Ortodoks Kilisesi, 8 Kasim’ı Başmelek Mikail’i “Ruhların koruyucusu ve kötülüğe karşı savaşan ordunun sembolik komutanı” olarak anıyor. Melekler, “Tanrının elçileri” sayılır. Onlar, ölümsüzdür, akıllı, tertemiz ve parlak ruhlar olarak bilinir ve bundan dolayı da ikonografide kar beyaz kıyafetleri ve kanatlarla tasvir edilirler, öyle ki, Tanrı'nın emirlerini yerine getirme hızının bir simgesidirler. Melekler sayısızdır, ancak Ortodoks Kilisesi büyük yedi başmeleği anıyor. Oların, insan ruhunun kurtarılmasında çok önemli rol oynadıklarına inanılır. Vaftiz edilirken her Hıristiyan bir koruyucu meleğe sahip olur.
İncil’e göre, Başmelek Mikail, ruhların koruyucusu ve kötülüğe karşı savaşan ordunun sembolik komutanıdır. Ortodoks ikonlarında Başmelek Mihail, elinde mızrak ile şeytanı ayaklarıyla çiğnerken tasvir edilir.
Halk inançlarında ise, Başmelek Mikail, “canı alan” melek olarak bilinir. Halk, onu, ölüm döşeğinde olan birisini canını almak için elinde kılıç ile ziyaret ettiğine inanır. Daha sonra Başmelek Mikail, canını aldığı kişiyi, öbür dünyaya götürür ve kişinin günahkar olup olmadığına bakıldıktan sonra Aziz Pertus ile ya cennete, ya da cehenneme gönderirler.
Başmelek Mikail (Arhangelovden) Gününde Bulgaristan’ın birçok bölgesinde azize adanmış kurbanlar kesilir. Kadınlar, “Tanrı ekmeği” olarak adlandırılan özel hazırlanmış ekmekler yapıp dağıtırlar.
Çeviri: Şevkiye Çakır
Bir coğrafya haritası 1877- 1878 Rus- Türk Harbi ardından modern Bulgaristan’ın doğuşuna yardım eder. Avusturya- Macaristan İmparatorluğundan araştırmacı, tarihçi, seyyah Feliks Kanitz (1829 – 1904) 3200 köy ve kasabayı gezen ve onlar..
Anıtlar, geçmişte yaşanan önemli olayların anısını canlı tutmaktadır. Çoğu, fedakarlığı, vatanı savunurken hayatını kaybeden kahramanların yattığı toprakları anlatır. Tarihçiler ise, bu tarih parçacıklarını bir araya getirerek zamanın genel tablosunu..
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayı yine kapımıza dayandı, bereketiyle geldi. Bu yüzden biz de "Merhaba ey şehr-i Kur'ân! Merhaba ey şehr-i sıyam! Merhaba ey şehr-i kıyam! Merhaba ey şehr-i gufran! Ve Merhaba ey şehr-i insan!" diyerek uzaklardan..
Maneviyat dolu bir mevsimin son demlerini yaşıyor, son güzelliklerini temaşa ediyor, son nefeslerini teneffüs ediyoruz. Tutulan oruçlarla biraz olsun..