‘İspanya’nın sesi’ olarak bilinen Montserrat Caballe, Sofya’nın Ulusal Kültür Sarayı’nın büyük konser salonundaki sahneye çıkarak güçlü manevi varlığını sezdirdi. Kendisi, kızı Montserrat Marti, tenor Geordie Gallant ile beraber Bulgaristan Ulusal Radyosu Senfoni Orkestrası’nın eşliğinde unutulmaz bir temsil sundu.Konser sırasında farklı opera aryaları, ikili, uvertür ve prelüdler; konuşmalı bölümler, şarkılar, koro parçaları ve danslardan oluşan İspanyol müzikli oyunu zarsuela türü icralar sunuldu. Bulgar seyircileri böylelikle yüce Maria Callas ile kıyaslanan son divalardan birinin ustalığı ile temas kurma olanağı buldu.
Hatırlanacağı üzere, Montserrat Caballe’nin ilk büyük başarısı, New York’un Carnegie Hall sahnesinde Lucrezia Borgia’yı canlandırdığı 20 Nisan 1965 tarihinde meydana geldi. Bunu, Gounod’nun ‘Faust’ operasına katıldığı Metropolitan Operası’na davet izledi. Dünya şanı Freddie Mercury ile beraber ‘Barcelona’ hitini icra etmesinden sonra daha da arttı. Kariyeri esnasında Caballe Puccini’nin ‘Madame Butterfly’, ‘Turandot’, ‘Tosca’ ve ‘’Gianni Schicchi’, Giuseppe Verdi’nin ‘Trubadur’ ve diğer operalarından roller canlandırmıştır. Luciano Pavarotti ve Placido Domingo ve daha birçok sevilen tenorlar ile sahnede partnerlik yapmıştır.
‘Kocam, bana sık sık hayatımı bir kitapta anlatmam gerektiğini söylüyor anca bunu yapmayı başarabileceğimi düşünmüyorum. Çünkü anılar konuşmakla ifade edilir, bunlar yalnız siyah ve beyaz değiller.’
‘Opera tarihçesinde her zaman fevkalade güzel sesler olmuştur ancak seçkin olanlarının bulundukları daha yüksek basamak her zaman mevcut olmuştur. Kanımca, bestecilere ve söylediği stile her zaman sadık kaldığı için Montserrat herkesin üstünde bulunur. Caballe bir Melek’tir.’
Çeviri: Neli Dimitrova
BTA’nın aktardığına göre, 27 AB üye ülkesinin her birinden altışar şarkının yer aldığı bir “AB Şarkı Kitabı" (EU Songbook) yayınlandı. Kitabı hazırlayan “AB Şarkı Kitabı Derneği” ( Еuropean Union Songbook Association ), “Şarkı sıralaması,..
Kottarashky , yeni yüzyılın birinci onyılında sahneye çıkan en ilginç sanatçılardan biridir. Bu lakabın arkasında duran Nikola Gruev , farklı tarzları karıştırarak durmadan denemeler yapıyor. Bulgar folkloruna olan standart dışı bakışı ile..
“ Zaydi, Zaydi, Yasno Slantse ”- Bulgaristan'ın en güzel ebedi halk şarkılarından biridir. En az beş yüzyıl boyunca bir melodi olarak var olduğuna inanılıyor. Lyuben Karavelov'un derlediği ve 1878 gibi erken bir tarihte Veliko Tarnovo'daki..