Ocak ayının sonunda ülkemiz Bulgaristan, “GASTRONOMİX 2020” Sergisine ev sahipliği yaptı. Dünya çapından ünlü aşçıların katıldığı festivalin odak noktasında bu yıl Balkan mutfağı oldu.

Gastronomi günlerinde Bulgaristan’ın yiyecek-içecek dünyasının kalbinin attığı bu serginin düzenlenmesinde büyük katkıları olan Londra Le Cordon Bleu'nun Mutfak Sanatları Akademisi direktörü Emil Minev, Bulgaristan Radyosuna konuştu:

Gasronomix sergisinde bu yıl Balkan mutfağı ağır bastı. Bu amaçla, Bosna-Hersek, Arnavutluk, Türkiye, Bulgaristan ve hatta İspanya’dan usta aşçıları davet ettik. Ve son derece başarılı geçti, diyebilirim.

Fakat serginin en iyi tarafı, çok fazla gençin gelip, konuşmaları ve yemek sunumlarını izlemesi oldu, gerçi serginin çok fazla ilgi uyandıracağından şüphem yoktu. Yine de çok sayıdaki ziyaretçi, beklentilerimin çok üzerinde oldu. Konuşmalardan ve yemek gösterilerinin ardından gençlerin yoğun ilgisi, soruları, merak ettikleri beni gerçekten çok etkiledi ve şaşırttı. Bu çok çok olumlu.

Şef Emil Minev, “Gençlerin yurttuşına gitmeyip ülkemizde kalması için neler yapılmalı” şeklindeki cevaı şöyle oldu:

“Ben, herkesin Bulgaristan’da kalıp, hayatını burada geçirmeleri fikrine katılmıyorum. İnsan, kendi kaderini kendisi bulmalı ve belirlemelidir. Son 2 gün zarfında, burada “GASTRONOMİX 2020” Sergisinde yurtdışında çalışıp ülkeye dönen çok fazla meslekdaşıma ve arkadaşıma rastladım. Hatta büyük bir bölümü, bugün burada bulan ve sunum yapan aşçı şeflerin büyük bir bölümü aynı fikri paylaşıyor.  Başka yabancı bir ülkeye gidip, öğrenip yurda dönmek gibi bir durumda kötü bir şey görmüyorum. Hatta dönmesen bile kötü birşey yok, bence. Dünya açık bir yer, bugün sınır diye bir şey kalmadı. Mesela insan ABD’ya, Asya’ya veya Güney Amerika’ya gidebilir. Ülkenin tamamının taşınacağı diye birşey yok. Genç bir aşçının yurtdışında öğreneceklerini burada öğrenemeyeceğini, çok iyi biliyoruz. Genç bir aşçı yurtdışına çıkabilir, Le Cordon Bleu Akademisinde eğitim görebilir, Le Cordon Bleu Akademisinde çalışabilir ve  daha sonra yurda dönebilir.

Londra Le Cordon Bleu'nun Mutfak Sanatları Akademisi direktörü Emil Minev,'e Akademinin en yeni etkinliklerini de sorduk:

Dedi ki: “Bizler Akademi olarak en ilginç dönemimizi yaşıyoruz. Son derece ciddi bir şekilde çalışmalar yürütüyoruz. İki yeni okul açtı geçen sene, bir tanesi Filipinlerde ve bir tanesi Brezilyada olmak üzere Güney Amerikada 2 okul açtık. Önümüzdeki yıl ise Çin’in başkenti Pekin’de de bir okul açmayı planlıyoruz. Müdür olduğum akademi, Londra’da bir restoran ve okul açıyor. Aynı zamanda 5 bin sayfalık bir ansiklopedi hazırlıyoruz. Bu yıl akademimiz “Le Cordon Bleu” (Mavi Kurdele) 125. yılını kutluyor. Bu yıldönümü nedeniyle çok kapsamlı bir yarışma düzenliyoruz.

Şef Emil Milev’e, mutfakta hep kadınların yemek yapmasına rağmen, en büyük, en ünlü aşçıların erkeklerin olduğunu sordumda şu cevabı aldım:

Evet, büyük kadın şefler de var, daha az sayıda da olsa. Hatta 3 “Michelin Yıldızı”na sahip kadın aşçılar da var. Maalesef,  bu bir gerçek, mesela bizim okulda eğitim görenlerinin yüzde 65’şi kadın, ama yine de erkek şefler daha fazla.

“Di Vino” dergisinin Baş redaktörü Veselina Marinova’dan “GASTRONOMİX 2020” Sergisi hakkında bilgi aldık:

Bizler - Di Vino Dergisi, Inter Expo Center ve Otelciler ve Restoran Sahipleri Birliği olarak bu festivali hazırladık.

Bu yıl 4. Gastronomix Sergisi oldu. Program son derece etkileyici, çok ilginç olurken çok yoğun geçti. Bu yıl Balkanları tanıtmaya karar verdik, çünkü Balkan mutfağı sınırsız bir mutfaktır. Ayrıca Balkan mutfağı çok az araştırılmıştır. Bu nedenle Balkanlar'dan birçok aşçıyı davet ettik.

Amacımız, bir taraftan ortak noktalarımıza değinmeleri, diğer taraftan ise her şefin kendi ülkesine özgü yemekleri tanıtmasıdır.

Gençler için bir festival bir bayram diyebiliriz. Burada gerek profesyonel aşçi okullardan öğrenciler, gerekse diğer gençler ilham alabiliyor, çünkü buradaki usta aşçılardan öğrenebilecekleri çok şey var. Burada Balkan aşçılarının yanısıra, şef Emil Milev de geçerli. Hem konuşması, hem de yemek hazırlaması ve sunumn büyük ilgi gördü.

Çok fazla gençin bu festivale katılması bir rastlantı mı?

Sizlere evet cevabını vermek isterdim, ama gençlerin, şef aşçı mesleğinin ne kadar önemli bir meslek olduğunu anlamasını isterdim. Son yıllarda farklı televizyon kanallarında çok değişik yemek programları yapılıyor ve şef, aşçi mesleğine ilgi gün geçtikçe artıyor. Ama bu sadece işin görülen tarafı. Aslında bu yolda yürümeye karar veren gençlerimizn bu mesleğinin ne kadar önemli ve beraberinde büyük sorumluluklar getirdiğini bilmelerini isterdim.

Yine de Gastronomix Sergisinin görevini yerine getirdiğinini düşünüyorum!

Fotoğraflar: Şevkiye Çakır ve Food & HoReCa Exhibitions -Bulgaria