Razgrad Belediyesi Çocuk ve Gençler'de Topluma Karşı Yönelik Fiiller Komisyonu Sekreteri Diana Gospodinova, topluma karşı yönelik eylemlerin önlenmesinde esas görevin aileye düştüğünü, ailenin ardından ise okul ve kuruluşların geldiğini öne sürüyor. Erken çocukluk yaşında aile ortamındaki iletişim sürecinin önemine dikkat çeken Gospodinova, maalesef ailenin terbiye işlevini her zaman yapmadığını da ekliyor.

"Veliler sık sık verdikleri örnekle kötü alışkanlıklar oluşturuyor. Çocuklarına yeterince ilgi göstermemeleri ise onları suça sürüklüyor" diyen konuğumuz şöyle devam etti:

"Çocuk ve ergenlerin hepsi fiziksel, ruhsal ve sosyal anlamda olgun değildir, fakat normal ailelerde yetişenler, topluma karşı yönelik eylemlerde bulunmuyor".

Razgrad'daki komisyonun bu yıla ilişkin analizine göre suça sürüklenen toplam 33 çocuktan 18'i, tam olmayan ailelerden geliyor. Velileri boşanan ya da vefat eden bu çocuk ve gençler, kendini birey olarak ispatlamak üzere izleyecekleri bir modelden yoksun kalmış durumdadır. Kriminel suç işlemiş ve hüküm işlemiş bulunan problemli çocukların sayısındaki artışın endişe verici olduğuna dikkat çeken Gospodinova, ailelerin maddi sıkıntılarının, kötü yaşam şartlarının ve kontrol eksikliğinin de yetişmekte olanların davranışlarına yansıdığını söylüyor. Boşanmış ailelerin çocukları, büyük anne ve dedeleri tarafından yetiştirilenlerin de aynı şekilde hassas durumda olduklarını anlatan konuğumuz, televizyon ekranı, Internet ve elektronik oyunlardan kopyalanan modellerin de çocukları suç işlemeye itebileceğinin altını çiziyor.

"Çocuk ve gençleri yasa dışı eylemlere sürükleyen sebeplerden bir diğeri de arkadaş çevresinde lider olma isteği olabilir. Buna meydan verilmemesi açısından aile ve okulun rolü önemlidir. Çocuğun menfaatinin birinci yerde tutulması ve gerekli ilginin sağlanması yolu ile bu tür problemleri çözmek mümkündür".

Razgrad Belediyesi bölgesinde çocuk ve ergenler tarafından topluma karşı yönelik işlenen eylemlerde düşüş izlendiğini belirten Komisyon sekreteri, en sık kayda geçen suç olayınıon hırsızlık olduğunu açıkladı. Cep telefonu, para, kişisel eşya hırsızlığı olduğu gibi mağazalardan mal çalma olayları da tespit edildi. Toplum veya kişilere ait mülkiyete hasar getirme, kamu düzeni ve kimlik belgeleri yasası ihlalleri de var. Yıl içinde toplam 6 dayak atma olayı saptandı, maalesef bu olaylara iştirak eden kızlar da var.

Bütün fiillerin ailelerin düşük sosyal statüsü, veliler tarafından kontrol uygulanmaması, gelir, ilgi ve dikkat eksiklğinin sonucu olduğuna bir kez daha çeken Gospodinova, şöyle devam etti:

Suça sürüklenen, suç işleyen çocuklarla pedagog, psikolog ve hukukçular çalışıyor, onların tutumu, ve değerler sisteminin değiştirilmesi yönünde, çocuk ile ebeveyn arasındaki iletişimde yapılan hataların düzeltilmesi için çaba sardefiliyor.

Diana Gospodinova, çocuklarının terbiyesini ihmal eden ebeveynler hakkında da ihtar, danışma ve para cezası gibi önlemlerin alınabileceğini belirtti ve bu yıl içinde terbiye seminerine zorunlu katılım şeklinde beş ebeveyn hakkında önlem alındığını da belirtti.

Okullarla projeler şeklinde ortak çalışmalar yürütülüyor. Ne gibi mi? Dünya hoşgörü, arkadaşlık ve aile günlerinde farklı etkinlikler düzenleniyor. Yarışma ve tartışmaların yapılması yolu ile çocuklar arasındaki ekip çalışmaları ve empati teşvik ediliyor. Bu etkinliklere veliler de katılıyor.

Son üç yılda Komisyon tarafından çıkarılan pozitif takvim, Razgrad belediyesi topraklarında yer alan bütün okullara dağıtılmakta. Bu takvimde kucaklama günü, sevgi günü, mutluluk, öpücük ve sevgi günü, okulda şiddet olayları ile mücadele günü gibi uluslararası çapta kutlanan günler ve etkinlikler özellikle işaretlenmiş bulunuyor. Böylece bu günlerin pozitif etkinliklerin düzenlenmesi, öğrencilerin aralarında iyi niyetle ve hoşgörü ile iletişim kurmaları, iyilik ve güzellikleri görmeleri konusunda özendirilmesi amaçlanıyor.

Topluma karşı yönelik fiillerin önlenmesi açısından okul dışı aktiviteler ve sporun faydalarına dikkat çeken ve vicdanlı bir vatandaş olarak büyümesi için her çocuğun sadece maddi ihtiyaçlarının karşılanması değil, konuşmaya, destek almaya ve dinlenmeye de ihtiyacı olduğunun altını çizen Diana Gospodinova "Daha iyi ve daha sorumlu olalım, hem öz çocuklarımız, hem diğer çocuklara sevgi ve ilgi gösterelim" çağrısında bulundu.

Çeviri: Tanya Blagova