Kitaptaki ilk hikaye, Ruse'de devrimci komiteye örgütsel ve mali destek sağlayan kendisi bir devrimci olan ve devrimci anası olan Baba Tonka Obretenova'yı (1812-1983) tanıtıyor. Baba Tonka’dan sonra bilim ve sanatta büyük başarıları olan ilk Bulgar öğretmenlerin, eğitimcilerin ve sanatçıların portreleri var.
Kitapta, cesur, güçlü, çeşitli misyonu olan, kararlı kadınların büyüleyici hikayeleri canlanıyor.
“Kaderleri bana çok ilham verdi ve daha fazla bilgi toplamaya başladım. Kahramanlarımızı hakkında neden bu kadar az şey bildiğimizi merak ettim. Özellikle de kadınlar hakkında çok az şey bildiğimizin farkına vardım.
Uyanış döneminde halkımız için en büyük hazinelerden biri, eğitimcilerimiz, önemli tarihi olaylara katılan kadınlarımız. Böylece, XIX. yy'dan XX yy'ın ortalarına kadar doğan ve ülkemizin kalkınmasına yardımcı olan kadınların biyografilerini bir kitapta toplama fikri ortaya çıktı. Ünlü Bulgar kadınlar hakkında bile geniş bilgiye sahip olmadığımız sonuca vardım. Onların gerçek tarihinin sadece bir kısmını biliyoruz.
Bu konuda tipik bir örnek, Nisan Ayaklanması'nın bayrağını diken, Benkovski ile yan yana ayaklanmaya önderlik eden Rayna Knyagina.
Aslında, tarihimizde çok trajik bir figür. İşkencelere maruz kalmış. Çok zor günler yaşamış, aşağılama ve saygısızlık hakkında çok az şey söylenir.
Galina Ivanova'dan az bilinen bir gerçeği daha öğreniyoruz - Raina Knyaginya, Rusça bir otobiyografik kitap yazdı, yıllar soınra sonra ülkemizde tercüme edildi ve yayınlandı. Zahari Stoyanov, kitap hakkında “bu olağanüstü kadının yer aldığı olayların gerçek resmi” diye yazıyor. "Bulgar Kadınları"nda kimliği bilinmeyen onlarca kadın portresi yer alıyor. Bunlar arasında, üç renkli Bulgar ulusal bayrağının prototipini diken Stiliana Paraskevova, sadece Balkanlar'da değil, tüm dünyada barış için çalışan ilk Bulgar arabulucusu Jeni Bojilova-Pateva da var.
Konstantsa Lyapçeva'nın büyük hayırsever faaliyeti de bilinmiyor, hayatını yetimlere ve yoksul ailelerin çocuklarına adadıdığı, ailede toplumda devlette kadınlara karşı daha iyi bir tutum için savaştı. Hepimiz 1 Haziran - Çocuk Bayramı'nı seviyoruz ve ama bayramın politikacı Andrei Lyapçev'in eşi ilan ettiğini kaç kişi biliyoruz. Kurulan yetimhanelerden ve Bulgar çocukların yetiştirilmesi ve eğitimi için yaptığı büyük bağışlardan bahsetmiyoruz bile" diyor Galina Ivanova.
Kitapta Bulgaristan'daki turnelere çıkan ilk kadın kemancı Neda Ftiçeva'nın hikayesini anlatılıyor. Ayrıca büyük kemancımız Nedyalka Simeonova'nın biyografisinden bilinmeyen sayfalar yer alıyor. Ayrıca, geleneksel Bulgar danslarından öğeler alıp Marin Goleminov'un "Nestinarka" adlı dans dramasını ilk kez sahneleyen koreograf Maria Dimova hakkında bilgi edinliyor.Aerobik jimnastiklerinin yaratılmasından çok önce, başkentin hanımlarını jimnastik ve müziği birleştirerek eğiten işte bu kadındır.
Ve "La Scala" da sahne alan ilk Bulgar kadın olan Nadia Kovaçeva'nın hikayesi gerçek bir polisiyeye benziyor. Ünlü bir Bulgar polisinin ve Lucky Luciano'nun ta kendisinin de dahil olduğu bir macera filminin senaryosu gibi bir yaşam.Bunların yanı sıra Kristina Morfova, Katya Popova, Elena Nikolai, Gena Dimitrova, ilk büyük aktrislerimizden Adriana Budevska tümünün yaşamları bir film senaryosuna benzer öykülerdir.
Kronolojik sırayla, bu 100 kadının portreleri Bulgar kadınının bazen görünmeyen ama değişmeyen rolüne dair ilginç bir bakış açısı sunuyor.
Türkçesi: Müjgan Baharova
Fotoğraflar: Facebook / @milleniumpublishing, bnt.bg, arşiv
On yıllardır Almanya’da yaşayan Emilia Juecker’in sözlerine göre “Bulgarlar dünyayı süslüyor”. Hamburg’ta 30 Kasım’da soydaşlarımızı bir araya getirecek “Bulgarca sözler, müzik, renkler ve dans” yıllık toplantısının odağında kültürel..
Eylül ayında Biz nehrin çocuklarıyız” festivalini düzenleyen bir sivil toplum kuruluşu, Plovdiv belediyesi ile yeniden işbirliği yaparak doğadan ilham alan çocuk resimlerinden oluşan özel bir sergi düzenliyor. Plovdiv sakinleri ve konukları,..
Dokuzuncusu düzenlenen “Metroda Şiir” etkinliği bugün başlayıp 23 Aralık tarihine kadar devam edecek . Sofya’daki Polonya Kültür Enstitüsü’nün girişimiyle düzenlenen etkinlikte, başkentliler ve misafirleri, metro vagonları ve istasyonlarında,..
On yıllardır Almanya’da yaşayan Emilia Juecker’in sözlerine göre “Bulgarlar dünyayı süslüyor”. Hamburg’ta 30 Kasım’da soydaşlarımızı bir araya getirecek..