En yetenekli Bulgar ressamlardan biri olan Georgi Jelezarov’un 120. yıldönümü dolayısıyla Sofya Şehir Galerisinde büyük bir sergi açılıyor. Serginin başlığı ‘Cezayir ve Sofya arasında ışık arayışı’ olması bir rastlantı değil. Genç Jelezarov Mısır’ı tanımayı hayal ediyormuş. Sergi küratörü Stanislava Nikolovva izah ediyor:
‘Maalesef Mısır’a gitmeyi iki kez denemektedir, ancak vize alamıyor. Bundan dolayı ikinci denemede Cezayir’e varıyor. Orada ressam olarak çok çabuk iş bulabiliyor. Prestijli bir işletmede desen çiziyor. İyi para kazanıyor, iyi geçiniyor. Aynı zamanda sözüm ona ‘temiz’ sanatı da bırakmıyor. Yani 1926 - 1928 yılları arasında yoğun olarak resim çiziyor, ressam olarak kendini geliştiriyor.Sanatının Cezayir dizisinde bunu hissediyoruz. Enteresan bir ayrıntı. Bulgar sanatında Kuzey Afrika’nın bu ilk tanıtımıdır. Jelezarov Cezayir’den döndükten sonra yeni buluşlar peşindedir. Çok çalışıyor ve 1941 yılında Sofya’da ikinci sergisini açıyor. Olağanüstü başarı kaydediyor. Hatta Saray’a satışlar gerçekleştiriyor. Prenses Evdokiya bir tablo satın alıyor.1944 yılından sonra Jelezarov sanat dünyasından uzaklaşıyor. Yani resmetmeye çalışmaya devam ediyor, fakat hiçbir sergide hiçbir yerde eserlerini göstermiyor, bir şey satmıyor. 1982 yılında vefat ediyor.‘
Jelzarov’un sevdiği konular ne?
‘Köy hayatına kendini adaması çok ilginç. Emek, çalışanlar görüyoruz eserlerinde. Köyü seviyor ev hayvanları. Sergide görebilirsiniz hem evcil hayvanlar, hem hayvanat bahçesinde resmettiği hayvanlar var. Sanatının bir başka büyük bölümü de çiçeklerden oluşur.‘
Jelezarov’un eserlerinde ressamın ruhu, lirik kişiliği yansımaktadır.Sergi fotoğrafları: Veneta Pavlova
Çeviri: Müjgan Baharova
“Nova” televizyonuna konuşan geçici hükümette Kültür Bakanı Nayden Todorov , Razgrad ve Smolyan’daki tiyatrolarda mali suistimallerin tespit edilmesinin ardından, “ Başka yerlerde de hükümet fonlarını hortumlamaya yönelik planlar olup olmadığını..
Yurtdışındaki Bulgar Kültür Enstitüleri'nin başlıca işlevi, Bulgar kültürünün başarılarını tüm çeşitliliğiyle ev sahibi ülkenin izleyicilerine sunmaktır. “Programımız zengin ve renkli olmalı ki herkes kendisi için ilginç bir şeyler bulabilsin” -..
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..