Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Plovdiv’in küle dönmüş kültürü

БНР Новини
Photo: BGNES

21 Ağustos günü Plovdivli hayırsever Dimitır Kudoğlu’nun 154. doğum yıldönümü tamamlandı. Kaderin cilvesiyle  Kudoğlu’nun ebediyen Plovdiv’e vasiyet ettiği tütün depoları çıkan yangın sonucu küle döndü. İnşaat çıkarları Plovdiv halkı için bu binalar bir mimari kalıttan çok daha fazlasını ifade eder. Bu binalar, farklı davalar adına büyük kaynaklar ayıran ünlü bir Bulgarın hayırseverliği ve asilliğinin bir sembolüdür.

O dönemde varlıklı yurttaşlar gelirlerinden büyük bir cömertlikle para bağışlamanın yanısıra devlet de bağışçı iradesinin yerine getirileceğini garantiliyormuş. Örneğin, Plovdiv tütün depolarının bağışı Halk Meclisi tarafından 1926 yılında oylanan bir yasa ile korunuyormuş. Hedef, depolardan alınan kiraların Plovdiv Hayırseverlik ve Halk Sağlığı Evi’nin varlığı için kullanılmasıymış. Yeni sağlık kuruluşunun binası için Kudoğlu, tarafından satın alınmış olan ‘Tsar Simeon’ otelini öneriyor.

Hayırseverlik ve halk sağlığı evi.

Sağlık Kuruluşu’nun açılış gününün eski stile göre 8 Kasım 1927 tarihinde kutlanan Dimitrovden gününe denk gelmesi bir rastlantı değildir.

Bu olayları anımsatan tarihçi Vladimir Balçev’in sözlerine göre Kudoğlu mütevazı bir tören istemiş olmasına rağmen, halk bağışçıyı kutlamak ve yaptıkları için kendisine teşekkür etmek için sokaklara dökülmüş. Yeni hastane yolunda her taraftan ‘Ura’ sesleri geliyor, çiçekler atılıyormuş. Bu, bu hastanede ücretsiz tedavi görme olanağı alan binlerce insanın minnettarlığının ifadesiymiş. Bu asil dava adına Bakanlar Kurulu’nun 4 Ekim 1932 tarihli kararnamesiyle bu sağlık kuruluşu her türlü gümrük, vergi ve ücretlerden muaf tutulmuştur. 1940 yılında III Çar Boris ve Çariçe Yoanna da bu hastaneyi ziyaret ediyor.

Binlerce Plovdiv sakini minnetarlığının ifadesi olarak şehir sokaklarına dökülüyor.

Vladimir Balçev bu konuda şöyle diyor:‘Bu sağlık kuruluşu ve tütün depolarından sağlanan paralar sayesinde binlerce Plovdiv sakini yeniden sağlığına kavuşmuştur. O zamanın korkunç hastalıklarından biri olan verem de bu hastanede tedavi ediliyormuş. Zamanı için bu çok modern hastanenin çok iyi bir sağlık ekibi ve modern tıp cihazları varmış. Hastane, Plovdiv için büyük bir kazanımmış. Kent için bu kadar çok yapmış olan Kudoğlu hakkıyla Plovdiv’in en büyük hayırseveri sanılır. Üçüncü nesil tüccar olan Kudoğlu büyük varlığından para ayırarak Bulgarlardan başka Türklere de yardım edermiş.Şimdi ise Plovdivliler onun bırakmış olduğu her şeyi silip ortadan kaldırdılar. Hastane de, tütün deposu da artık yoklar. Bunların satılması yasa dışı prosedürlere karıştı. Plovdiv’e ebediyen vasiyet edilen bir miras olarak bilinen bu mülkün herhangi kuruluş tarafından satılması yasa dışı bir olgudur. Tütün eskisi gibi bura halkının bir geçim kaynağı olmasa da bu binaların varlığı kanımca yeniden değerlendirilmeliydi. Devletimiz, kültür varlıklarını muhafaza etmek zorundadır. Plovdiv’in eski Belediye başkanlarından Bojidar Zdravkov’un 1936 yılında  Eski Şehir ‘deki evlerin şimdiki gibi yıkılmasına gidilmemesi için bunları restore eden insanlara vergi ve farklı ücretler uygulamayacağını ilan etmiştir.’Hayırseverlik ve halk sağlığı evi yönetimi hayırsever işadamı ile birlikte (ortada).

Viyana mimari stilinde inşa edilen ve zengin süslerle kaplı cepheye sahip bu tütün deposu binaları kentin gerçek bir mimarlık eseri olup görülmeye değerdi.Binaların günümüz şehir ortamına kazandırılması ile ilgili olarak Plovdiv Tarih Müzesi Müdürü Stefan Şivaçev şunları belirtti:

‘Selanik’te modern bir gençlik merkezine çevrilmiş olan böylesi bir sanai mahalleyi gördüm. Bunun içinde yer alan 30 kadar eski tütün deposu ve fabrikası resim galerisi, gece eğlence yerleri, disko, fast food lokantalarına dönüştürülmüştür. İngiltere, Fransa ve Almanya’da ise böyle binalar müze komplekslerine çevrilir.

Plovdiv’in ‘Avrupa’nın Kültür Başkenti 2019’ programına alınan mekânların bir bölümünü teşkil eden ve şimdi küle çevrilen tütün depoları kente Kültür Bakanı Vecdi Raşidov’u da getirdi. Kendisi, daha sıkı bir kanun kabul edilmesi ve devletin kültür anıtlarına özen ve bakımının artırılması gereğine değinirken şöyle dedi:

‘Şahsi fikrim, söz konusu binanın yenilenmesi gerektiğidir. Bir kültür anıtına sahip olan biri, bu mülk için sorumluluk taşıdığını bilmeli. Kimi insanlar, bunun yerine yeni bir binanın yükseltilmesi gerektiğini ileri sürüyorlar. Kanımca bina yeniden inşa edilmeli ve bu mümkündür. Eylül’de ilgili yasaya düzenlemeler önererek kanunu ihlal edenlere büyük cezalar uygulanmasını isteyeceğiz. Bunun gibi kültür anıtlarının sorumsuzca yıkılması ve yokedilmesi asla kabul edilemez. Kültür anıtlarına yatırımlar yapılabilir ancak sahipleri sorumluluktan muaf tutulamaz.


Çeviri: Neli Dimitrova 


Fotoğraflar: arşiv



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Odesos’ta 2.- 3. yüzyıldan kalan hasar görmemiş anıt bulundu

Odesos /Varna/ şehrinde Roma döneminden kalan ve ön tahminlere göre 2. veya 3. asra ait eşsiz bir heykel bulundu. Varna demiryolu istasyonu yakınındaki inşaat kazı çalışmalarında ortaya çıkan arkeolojik bulgu, hemen Bölge Müzesinden..

Eklenme 16.10.2024 06:15

Önümüzdeki haftalarda Sofya’da Fransız kültürü rüzgarı esecek

Fransa’nın Bulgaristan Büyükelçiliği ve Fransız Enstitüsü, Fransa ile Bulgaristan arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının 145’nci yıl dönümü vesilesiyle Sofya’da bir dizi kültürel etkinlikler düzenliyor. Yıl sonuna kadar film, gösterimleri,..

Eklenme 15.10.2024 06:15

“CineLibri” Uluslararası Sinema ve Edebiyat Festivali başlıyor

NDK- Milli Kültür Sarayı’nın Bir No’lu salonunda özel törenle  “CineLibri” Uluslararası Sinema ve Edebiyat Festivali’nin 10. jübile bölümü  bugün açılacak. Bu sene festival  “Sonsuz şiir”  temasıyla gerçekleşecek. Forum, çağdaş İtalyan sinemasının dâhisi..

Eklenme 10.10.2024 07:00