Bulgaristan, 8 Mart gününü kutlayan ilk ülkelerden biridir. Ülkemizde 8 Mart, 1911 yılında kutlanmaya başladı. Günümüzde, her yerde olduğu gibi ülkemizde de işverenler, kadınların emeğini öderken pek te cömert davranmıyorlar. Ancak ülkemizin 8 Mart’ta övünebilecekleri de az değil – örneğin bilimci ve mühendis olan kadınların sayısı bakımından ülkemiz, Avrupa Birliğinde ikinci sırada yer alıyor. Bulgar kadınları, bir koltukta iki karpuz taşınmaz sözüne meydan okuyorlar – iş hayatına atılırken, karyer yaparken ev işlerini de çeviriyor, annelik görevini de en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyor. İyi de bu durum bir elmanın iki yarısı olarak düşünülen kadın - erkek modelini çarpıtmıyor mu? Bu soruyu, güzel ve zeki, enerjik, güçlü ve duygusal olan, yani kendi kılığında kendini iyi hissetmek için gerekli tüm niteliklere sahip bir kadına sorduk. Jimnastik çalıştırıcı Diana Hristova şu cevabı verdi:

“Günümüzde durum biraz farklı. Kadınlar en az erkekler kadar başarılıdır ve bu durum iki cinsiyet arasındaki ilişkileri bir ölçüde değiştiriyor. Romantik arka planda kaldı sanki. Tabii bunda biz kadınların da suçu var” diyen Diana, Bulgar kadınlarının günlük hayat dinamiğine rağmen kadın edasını canlı tutmayı başardıklarını söylüyor. Kadının yaptığı işten memnuniyet duyması gerektiğinin çok önemli olduğunu öne süren Diana, kendi işinin spor olduğunu paylaşıyor.

“Küçükken 8 yıl zarfında klasik ve modern bale yaptım ve baleden vazgeçince amatör olarak yapabileceğim bir spor arayışına girdim. Kombine jimnastiği beğendim. Her kadın için mükemmeldir. Vücudu şekillendiriyor, fakat fazlası ile ağır ve yorucu olomuyor. Gerekli eğitimi alarak çalıştırıcı oldum, diyor Diana ve amatör sporcular arasında popüler olan bir sözü de paylaşıyor: “Spor yap. İlk bakışta insanın karakterine aşık olan yok” diye. Formda olmaya çalışan kadınların sık sık yaptıkları hatalar nedir sorusu üzerine Diana şu cevabı veriyor: “İki temel hata var. Birincisi yanlış beslenme ve özellikle çok sıkı diyetler ve iştah bastıran ilaçların boş yere alınması. Beslenme, bireysel bir şeydir. Herkesin metabolizması farklıdır. 40 yaşını dolduranlarda metabolizma daha yavaş oluyor ve beslenirken dikkatli olmak gerekiyor, fakat bence bununbaşka bir yolu var – antremanları artırmak. Ne kadar çok antreman yaparsak beslenirken o kadar rahat olabiliriz”.

Çeviri: Tanya Blagova