Dahi şair Hristo Botev'in ruhunun en derinköşelerine dokunan kadınlar, dikkat çekici, eğitimli ve misyonu olankadınlardı. Onlarısadece güzel, zarifve eğitimli olarak tanımlayamayız, onlar aynı zamandayaşamını yüksek ideallere adamıştır. Kim onlar ve neden şairin gölgesinde kalmışlardır?
Günümüze gelen az sayıdaki biyografik verilerden eşi Veneta hakkındaaz biraz bir şeylerbiliyoruz. Yıllardır, Bulgar şair ve devrimcinin düşüncelerisadece ve sadece vatanın kurtuluşuna adanmış olduğunu okudukokulda. Kalbinde bir kadını sevecek, başka bir aşka yer olmadığına ikna olduk.
Ve bu iddiaların kanıtı olarak araştırmacılar, şairin, halkı acı çekerken aşkı düşünemediğini söylediği "Do moeto pırvo libe” – “İlk yârime”şiirine işaret eder.Fakat Botev'inyürüttüğüdavayadaha derin bakarsak,yaşamında aşkı tüm boyutlarıyla keşfedebiliriz. Yayıncı Plamen Totev iştebu fikirlebüyük şaire ilham veren aşkı ortaya koyan şiirleri yeniden yayınladı:
“Ünlü “Do moeto pırvo libe” şiirin başlığını koydukkitaba. Ve tüm diğer şiirlereve onları yazma sebeplerini de ekledik. Botev’in sevdiği kadınlar hakkında Lüdmila Gabrovska’nın çalışmasını da dahil ettik.”
Plamen Totev'e göre, Botev'in biyografileri arasında şaire ilham veren kadınlara veonların önemine yer verilmiyor. Yeni kitapta Lyudmila Gabrovska, otantik tarihi kaynaklardan yola çıkarak, Botev'in kalbinde iz bırakan kadınlarıhassasiyetle anlatıyor ve belgesel doğruluğa dayanıyor:
“Gerçekten az bilinen bir yönünü gösteriyoruz. Aşkın kendisi için ilham kaynağı olan bir erkek imajını gösteriyoruz. Lyudmila Gabrovskayaaz bilinen gerçekleri araştırdı. Küçük veson derece zarif bir kitap meydana geldi. Renkli resimler, Ralitsa Dençeva'ya ait. Botev'in sevdiği kadınların otantik fotoğrafları da var.”
Botev’in hayatında iz bırakan kadınlar üç. İlki, Rusya'da eğitim görmüş bir öğretmen olan Paraşkeva Şuşulova. Son derece zeki ve saygılı bir kadın ve belki de bu nitelikler Botev'i çekmiştir. İkisi Rusya'da tanışırlar. Daha sonra Paraşkeva’nın öğretmen olduğu Kalofer'de görüşürler. “Do moeto pırvo libe”şiirini acaba Paraşkeva’ya mı adandı, yoksa Botev’inbir sonrakisevgilisi MariyaGoranova’ya mı?Bazı çağdaş varsayımlara göre Mina adıyla tanınan Mariya Goranova’nın“harika sesi” anlatılıyor bu şiirde. Prag'daeğitim alan Mina parlak müzikkariyerinden vazgeçerve Bulgaristan’akadınları eğitmek misyonunu üstlenmek için döner.
Üçüncü kadın, o zamanki toplumun önyargılarına rağmen, ilk kocasından ayrılıp çocuğu ile Romanya'ya kaçan çok güçlü bir kadın olan Veneta'dır. Orada Hristo Botev ile tanışır ve arkasında durur ve onu yürüdüğü yolda destekler:
“Gerçekten Botev’in standartimajının dışına çıkmaya çalıştık.Normal bir insan olarak algılanmasını istiyoruz. Amacımızsansasyonel yaratmak değil, mantıklıolarakbir yaşam öyküsünü anlatmak. Büyük şair ve devrimci Botev’in hayatını ve aşkını anlatmaktır.”
1994 yılında “Balkanton”un kapatılmasından sonra Bulgaristan ’ da gramofon plağı üretilmedi, ancak bu durum 2025 yılında değişecek . BTA’ya konuşan İliya Grigorov, ülkede ilk vinil fabrikasının açılacağını ve Balkanlar’daki türünün tek örneği..
Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’ye konuşan “More ot Lübov” (Aşk Denizi) programının sunucusu, “ Nataliya Simeonova ” Vakfı’nın, Bulgar rock müziğinin efsane ismi Kiril Mariçkov’un adını taşıyacak bir okuma evi tescili için belgeler sundu ğunu duyurdu...
Rodoplar’da Momçilgrad’ın Konçe köyü yakınlarında, yol kenarındaki çeşmeyi görenler, onu ormanın ortasında bir sanat galerisine benzetiyor. Yusein Yusuf’un babası 1885 yılında çeşmenin yapımına başladı, bir sene sonra vefat ettikten sonra ise inşaat..
3 Mart Bulgaristan Milli Bayramı ve Osmanlı egemenliğinden kurtuluşunun 147. yılı münasebetiyle Yambol Bölge Kütüphanesi “Bulgaristan’ı okuyalım”..