Bulgaristan ekonomisinin güncel durumunu değerlendirmek üzere ülkemize gelen Uluslararası Para Fonu İMF’nin heyeti, çalışmalara başladı. Bulgar yetkililerinin yabancı finans uzmanlarının önüne hoş sürprizler ve müjdeler sunacakları şimdiden belli. Çünkü sadece Başbakan Borisov değil, siyasetteki karşıtları ve bağımsız uzmanlar da Bulgar ekonomisinin çoktandır olmadığı kadar iyi bir performans gösterdiğini söylüyorlar.

Reza Baqir başta olmak üzere fonun Washington uzmanları, ülkemize çok uygun bir anda geliyor – bankalara uygulanan stres testleri yeni tamamlandı. Bundan iki yıl önce KTB bankasının aniden iflas etmesinin yol açtığı krizin ve diğer bazı büyük bankalarda da gizli sorunların olduğu yönündeki söylentilerin de etkisi ile birçok kişi testlerin sonuçlarını endişe ile bekliyordu. Sonuçlarsa endişeye mahal olmadığını gösterdi, bankaların istikrarlı, sağlam, hatta fazlası ile kazançlı olduklarını ortaya koydu. 7 aylık dönemde elde edilen 460 milyon avroluk kar tutarı, finans kuruluşları için gerçekten parmak ısırtan bir sonuç. Durum sırf özel sektörde değil, kamu finanslarında da iyi. Hazine girdileri arttıkça artıyor, hatta artık fazla veriyor. Bu haber de kuşkusuz İMF uzmanlarının kulaklarına hoş gelecek.

Ekonomi ile ilgili iç açıcı veriler, bundan kısa süre öncesine kadar imkansız görünen bazı rakamlarla tamamlanıyor. Avrupa standartlarına göre kayda değer olan yüzde 3’lük GSYİH artışı ve son onyıllarda rekor olan yüzde 7’lik işsizlik oranı söz konusu. Bulgar yönetimleri, 6 milyar avro tutarındaki dev hazine yedeği ile ve 10 milyon turisti bulduğu söylenen, bundan önce görülmemiş uluslararası turizm patlaması ile de böbürlenme fırsatını kaçırmayacaklar.

Ekonomideki manzara bu kadar şirin olurken enflasyon, daha doğrusu deflasyon ve artışını sürdüren dış borç verileri, bazı kaygılara yol açıyorsa da enflasyon artık sıfırın o denli altında değil, dış borç da diğer bazı Avrupa ülkelerindeki düzeylerden uzak kalıyor.

Bu arada ekonomide herşeyin güllük gülistan olduğu izleniminin edinilmesi yanlış olur. Hem ekonomik hem sosyal anlamda esas sorun yoksulluk olmaya devam ediyor. Avrupa’nın en yoksul ülkesinin nüfusu da en fakir. Lakin bu bir-iki yılda, 10 veya 20 yılda değişecek bir durum değil ve İMF bu gerçeği herkesten iyi bilmek durumunda. Bu yüzden Fon için ülkenin uzun fakat doğru yolda gittiğinden emin olmak en önemli. Oysa bundan en azından şimdilik şüphe yok.

Çeviri:Tanya Blagova