Ramazan ayında tuttuğumuz oruçlar ve okuduğumuz Kur’ân kalbimizi serinletti. Kıldığımız teraih namazları ve komşularımıza yaptığımız küçük yardımlar bizi ferahlattı. Övünmek gibi olmasın, ama gerçekten öyle… İnsanın keşke hep Ramazan olsa diyesi geliyor. Ama işte olmuyor… Bir Ramazan Bayramı daha geldi … Bir de hep Ramazan olursa, bayram ne zaman olacak?! Bayramın da ayrı bir güzelliği var…
Yumurtanın beyazına
Kalkın Hakk’ın niyazına
İki gözüm komşularım
Haydi bayram namazına
Vakit seher vakti… Kalktık, Ramazan Bayramını karşılamaya, doya doya yaşamaya hazırlandık. Evimizin erkekleri, oğul-uşak en güzel elbiselerini giyip camiye gitti. Evin hanımları ve kızları da bayramlık elbiselerini giyip ev düzenini kurmakla meşgul oldular.
Bu arada müezzin sabah ezanını okudu, ardından bir de bayram salâsı getirdi. Oh ne güzel!..
Bayram namazı sonrası bir haftadır evimizde yapılan hazırlıklar sonucu çorbalar, yemekler, baklavalar, kabak tatlıları, pideler, börekler, keşkekler sofraya geldi. Hele bir de bayram kolacı yok mu?! Üstünde çörekotuyla…
Ama bunlara saldırmazdan önce dedemizin, ninemin, babamızın, anamızın, ağabeyimizin, ablamızın ellerini öptük. Onlara “Bayramınız mübarek olsun!” demeden sofraya oturmak olur mu hiç?!
Bayram, sadece evimizde değil… Köyümüzde, kasabamızda da bayram havası oluştu. Yakınlarımızı ziyaret edip büyüklerin ellerinden öptük ve öpüyoruz, küçükler de bizim elimizi öptü, biz ise onlara bahşişimizi verip sevindirdik ve sevindiriyoruz… Ne güzel bir şey! Hem seviniyor, hem de sevindiriyoruz…
Keşke her gün bayram olsa…
Aslında her günümüz Ramazan gibi olursa, acaba o günün sonu bayram gibi olmaz mı?
Ramazan Bayramınız mübarek olsun!
Yargıtay, nihai olarak Eski Takvim Bulgar Ortodoks Kilisesi’nin tesciline karar verdi ve böylece Bulgaristan’da ilk kez ikinci bir Ortodoks kilisesi tescil edilecek. Yargıtay’a göre, “Eski takvim kilisenin tescilinin “Bulgar Ortodoks Kilisesi -..
Ortodoks Kilisesi, İsa’nın Doğuşunun üçüncü gününde – 27 Aralık’ta ilk Hristiyan şehidi olarak kabul edilen Aziz Stefan’ı anıyor. İsmi, Yunancada “palmiye”, “taç” anlamına gelen "στέφανος" (stéphanos) kelimesinden geliyor ve şehitlik tacıyla..
Veliko Tarnovo yakınında koruma altında olan Arbanasi tarihi köy turistlerin tercih ettiği bir yerdir. Biri “Rojdestvo Hristovo” olmak üzere, Ortaçağ manastırları ve kiliseleri, müzeleri ve eski evleri Arbanasi’yi eşsiz yapan yerlerden..