Bugün Muzaffer Aziz Georgi anılıyor. Ayrıcainancımızı ne kadar koruduğumuzu, ilkelerimiz adına nelerden vazgeçebileceğimizi ve onları yüksek sesle duyurmak ve savunmak için ne kadar cesur olduğumuzu göstermek için bir nedendir.
Kendimizle yüz yüze gelmemiz gerekiyor mu?
Genç bir subay olarak Aziz Georgi, Romaİmparatoru Dioklitianos’u silahla değil, hayatını Tanri’sına feda ettiği şehitliği ile yener.
İlk bakışta Aziz Georgi, bugün arzuladığımız herşeye sahipti – yüksek rutbe, saygı, mal, mülk. Buna rağmen, Dirilen Mesih'in her zaman güvenebileceğimiz yolun, doğruluğun ve sevginin taşıyıcısı olduğu gerçeği adına onlardan vazgeçti.
“Fedakarlık, hayatımızda yapabileceğimiz birçok şeyintemelinde yatıyor– diyor “Dveri” Eğitim Girişimleri Merkezi’nden Dr. Zlatina Karavılçeva ve devam ediyor. Bugün mümkün olduğunca düşük bir maliyetle mümkün olduğunca daha fazla şeyi elde etmeye çalıştığımız da bir gerçek. Her azizin geçmişi da bunu gösteriyor, eğer inandığımız dava uğruna ciddi bir fedakarlığa hazır değilsek , bizler hiçbir şeyi elde edemeyiz.Eğer insan, inandığı ideal adına bir şeyi feda etme acısını hissetmezse, her şey boşuna demek. “
Aziz Georgi’nin Tanrı ile kişisel bir görüşmesı oldu. Bundan dolayı da maruz kaldığı işkenceye dayanabildi ve gerçeği kararlı bir şekilde savunabildi.
“Her birimizin vicdanını inciten, ona acı veren ve huzur vermeyen bir şey vardır –sözüne devam ediyor Zlatina Karavılçeva. Ve eğer, karşımızdaki insan ve halkımız adaletsizliğe uğramış ve bu durum vicdanımızı sızlatmış ise, sırf huzurumuzun bozulmaması için bu adeletsziliği görmemezlikten gelmeyelim.
Çevremizde haksızlık yaşandığı durum karşısında baskı altında tutulan vicdan bir anda saatli bombayı andırıyor ve er geç bu vicdan bizde patlayacak.
Bundan dolayı varacağımız en önemli sonuç şu: vicdanımızın sesini bastırmayalım ve korkuyu yenmek için kendimizde o gücü bulalım. ”
Gerçek şu ki, bizler çoğu zaman masum bir şekilde acı çeken ve haksızlığa uğrayanlara el uzatmaya korkuyoruz.
Rahatlığımızı bozmak ve çaba sarfetmek yerine kızgınlığımızı sosyal medyada paylaşmayı tercih ediyoruz, çünkü bazen birisine yardım etmek cesaret ister.
“Bir toplum, kritik dönemler yaşamadığı zamanlar, insanlar rahatlar ve tekdüzeliğe dalıp gider –diyor Zlatina Karavılçeva ve devam ediyor. Fakat saldırı, savaş veya başka bir sıkıntı gibi,toplumun karşı karşıya geldiği zor zamanlarda, kimin neleryaptığı ortaya çıkacak. Günümüz salgını, pek çok şeyin ortaya çıktığı ve her birimizin bu zorluğa nasıl katlandığı, daha az zamanda hangi küçük zaferlere ulaştığını gösteren bir sınamadir.
Fakat günlük yaşamımızda kahraman değilsek, küçük zaferlerimizi kendimizle, kendi bencilliğimizle mücadele ederek elde edemediysek, hayatımızn büyük savaşında muzaffer olamayacağız.
Çeviri: Şevkiye ÇakırBugün (30 Ocak 2025) Sofya “Sveti Kliment Ohridski” Üniversitesi’nin INSAIT Bulgar Bilgisayar Bilimleri, Yapay Zeka ve Teknoloji ler Enstitüsü ’nün EXPLORER programının yeni dönem adaylıkları ve başvuru süreleri açıklanacak. Bu..
Bulgaristan Ulusal Radyosu’nun 1936 yılında kısa dalga üzerinden başlayan Yurtdışı yayınlarının tarihi, dinleyicilerimiz için ilginç ve neredeyse bilinmeyen bilgilerle doludur. Bu bilgileri günümüz Bulgaristan Radyosu programlarının dil ve konu..
Kırcali GRAO- Vatandaş Sicil Dairesinden verilen habere göre, yurtdışında doğan Kırcalili bebekler, Kırcali şehrinde doğanlardan üç kat fazladır. Kalıcı olan bu eğilim özellikle son yıllarda daha da belirginleşti. 2023 yılında belediye..
13 Şubat Dünya Radyo Günü bu yıl iklim değişikliklerine adandı. Bu seçim tesadüf değil - 2025 yılı Paris İklim Anlaşması tarafından insanlığın küresel..