24 Mayıs Bulgar Kültürü ve Slav Yazısı Günü başkentte “Gifted Sofia” sergi salonunda nedeniyle grafiti sanatıyla Kiril alfabesine adanan bir uluslararası sergi açıldı. Etkinlik ikinci kez düzenlenirken sergi fikri küratör Varna street-art sanatçısı Aleksi İvanov’a ait.
“2017 yılında sergide bir tek Bulgar grafiti sanatçıları katıldı ve büyük rağbet gördü. Bu yıl Aleksi İvanov, sanatçı çevresini artırmaya ve Makedonya, Sırbistan, Ukrayna, Rusya, Yunanistan ve Litvanya’dan sanatçıları dahil etmeye karar verdi – diye anlatıyor serginin gerçekleşmesinde yer alan Nikolay Petrov. Aleksi İvanov uzun zamandır grafiti sanatıyla resmedilen Kiril alfabesini inceliyor ve araştırıyor, çünkü bu sanat, sergiye katılan tüm ülkelerde uzun zamandır mevcuttur. Kiril alfabesinin tanıtılması fikri işte buradan doğdu. Şahsi görüşüme göre, bu hem eski, hem de çok değerli birşeydir ve bundan dolayı, hayatını devam ettirmek amacıyla yeni zamanın dili, günümüzün dili ile yorumlamamız gerek.”
Grafitler, alt kültür olarak Bulgaristan’da geç bir dönemde - 20.yüzyılın 90’lı yıların sonunda ortaya çıkıyor. 2002 – 2003 yıllarına kadar güçlü bir açılım yaparken Bulgaristan, Avrupa sahnesine çıkıyor ve farkediliyor. Birçok sanatçı yurtdışı etkinliklerine katılıyor, isimleri herkes tarafından biliniyor, sanat tarzları yurtdışında da rağbet görüyor. Bugün, yeni bir genç sanatçı dalgasına şahit oluyoruz. Bazıları tek başına takılırken (writer), diğerleri ekip (creator) olarak çalışmayı tercih ediyor.
Organizatörler, Bulgar alfabesinin 30 harfini ve Rusçadan “Э” harfini grafiti sanatıyla yaratılmasına karar veriyor. davetli 31 grafit sanatçısı eserlerini gönderiyor.
“Sanatçılar, takma adlarının ilk harfini kullanmaya ve resmetmeye davet edilirken her harf, farklı grafiti ustası tarafından yaratıldı. Renk, tarz, teknik ve çizim yüzeyi sınırlaması olmadığından dolayı, burada karma teknikler, kalem çalışmaları, birkaç pano ve birkaç nesne görüyoruz. Bu yıl ilginç olanı, şimdiye kadar hiç rastlamadığımız grafiti sanatçılarını ağırlamaktı. Onlarla ve eserleriyle tanışmak benim için çok ilginç oldu."
Aslında grafitiler, kentsel alanın bir parçası olarak sadece yazıtlar veya çizimler değildir.
“Graffit, özgürlük demek, bu sanatın her boyutunda ifade özgürlüğü, yorumlama özgürlüğü demektir. Orada, hiç bir sınırlama olmadan kendini özgürce ifade edebiliyorsun. Nesneleri, gördüğün gibi, hissetiğin gibi çiziyorsun. Grafitiler, kendinizi yaratıcı bir şekilde ifade etmenizi sağlayan hislere yakındır. – diye yorumluyor Nikolay Petrov.
Bu özgürlüğü ve kişisel vizyonu, sanatçıların çeşitli renkli ve beklenmedik yaratıcı kararları ile çeşitli ifadeleri ve kendine özgü ifade biçimleri, 5 Haziran'a kadar sürecek olan “ Grafiti sanatıyla Kiril alfabesi ” sergisinde görülebilir
Fotoğraflar: Desislava Semkovska
Çeviri: Şevkiye Çakır
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..
Yurtdışındaki yurttaşlarımız için yazılan eski ve yeni metinlerden oluşan repertuvarı ile Avrupa’daki 17 başarılı gösterinin ardından “Masal posta kutusu” edebiyat formatı Avrupa tunesine daha 11 yer ile devam ediyor. Etkinlikte Aleksandır..
Varna’da düzenlenen 42. “Altın Gül” Bulgar Film Festivali’nde uzun metrajlı film dalında büyük ödülü, Petar Valchanov ve Kristina Grozeva ikilisinin yönettiği “Triumph” filmi kazandı . Film aynı zamanda iki yönetmenin Decho Taralezhkov..
M. Şükrü Hanioğlu’nun “Atatürk- Entelektüel Biyografi” kitabı “Atatürk- İdeolojiler Tarihi” adı altında Bulgarca okurlarıyla görüşecek. Prof...