklenme 13.03.2025 06:10