Varna Gölü’nün kıyısındaki sazlıklar arasında birkaç balıkçı teknesi gizleniyor. Onların hemen yanıbaşında ise, uzak Rusya'dan Don Kazaklarının torunlarının burada yaşadığını hatırlatmak için mavi boyalı sekizgen bir haç yükseliyor.
Bundan 110’dan fazla yıl önce köylülerin uzun sakallı ataları, eski Ortodoksluğu uygulamak için bu sakin kıyıları seçti. Köyün isminin Kazaşko olması bir rastlantı değil, çünkü köyülüler, kendilerini gururla Eski İnananlar ya da Eski Ritüelciler Kazaklar olarak tanımlıyor.
Aslında onlar, Bulgaristan’ın en küçük etnik topluluğu olarak kabul ediliyor.
Günümüzde Varna Gölü yakınlarındaki Kazaşko köyünde devamlı yaşayanların sayısı 400’ün altında.
Köyün merkezinde, tam muhtarlığın karşısında yeni tamir edilmiş küçük süslü bir bina ve önünde bulunan Kazak tipi balıkçı kağıüı dikkatleri üzerine çekiyor. Burası sözüm ona Kazak Merkezi.
Merkezin girişinde bizi köy muhtarı Gergana Petkova karşılıyor. Aslında Gergana Petkova, Bulgaristan'daki tek kadın atamandır:
"Köyümüz Kazaşko, 1905 yılında kuruldu. Bu aslında armamızdan da belli oluyor. Bügün de, özellikle köyün yaşlıları, kendilerini Eski İnananlar Kazaklardan, aynı zamanda da “Lipovani” olarak tanımlıyor. Neden “Lipovani” ismi mi verilmiş?
Yürütülen tahminlerden bir tanesin göre, buraya gelirken yanlarında taşıdıkları en büyük hazinelerinin, ıhlamur tahtaları üzerine boyanmaş ikonları. “Lipovani”, yani “ıhlamur” ağacından isim, oradan kaynaklanıyor.
Rus Ortodoks Kilisesi tarihinin Eski İnananları ya da Eski Ritüelcileri Kazaklar, 17. ve 18.yüzyılları arasında, Moskova Patriği Nikon tarafından tanıtılan kilise reformları ve Çar I. Petro’nun ülkeyi modern hale getirme çabalarından dolayı, Rusya’dan kaçmak zorunda kaldı ve dünyanın dört bir köşesine yayıldı.
Köy muhtarı, devamla, küçük bir grubun uzun bir yolculuğun ardından Varna Gölü kıyısına yerleştiğini anlatıyor.
Gergana Petkova’nın girişimi üzerine, Eski İnananların yaklaşık 11 bin torununun yaşadığı Novorosiysk yakınlarındaki küçük Kazak köyü Natuhaevskaya ile 2018 yılında kardeş köy oldu. Kazak merkezinin de kurulmasında yine onun katkısı büyük.
Merkez, Pazar Okulunu ve Kazaşko köyünün tarihini anlatan ilginç bir müze sergisini çatısı altında topluyor.
“Gelenekleri korumaya ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Bu müzeyi yaratmanın amacı buydu. Bunlar, köylüler tarafından kullanılan ev eşyalarıdır ve Bulgar ve Kazak Rus geleneklerinin yavaş yavaş nasıl iç içe geçtiğini görebilirsiniz” diye anlatan Gergana Petkova, yan odaya girerek şunları belirtiyor:
"Burası 13 çocuğu barındıran Pazar Okulu. Fazla talep olomadığından değil de, ancak bu kadar çocuk için bir alan hazırlayabildik. Bunlar, belki de ebeveyenlerinin oturduğu eski raleler. Çocuklar burada Rusça ve Din dersi okuyor. Burası “Kazaçeta” ismini taşıyan bir nevi kulüp.
Nesillerden nesile, dilden dile dolaşan şarkıları öğreniyoruz, yortu hazurlıklarını yürütüyoruz. Çocukların özel bayram kıyafetleri var. Ben İlahiyat Bölümü mezunuyum ve gönüllü olarak burada ders veriyorum. Muhtarlık görevimin dışında burada çocuklara eğitim vermek, ayrıca bana zevk veriyor.
Orijinal Kazak kültürünü tanımak isteyenler, Kazaşko köyüne davetlidir. Ağustos ayında, Kazaşko, Denizci ve Balıkçı Günü olarak bilinen köy bayramını kutluyor. Köy, şarkılarla, danslarla ve köylüler tarafından hazırlanan lezzetli yemeklerle, ülke içinden ve yurt dışından gelen konuklarla kutluyor.
Fotoğraflar: Veneta Nikolova
Çeviri: Şevkiye Çakır
Yantra nehri Koca Balkan’da deniz seviyesinden 1220 mt yükseklikte doğar ve Gabrovo ile Veliko Tırnovo şehirlerinden geçerek, pitoresk vadiler ve geçitlerden kıvrılarak kuzeye akar. Tuna nehrine dökülmeden önce, Belyanovo ve Novgrad köylerinin bulunduğu..
Momchilovtsi, Rodoplar, Pamporovo ve Smolyan bölgesi, bu sonbaharda Çin'in Ningbo şehrinde düzenlenen turizm fuarında tanıtıldı. BTA’ya konuşan Smolyan'daki "Çin'in Dostları" Bulgar-Çin Derneği temsilcisi Momçil Karaivanov, 2009 yılında..
Veliko Tarnovo Bulgaristan’da en zengin kültür ve tarihi dokusu olan bir kenttir. Ortaçağdan günümüze gelen kadim şehre giren Bulgarlar olduğu kadar, yabancılar da kentin mimarisinden, ruhundan, tarihinden ve doğasından büyüleniyor. Diğer şehirlere..
Yantra nehri Koca Balkan’da deniz seviyesinden 1220 mt yükseklikte doğar ve Gabrovo ile Veliko Tırnovo şehirlerinden geçerek, pitoresk vadiler ve..