Uzun zamandır şiir yazan Nurdan Çete'nin seçilmiş eserleri biri Bulgarca diğeri Türkçe olmak üzere iki ayrı kitap halinde okurların beğenisine sunuldu.
Razgrad Şehir Galerisinde yapılan tanıtım etkinliğinde göz alıcı, rengârenk iki kitapçık şiir severlerle bluştu. Kapakta ve kitapların içinde yer alan resimler, Razgradlı ressamlar Orhan İsmail ve Teodor Daskalov tarafından yapıldı.
Bu vesile ile radyomuza konuşan şaire, Tırgovişte doğumlu olup Razgrad'da yaşadığını, Şumen Üniversitesi Türk Filolojisi bölümünün ilk mezunlarından olduğunu, 10 yıl kadar Türkçe öğretmenliği yaptığını ve Türk Tiyatrosu'nda çalışmış olduğunu anlattı.
Halihazırda özel sektörde çalışan Nurdan Çete, boş zamanlarında bazen şiir, bazen hikaye olmak üzere yazı yazıyor.
İçindeki şiir tutkusunun daha çocukluk yıllarında şiir okumak ve söylemek şeklinde başladığını, üniversite yıllarında ise kelimeleri şiirlere dökmeye başlayınca eserlerinin doç. Aşim Akif tarafından beğenildiğini ve "Bir Damla Su" başlıklı şiir antolojisine dahil edildiğini paylaşan Nurdan Hanım, üniversiteyi bitirdikten sonra Mustafa Çete ve Ali Boncuk gibi Razgradlı yazarların yer aldığı derneğe katıldığını anlattı.
"Şiir anlatımdan çok duygudur. Kısa ve öz kelimelerle, zorlayıcı olmayan bir dille yazılan şiirlerimi sanal alanda paylaştığım için okuyucuya çok çabuk ulaşabiliyorum" diyen şaire, yazdıklarının sevilip beğenildiğinden cesaret bulduğunu da belirtirken "Şiirlerimin hepsinde gerçek bir olay ve gerçek bir his var" dedi. "Çevremde çok neşeli, çok konuşan ve gülen biri olarak tanınmama rağmen dertlerini paylaşmayan bir kişiyim. Oysa herkesin gönlünün hafifleyeceği bir şeye ihtiyacı var. Herkesin restart yaptığı bir şey var. Ben de kendimi ve düşüncelerimi sırdaşım olan şiirlerle yenileyebiliyorum. En güçlü duygularımı bu şekilde paylaşıyorum" dedi.
Kültüre ve edebiyata karşı duyduğu sevgiyi saz çalıp türkü söyleyen ve radyomuzda kayıtları bulunan babası Halil Hüseyinov Halilov'tan aldığını söyleyen Nurdan Hanım, "Zamanında onu severek dinliyordum.Türkçe'yi babamın söylediği türkülerden öğrendim diyebilirim" dedi ve kitap satışlarından elde edilen paranın köydeki cami inşaatının tamamlanması ve köy halkına farklı hizmetlerin verilmesi amacı ile kurulan "Treskavets 2020" vakfına bağışlanacağını belirtti.
Sözlerine son verirken dinleyicilere seslenen Nurdan Çete, şöyle konuştu: "Günümüzde kitap okumak çok geri plana gitti, oysa kitap okuyan kişi her zaman diğerlerinden bir adım ileridir, çünkü kitap okuyanın dili güzel olur, güzel konuşur, kendini güzel anlatabilir. Kendini güzel ifade etmeyi öğrenen kişinin ise diğer insanlarla bağlantısı da güzel olur. Güzel kelimeler kullanalım, güzel konuşalım, her şeyimiz güzel olsun!"
Nurdan Çete ile yaptığımız sohbeti ekli ses dosyasından dinleyebilirsiniz.
“Kültür Başkentimizde” keyifli yolculuğun ikinci bölümüne hoş geldiniz! Son olarak Roma Stadyumu önünde kalmıştık. Medeniyetler beşiği şehrin 2. ve 3. asır antik dönem kalıntıları üzerindeki meydanda bir de minare yükseliyor. Dönemin..
Ülkedeki çocuklarda balık tüketme alışkanlığı yok. Her beş çocuktan biri balık yemiyor. Balık tüketmek, mutfak geleneğinin bir parçası değildir. Okullu çocukların beslenme alışkanlıklarına dair ulusal çapta düzenlenen temsili araştırma dan..
Tütün üreticileri bu yıl iyi rekolte alsa da alım kampanyası start almak üzereyken gözleri, sektördeki problemlerin masaya yatırılacağı Tütün Danışma Kurulu toplantısında. 2023 olduğu gibi şimdi 2024 yılı da olmak üzere arka arkaya ikinci..
Yaşadığı yerin kültürel ve dini zenginliğini temsil eden, barış ve sevgi mesajlarını resim ve yazılarıyla duyuran bir kızla tanışacağız- Dilek Yüksel...