İnsanın tabiatında ebedî yaşama arzusu vardır. Zira insanı yaratan Yüce Allah, onu sonsuzluğa dair bir fikirle başından itibaren tanıştırmıştır. İnsanlığın atası Hazreti Adem başka bir alemde yaratılmış, yeryüzü “sürgünü” başlamadan önce bir müddet cennet denilen yerde yaşamıştır. Dünya öncesi hayatın hatırası, insanoğlunun genlerinde kodlanmış olup nesilden nesile aktarılmaktadır. Mevlânâ Celâleddin Rumî’nin Mesnevi’de tasvir ettiği kamışlıktan koparılan neyin iniltileri bu özlemi terennüm etmektedir.
İslâm dininde bu ölüm ötesi hayatın gerçekleşeceği yer iyiler için cennet, kötüler için de cehennemdir.
Sonsuz bir saadet yurdu olarak vasfedilen cennet Allah'ın rahmet ve adaletinin tecellisi demektir. İnananları Allah selâm ve selamet yurdu olan cennete çağırmaktadır. Kur'ân ve Hazreti Muhammed bunun yolunu göstermektedir. Ayrıca oradaki güzellikleri ve huzur atmosferini insanın anlayacağı bir dilde tasvir etmektedir.
Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple İslâm dininin hayatın farklı alanlarındaki hükümlerini imkânları ölçüsünde öğrenmekle mükelleftir...
105 yıl önce 27 Kasım 1919 tarihinde Paris kenarlarında yer alan Neuilly-sur-Seine’de Bulgaristan’ın I. Dünya savaşına (1914-1918) katılımına son veren antlaşma imzalandı. Tarihçilere göre, öz toprak kaybına yol açan bu antlaşma Bulgaristan..
25 Kasım’da Bulgar Ortodoks Kilisesi Aziz Kliment Ohridski’yi anıyor . Kiril ve Metodiy Kardeşlerin yedi öğrencisinden biri olan Kliment Ohridski, tanınmış başpiskopos, öğretmen ve kitap yazarıydı. Aziz Metodiy’in ölümünden..