Başsavcı ve gaz sektöründen önemli bir işadamı arasında ülkenin siyasi hayatı ile epey ilişkili olan başka bir işadamının aracılığı ile yapılan görüşme, artık iki aydır gündemden inmiyor. Son dönemde tartışmalar, somut olayın ötesine giderek kuvvetler ayırımının içinden çıkılmaz derinliklerine kadar yayıldı. Anayasa’da yasama, yürütme ve yargı erki arasında net ayırım olsa da kuvvetler arasında ve içlerinde tırmanan gerginliğe bakarsak anlaşılan o ki şu an böyle bir ayırım yok.
Hafta sonunda gazetecilere konuşan Başsavcı Sotir Tsatsarov, sadece kendisinin değil, yasama ve yürütme erkinin tüm temsilcilerinin de hangi kişilerle ve nasıl görüşebileceklerinin açıkça düzenlenmesine çağırdı.
Tsatsarov ayrıca sadece Başsavcının değil, Yüksek İdare Mahkemesi ve Yargıtay başkanlarının da bir nevi kontrol mekanizmasına tabi olmaları gerektiğini savundu. Lâkin Başsavcıya göre bu mekanizma, Yargıtay başkanı Lozan Panov’un istediği gibi Anayasa değişikliği ile değil, sadece Yargı Yasası ve Ceza Kanununda düzenlemelerin yapılması yolu ile getirilebilir.
Aslına bakarsak Başsavcının açıklamaları, Yargıtay başkanının bazı edimlerini yetkinliğini sorguluyor. Cumhurbaşkanı Rumen Radev de başsavcı ile iki işadamı arasındaki görüşmenin usulsüz olup olmadığına hükmedecek olan özel bir komisyonun kurulması yönündeki Lozan Panov’un çağrısını tatmin etmeyerek tutumunun yerindeliğine soru işareti getirdi.
Yargıtay başkanının tutumunu yorumlayan Rumen Radev, cumhurbaşkanlığı makamının yargıda kişisel entrikalara alet edilemeyeceğini söyledi ve yargı temsilcilerinin siyasi yorumlardan kaçınmaya, siyasetçi olmayı isterlerse de yargı sisteminden çıkmaya çağırdı.
Yargıtay Başkanının iddialarına Başbakan Borisov da sıcak bakmadı. Borisov, kendisini ancak yargı reformundan sorumlu Başbakan Yardımcısı Ekaterina Zaharieva ve Adalet Bakanı Tsetska Tsaçeva’nın huzurunda dinlemeyi kabul etti. Yapılan görüşmenin ardından Borisov açıklama yapmazken Tsatçeva, Panov tarafından şimdiye kadar yapılan yargı değişikliklerinin “reform taklidi” olduğu yönündeki yorumuna itiraz etti, Zaharieva ise kendisinin daha somut konuşmaya çağırdı.
Yargıtay başkanınca yapılan bazı açıklamalara bakarsak memnuniyetsizliğinin devam etmesini ve şimdiye kadar uğradıkları başarısızlıklara rağmen Meclis’te temsil edilen siyasi güçleri de argümanları ile meşgül etmesini bekleyebiliriz. Kuvvetler ayırımı ile ilgili konulara akıl erdirmekte zorlanan sıradan vatandaşların bu skandal ihtilafın derinliklerini idrak etmeleri de güç görünüyor. Ama tartışmanın bunca zamandır böylesine yüksek düzeyde yürütülmesi, insanların olayların gidişatını ilgi ve merakla izlemelerine sebep oluyor. Tabii vatandaşların demokratik değişikliklerin başından çeyrek yüzyıl sonra ülkemizde kuvvetler ayırımı ile ilgili problemlerin hala sürmesinden dolayı memnuniyetsizlik duymaları da epey doğaldır.
Çeviri: Tanya Blagova
Yunanistan 2030 yılına kadar ordusunu modernize etmeyi planlıyor Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Silahlı Kuvvetlerinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin planını parlamentodaki partilere sundu. Öngörülen değişiklikler ordunun üç..
Üç yılda yedinci kez Bulgaristan vatandaşları milletvekili seçimini yaptıktan sonra, seçim neticeleri bazı kulis arkası oyunları da su yüzüne çıkardı. Kesin oy sayımında %4 olan barajı aşmak için %0.01 oyu yetmeyen “Veliçie” partisinin..
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..