Bulgar Ordusu’nun günü, Hıristiyan bayramlarımızdan Gergövden’in kutlandığı 6 Mayıs’ta 80 yıl önce büyük opera sanatçımız Gena Dimitrova dünyaya geldi.
Bulgaristan’ın opera sanatındaki amblematik kişiliklerden olan Gena Dimitrova, Verdi operalarında en başarılı sanatçılardan biri olarak tanındı, öğrenci, hayran ve takipçilerinden en içten anılar bıraktı. Kayda değer bu yıldönümüne adanmış kültürel etkinlikler artık başladı. Sofya Operası 30 Nisan’da Aleksandrina Pendaçanska ve Kiril Manolov’un baş rolleri canlandırdıkları ‘Makbet’ opera temsilini sundu. Opera divasının yeğeni olan ressam Plamen Rusev ‘Ejderha Tüyleri’ adlı sergisini ona adadı. Bulgaristan Radyosu’ndan bizlerse Gena Dimitrova’nın yaşam öyküsünden en önemli anları sizlere anımsatacağız.
Pleven şehrine yakın Beglej köyünde dünyaya gelen Gena müzik kariyerine Bulgaristan’da başladı. Verdi’nin ‘Nabucco’ operasındaki Abigaille karakteri 1967 yılında Sofya Operası sahnesinde canlandırdığı ilk rol oldu.
BNR’nin Altın Fonu’nda 1978 yılından itibaren korunan kaydında Gena Dimitrova şunları anlatıyor:
Müzik öğrenimi sırasında Gena Dimitrova geçimini sağlamak için Konservatuar yemekhanesinde çalışmaya başladı. Sınıf arkadaşlarından bazıları ‘köylü kızı’ ile alay ediyordu. Öğretim üyelerinden birinin Gena ile ilgili sözleri şimdi de iyi hatırlanıyor: ‘Bugün yemek yediğiniz tabakları yıkadığı için onunla alay ediyorsunuz ama günlerden bir gün siz onun tabaklarını yıkayacaksınız’.
Gena ayrıca 1970 yılında Sofya’da yapılan uluslararası genç opera sanatçıları yarışmasında elde ettiği birincilik ödülünün kendisine Milano’nun La Scala operasındaki genç opera sanatçıları stüdyosunda iki yıllığına uzmanlık görmesine fırsat sağladığını anlatıyor. Stajı esnasında genç opera sanatçısı İtalya’da yarışma ve opera temsillerine katılıyor. 1972 yılında Placido Domingo ve Piero Cappuccilli ile beraber Giuseppe Verdi’nin ‘Maskeli balo’ operasında Amelia rolünde oynuyor. Wiener Staatsoper (Viyana Devlet Operası’nda’ki) ilk çalışması 1978’de gerçekleşiyor. Bundan önce Avrupa’da, Arjantin ve Brezilya’daki büyük opera tiyatrolarındaki temsillere katılıyor.
1980-1983 yılları arasında Gena Dimitrova ‘Arena di Verona’ sahnesindeki temsillerin düzenli bir konuğudur. 7 Aralık 1983’te ‘La Scala’ operasındaki ‘Turandot’ prömiyerine katılımı onun için olağanüstü başarılı bir onyıllığın başlangıcını koyuyor.
Franco Zeffirelli’nin sahneye koyduğu ‘Turandot’ temsilinde Gena yine Placido Domingo ile beraber oynuyor. Verdi’nin ‘Macbeth’operasında Lady Macbeth ve La Scala’da ‘Aida’, Salzburg’da yine Abigail karakterini canlandırıyor
Bugüne dek opera dünyasında opera yönetmeni Zeffirelli’nin Milano’da senografisini gerçekleştirdiği ‘Turandot’ temsili hakkında merak uyandıran ayrıntılar anlatılıyor.
Gena Dimitrova Atina, Roma, Budapeşte, Sofya ve diğer kentlerde uzmanlık kursları yönetiyor. Genç opera sanatçılarıyla çalışmalar yürütüyor, bazılarına kendi katıldığı konserler düzenliyor. Opera sanatının geleceğine yönelik çalışmaları anısına Pleven şehrinde bu yıl dördüncüsü düzenlenecek "Gena Dimitrova" uluslararası yarışması yapılıyor.
Viyana’daki evi ve Beglej köyünde doğduğu eve sembolik şekilde konulan anı levhaları bu unutulmaz opera sanatçısının güçlüklerle ancak aynı zamanda büyük başarılar ve dinleyicilerinin sevgisiyle dolu hayatını anımsatıyor.
Fotoğraflar: arşiv,operasz.bg ve BGNES
Çeviri: Neli Dimitrova
Her zaman rengarenk olan Preya, yeni single parçası “ Her Gün ” ile yine dikkatleri üzerine çekmeyi başardı . Şarkı, Preya’ya has el yazısının yanı sıra, çok kişisel bir hikayeye dayanan mesaj içeriyor. Preya, uzun süredir birliktelik yaşadığı ve..
Yorukmak nedir bilmeyen Roberto Nikolov – Robi, bu baharda “Dvamata” albümünü tanıttıktan sonra, yeni bir parça daha yaptı. “ Tiho ” (Sessizce) adlı şarkıda sosyal öneme sahip bir konu ele alınıyor . Aşkın ve yanındaki kişinin ne kadar değerli..
12 hafta boyunca en çok çalınan Bulgar şarkısı olan “Lyubov kato nebe” (Gökyüzü gibi aşk) şarkısının başarısından sonra Miro şimdi de “Nejen” (Şevkatli) adlı yeni single parçasını beğeniye sunuyor . Sürpriz iş birliği nin eseri olan..
Şarkıcı ve besteci Plamen Bonev De La Bona için 2024 yılı sevgi dolu bir yıldır. Sanatçının on şarkıdan oluşan son albümüne adını veren en yeni single..
Dimitar&Hristo ikilisinin müzik tarzını kökleri Bulgar folklorundan gelen akustik pop olarak tanımlamak mümkün. “Neslomen” (Kırılmayan)..