Hz.İsa’dan önce 5. – 4. binyıllığa tarihlenip kıtanın ilk prehistorik kentine dönüşen Avrupa’nın en eski tuz üretim merkezindeki arkeolojik sezon tamamlandı. Kuzeydoğu Bulgaristan’ın şimdiki Provadiya şehri yakınında bulunan arkeolojik buluntu yıllardır inceleniyor. Covid-19 pandemisinden dolayı arkeologların çalışmaları bu yaz daha geç başlasa da sezon olağanüstü başarılı çıktı.
Prof. Vasil Nikolov ve ekibinin son buluntusu bir toplu mezar oldu. Bir tuz kristalizasyonu havuzunun dibini araştırırken sayılı günler önce arkeologlar çocuk da bu arada, 6 kafatasına rastladılar. Toplu halde oraya gömülmüş olanların şehrin kale surlarına karşı hücumlardan birinde öldürülüp öldürülmediği ya da o dönemde para birimi olarak kullanılan tuzun üretimiyle ilgili iç ihtilafların söz konusu olup olmadığı belli değil.
Provadiya Tuzlasının bu yaz esnasındaki en ilginç buluntularından biri geç kalkolitik çağdan bir artefakttır. Üçgen şeklindeki kadim seramik eşya insan yüzünün bir insanbiçimcilik simasını oluşturuyor. Maskeye çok benzeyen bu eşyanın üst kısmında kulağı andıran kısa uzantılar görülüyor. İki delikli olması ise eşyanın asılı olduğu konusunda tahminler yürütülüyor. Maskenin elips şeklinde gözleri, kaşları var, burna benzeyen bir çıkıntısı görülüyor. İnsan yüzünü andıran bu maskede ağız yok ve birçok uzman bunu uzay giysili bir UFO olarak tanımlıyor. Bu eşyanın toplum yerarşisinde yüksek bir statünün sembolü olmuş olması tahmin ediliyor.
Yazın gerçekleştirilen kazı çalışmalarında Tuzla’nın istihkam ve konut bölümlerine ağırlık verildi. Ortaya çıkarılan iki evden biri iki katlı olmuş ve orada yaşayanlar 400 metrekarelik büyük bir sahadan yararlanıyormuş.
Tuzlanın belirmesi Balkan Yarımadası’nın bu kesimindeki en büyük ve biricik kaya tuzu yatağına bağlanıyor. Tuz sayesinde bu kadim şehrin sakinleri varlıklarını kat kat artırmıştır. Prof. Vasil Nikolov bugünkü Provadiya yakınındaki kaya tuzu yatağını Varna kalkolitik nekropolüne bağlıyor. Orada tuzlanın mevcut olduğu döneme tarihlenen en eski işlenmiş altın bulunmuştu.
Benzeri olmayan bu arkeolojik buluntu ile ilgili daha çok ayrıntı istiyorsanız Bulgaristan Radyosu’nun ‘Provadiya’ya yakınlarındaki kazılarda ortaya çıkan ort Avrupa’nın en eski şehri Balkanların darphanesiymış’ başlıklı yazısını okuyabilirsiniz.
Editör: Veneta Nikolova
Çeviri: Neli Dimitrova
Fotoğraflar: Veneta Nikolova
Şirin dilimiz Türkçedeki bir yere birlikte yerleşmek ve birlikte yaşamak anlamlarına gelen konmak ve konuşmak kelimelerinden türeyen komşu kelimesi, çok önemli bir sosyal yapıyı ifade eden komşuluk kelimesinin de temelinde yatmaktadır. Arapçada bu keilmenin..
Dualarıyla insanların ruhlarını kurtaran Hz. Meryem’i Gerçek Yaşamın Annesi olarak adlandırıyorlar. O, Yaratıcı’dan sonra herkesin ona yöneldiği en sevilen ve en yüceltilendir. Hristiyanlar, 15 Ağustos’ta Meryem’in Göğe alınışı (yükselişi) yortusunu..
Meryem Ana’nın göğe yükselişinin kutlandığı günden önce K ü stendil’de “Panagia- ekmeğin yükselişi” adı altında ritüel ekmeklerin sergisi açıldı. Panagia- Meryem Ana’nın, ekmeğin yükselişi ve ekmeği paylaştırma geleneğinin adıdır. Bu günde gelenek..
“Aziz Aleksandar Nevski” katedrali bugün isim gününü kutluyor. Başkent Sofya’nın sembolü olan katedral, 1878’de Bulgaristan’ın Osmanlı..