Bundan kısa zaman önce ünlü Bulgar gazeteci ve yönetmen Milen Getov’a “Joseph Herbst” Yaşam Boyu Başarı Ödülü verildi. Milen Getov’a bu ödül, 70 yıldır mesleğinde ödün vermeği için sunuldu. O, gazetecilik mesleğini seçmediği, gazetecilik mesleğinin onu seçtiğini söylüyor. Bu olay, 2. Dünya Savaşı sırasında cephede meydana geliyor. Kendisi cepheden birçok yazı gönderiyor. Ayrıca Milen Getov’un ismi Sofya’nın tarihi ve bugüne ile yakından bağlantısı var. Ayrıca yönetmen olarak 200 kısa belgesel filmi, bunun dışında da 1000 sinema, belgesel, röportajı, seyahatname, sanat programları ve dizisi var. Şu anda 20. asra ve aynı zamanda da yeni yüzyıla ışık tutacak bir üçleme üzerinde çalışıyor. 6 Aralık’ta 90 yaşını tamamladı.
Üç tarihi dönemi yaşamışsınız: Bulgaristan Çarlığı, sosyalizm ve demokrasi dönemleri. Her birini nasıl değerlendireceksiniz?
“Soru biraz karmaşık, çünkü insan gençliğini hayatının en güzel dönemi olarak kabul ediyor. Söz edilen dönemlerden en fazla birinci dönemi beğeniyorum, yani çocukluk ve gençlik yıllarımı, 9 Eylül 1944 yıllına kadar dönemi. Bulgaristan Çarlık dönemini siyasi model olarak değil de, ekonomi, ilişkiler, eğitim ve ahlaki değerler olarak beğeniyorum. Soyalizm döneminin iyi ve kötü tarafları vardı, şimdiki dönemden ise hiç bahsetmek istemiyorum...
Sizce bu üç dönemi anlatmak neden o kadar önemli ?
“Önemli çünkü genç nesil, bu söz konusu dönemler hakkında yeterince bilgiye sahip değildir. Gençler, neyin iyi, neyin kötü olduğunu bilme hakkına sahipler. Bu da tamamen tarafsız olan değerlendirimelerle yapılmalı.”
Sizin için “Joseph Herbst” Yaşam Boyu Başarı Ödülünün ne anlamı var?
“Benim için bu büyük bir ödül, üstelik onun çalışmalarını da çok iyi biliyorum. 9 Eylül dönemi öncesi tüm gazetelerin baş yönetmenleri Bakanlar Kuruluna, Başbakanın odasına davet edilirdi. Yurtdışı ziyaretlerde büyük gazetelerin yönetmenleri heyetlere eşlik ederdi veya Parlamento’da kabul edilecek bir tasarı veya kanun öncesi gazetelerin baş yönetmenlerine önceden haber verilirdi. Tek sözle gazetecilik o dönemde bir işaretti, gazeteciliğin bir düzeltici görevi vardı.”
Burada hatırlatmak gerekiyor. Milen Getov eski, anılmış bir sülaleden geliyor- Pırliçevi sülalesi. Vatanseverlik ve anılara saygı, büyük ihtimalle oradan geliyor. İşte bundan dolayı anılarını bir üçlemede toplamaya karar vermiştir.
Çeviri: Şevkiye Çakır
Fransa, Sorbonne Üniversitesinden bilim adamları “Etara” etnografik köy ve açık hava müzesinin kültürel mirasını inceleyecek. Bulgaristan Ulusal Televizyonu BNT’nin haberine göre, Fransız bilim insanları “Etara” köyünden enteresan somut ve..
Varna'daki Bulgar Ulusal Uyanış Müzesi, Popovo kasabasındaki Tarih Müzesi koleksiyonundan 15 otantik yöresel kıyafetlerinden oluşan bir koleksiyonu sergiliyor. Değerli geleneksel halk kıyafetleri Elhovo, İvaylovgrad bölgelerinin yanı sıra şu anda..
7 Şubat’ta prömiyer gösterimi olacak yeni Bulgar filmi “Terapi” ABD ve Avrupa’da bazı uluslararası festivallere katılmaya hak kazandı. BTA’nın verdiği bilgiye göre, film İtalya Salerno ve ABD’de 25. Uluslararası Santa Fe Film Festival inde..
Silistra Drama - Kukla Tiyatrosu, bu yıl Akçaabat kentinde 12.’si düzenlenen Uluslararası Erol Günaydın Tiyatro Günleri ’ ne katıldı . Topluluk,..