Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

1300 yıl önce Bulgaristan’da giyilen çizme modelleri

Photo: Zdravka Maslyankova

Müze ziyaretinde veya tarihi kroniklerde atalarımızın ayakkabılarına çok az kişi dikkat eder. Ayakkabılarımızın şeklini eskiden olduğu gibi, şimdi de yaşam tarzımız belirliyor.

Boş zamanlarını Bulgaristan’ın farklı dönemlerinde kullanılan ayakkabıları araştırmaya ve yapmaya adayan, tarihi olayları yeniden canlandıran, Dobriç doğumlu ve Veliko Tırnovo’daki Ortaçağ dönemini yansıtan festivallerin en dikkat çekici katılımcılarından biri Yordan Sivkov. Bugün ayakkabıların genel olarak modanın bir parçası olduğunu, ama asırlar önce günlük yaşamda rahatlık sağlamaları için yapıldıklarını anlatan Sivkov, devamında şunları paylaştı:

"12. yüzyılda deri işleme süreciyle günümüzde uygulanan yöntem çok farklı ve bu yüzden sürekli kaynak araştırıyoruz ve müzede sergilenen örnekleri inceliyoruz. O dönemi yeniden kurgularken, o yıllara mümkün olduğunca yaklaşmaya çalışıyoruz. Sık sık deri üzerinde yeniden işlem uyguluyoruz. Hakiki deri, doğal malzemeler gerektiriyor. Şu anda anlaşılabilir nedenlerden dolayı doğal malzemeler bulmakta zorlanıyoruz. Mesela bu at derisinden” dedi BNR’ye konuşan Yordan Sivkov ve İkinci Bulgar Krallığı (1185-1396) döneminden kalma kırmızı işlemeli çizmelerini gösterdi.


Her tarihi dönemde, gündelik hayatın belirlediği, farklı ayakkabılar ve çizmeler var.

"Birinci Bulgar Devleti (681-1018) döneminde çizmeler tek tipti. Çizme dikildiğinde dikiş alttan, topuktan geçiyor ve ayağın tamamını sarıyordu. Ayakkabıyı belirleyen unsur, daha çok at üzerinde ve daha az hareketle geçen bir yaşamdı. İlginç olan çizme daha büyük yapılır ve ayağı tamamıyla sarması için çimden iç taban olurdu. Üzengiler geniş olduğundan, tabana ihtiyaç duyulmaz ve sadece dikişin altta olduğu, çorap şeklinde dikilmiş deri vardı. Daha sonra üzengiler incelmeye başlayınca kalın taban ihtiyacı doğdu” diye anlattı Yordan Sivkov.

Dobriç’te bir güvenlik firmasında operasyonel görevli olarak çalışan Yordan Sivkov, 15 yılı aşkın süredir tarihi olayları yeniden canlandırmayla ilgileniyor. Atalarımızın ayakkabılarını araştırmak onun tutkusu. Atlı kabilelerden yerleşik yaşam şekline geçişin kaçınılmaz olarak çizmelerde de değişikliklere yol açtığını anlatan Sivkov, devamla şunları söyledi:

"Аyakkabı özellikle kullanılan dikişler açısından kökten bir değişime uğradı. Öncekilerde daha büyük deri parçalar kullanılırken, daha sonraları yaşanan deri sıkıntısından dolayı, hiçbir şey atılmadan, her parçası kullanılmaya başladı. Yürürken ayakkabının ezilmesinden dolayı, arka tarafındaki topuklar için olan parça oluşturuldu. Daha kalın tabanlar da ondan sonra görünmeye başladı” dedi Sivkov.


Topuklu ayakkabılar kadınlar için bir ayrıcalık değil. Yordan Sivkov, topukların ilk olarak toplumda erkekler için yapıldığını paylaştı:

"İlginç olan şu ki sağ ve sol ayakkabı üretimi 19. yüzyılda başladı. Daha önceki dönemlerde simetrik olarak adlandırılan, birbirinin aynı ayakkabılar üretilirdi. Topuklu ayakkabılar ise ilk önce erkek aksesuarı olarak ortaya çıktı ve daha sonra kadın ayakkabılarının bir parçası haline geldi” dedi Yordan Sivkov.

Moda değişkendir. Önemli olan ayakkabının rahat ve kaliteli malzemelerden yapılmış olması.

Fotoğraflar: Zdravka Maslyankova

Çeviri: Bedriye Haliz




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Cuma öğleden sonra

İslâm dini , eğitime çok büyük önem vermektedir. Çünkü potansiyel olarak güçlü bir şahsiyete sahip olan insanın şahsiyetini inşa etmesi, özünü koruması, değerlerle donatılarak toplumun değerli bir ferdi  olması eğitimle olur. İslâmiyet, eğitimi..

Eklenme 12.09.2025 14:00

1885 tarihli Bulgaristan Birleşmesi’ne üç bakış açısı

1878  yılının Temmuz ayında 10. Rus-Türk Savaşı’nın ardından yapılan Berlin Kongresi’nde Balkanlar’daki Bulgar nüfusunun yaşadığı topraklar, beşe bölündü . Kuzey Dobruca , Romanya’ya verilirken Niş Sancağı nı Sırbistan aldı. Tuna nehri ile Stara..

Eklenme 06.09.2025 05:35

Cuma öğleden sonra

Allah’ın, her şeyi bilen anlamındaki el-Alîm ve kendisinden habersiz hiçbir şey olmayan anlamına gelen el-Habîr isimlerinin tecellisi olarak yaratılan varlıkların en şereflisi olan insanın bilgi edinmeye ve paylaşmaya, haber alıp vermeye özel bir..

Eklenme 05.09.2025 14:00