Ekim ayında Arnavutluk'ta nüfus sayımı gerçekleşecek. Orada yaşayan Bulgar toplulukları da sayıma katılacak. Bu kişiler kendi etnik aidiyetini serbestçe beyan edebilecek mi ve idari evraklarda bu resmi kayıtlara geçecek mi sorusunun cevabı Bulgaristan diplomasisinin çalışmalarına bağlı olacak.
Üç yıldan beri Arnavutluk’taki Bulgarlar resmi ulusal azınlık statüsüne kavuşmuş bulunuyor. Buna rağmen gözlemcilere göre, sayımda kayıt cetvellerinde verilerin değiştirilebileceği kaygıları var. Bulgaristan Bilimler Akademisi /BAN/ Nüfus ve İnsanı Araştırma Enstitüsü uzmanı Doç. Spas Taşev oradaki durumu şöyle aktardı:
“Benzeri sorun bu yıl Şubat ayı sayımında yaşandı. Sayım Komisyonu üyeleri o zaman Üsküp’ün etki alanında kaldı ve Mala Prespa bölgesinde sadece bir kişi kendini “Bulgar” olarak tanımladı. Oysa birçok insan bize kendini “Bulgar” olarak tanıtmıştı”.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı İliyana Yotova da gerçek sonuçların değiştirildiğini öne sürdü, böyle bir tehlikeden bahsetti. Yotova: “Kendini Bulgar olarak tanımlayan kişilerin, kayıtlarda beyanlarının değiştirilmesi ve bunların gösterilmemesi riski yüksek” dedi.
Yurtdışı Bulgarları Konseyi’nin toplantısında konuşan Yotova, Arnavutluk'ta nüfus sayımı günlerinde Golo Bardo, Mala Prespa ve Korça bölgelerinde vatandaşların kendini “Makedon” olarak yazdırmaları için Kuzey Makedonya’dan yoğun bir lobicilik baskısı olduğunu itiraf etti.
Arnavutluk'a ilk BUlgarlar daha Birinci Bulgar Devleti zamanında yerleşiyor (681-1018 yılı). Günümüzde onlar 33 yerleşim yerinde yaşıyor. Birinci Dünya Savaşında ülke ikiye ayrılıyor. Biri Fransa'nın askeri yönetiminde olan Görice Arnavut Cumhuriyeti, diğeri ise Avstro-Macaristan İmparatorluğu’nun yönetiminde Orta ve Kuzey Arnavutluk bölgelerine ayrılıyor. O zaman yapılan sayımda kendini “Bulgar” olarak tanımlayan vatandaşların sayısı yaklaşık 9 000’dir. 1942 yılı sayımında Arnavutluk İtalyan işgali altındadır ve genişletilmiş idari sınırları Kosova ve Batı Makedonya’yı da kapsar. O yılki sayımda 70 bin kişi Bulgar kimliğini beyan eder.
“Arnavutluk’ta anadili Bulgarca konuşan vatandaşların sayısı istatistiklere göre 50 bin civarında. Fakat bu durum, onların tamamının kendini “Bulgar” olarak tanımladığı anlamına gelmiyor. Yeni sayımın vereceği neticeler Bulgaristan’ın yürüteceği politikasına ve Kuzey Makedonya’nın bu halka karşı irtibatına bağlı olacak. Aranvutluk’taki bu azınlığın Bulgar kimliğini beyan etmesi, Bulgar diplomasisinin çabasıyla bağlantılı olacak”.
Kuzey Makedonya’nın üçüncü bir taraf olarak nüfus sayımına müdahale etmemesi konusunda Bulgaristan Arnavutluk makamları önünde ısrarlı davranmalıdır. BAN bilim adamı, günümüzde Kuzey Makedonya’nın Arnavutluk’ta azınlıklar konusunda böyle bir teşebbüsü olduğunu ortaya attı.
“Balkanlarda ortak problemlerden bahsedecek olursak, il yerde asimilasyon süreçlerini aktarmak gerekir. En fazla Bulgarın yaşadığı Kuzey Makedonya’da en belirgin asimilasyon görüyoruz. Sırbistan’da durum parlak değil. Batı sınır kesimlerinde Bulgar azınlığı yeni sayımda belki 10 bin kişinin altına düşecek. Oysa 1946 nüfus sayımında oradaki sayıları 60 bin olarak kayıtlara geçmişti.
Balkanlarda Bulgar azınlığı üzerinde asimilasyon süreçleri en az Arnavutluk'ta gözleniyor. Orada Bulgar dili, kimliği, kültürü nesilden nesle aktarılıyor. Eğitim girişimleriyle yurtdışındaki yabancı diller arasına karışmış Bulgarlara uygun eğitim girişimleriyle onlara yardım edebileceğimiz ve bunun için henüz geç kalmadığımızı düşünüyorum”.
Çeviri: Sevda Dükkancı
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..