Ortodoks Kilisesi, Tanrı doğuran Bakire Meryem Anaya adanan “Meryem Ana’nın Tapınağa Giriş Yortusunu” /Vıvedeniye Bogorodiçno/ kutluyor.
Aslında bu yortu, 1929'da Bulgar Ortodoks Kilisesi tarafından ebeveynlere çocuklarına karşı manevi yükümlülüklerini hatırlatmak için kutlanmaya başlandı.
Bugün de Bulgar kiliselerinde Ortodoks geleneklerini korumayı başaran genç aileleri görmek mümkün.
Bunlardan biri de Sofya’dan Silviya ve Asparuh Tsvetanovlar çifti. Onlar, Tanrı'ya olan sevgileri sayesinde modern dünyanın zorluklarıyla mücadele edebiliyor.
"İnsanların hastalanıp, acı çektiği ve vefat ettiği bu zor günlerde, Ortodoks ailenin bir tek Tanrı’ya sığınabileceğini düşünüyorum- dedi Silviya Tsvetanova ve devam etti. İnanç, güç, zor zamanlarda sağlam bir ruha ve başımıza ne gelirse gelsin sakin kalma imkanı veriyor. Ve zor zamanlarda huzuru bize sadece Tanrı verebilir. İnancın olduğu yerde korkuya yer yoktur.”
Zaman ne olursa olsun, bir Hristiyan aile, çocuklarını her zaman yardımseverlik, iyilik, sevgi, dindarlık, inanç konusunda eğitiyor.
Asparuh Tsvetanov ise “Tanrı’nın sevgisinin var olduğu bir Hristiyan ailede çocuklara hem insanlara , hem de hayvanlara karşı sevgi aşılanıyor” dedi.
Ortodoks kitap yazarı ve üç çocuk babası Martin Ralçevski, kendi adına, kilise geleneklerinde erken yaşlardan itibaren yetiştirilmenin daha sonraki bir aşamada meyve verdiğini belirtirken “Kilise ziyaretlerinin yanı sıra Ortodoks din adamlarının yaptığı vaazların etkisi büyüktür. Böylece çocuklar eleştirel düşünmeyi geliştiriyor ve dini yasalarla çelişen "modern" eğilimleri kendi açısından değerlendirebiliyor “ dedi.
Buna rağmen herşeyin maddiyata dayandığı bu dünyada, aile değerleri bir kenara bırakılıyor ve giderek daha az insan evlenme kararı alıyor:
„Bence yüzde 90-95’i erkeğin suçu - diye belirtiyor Martin Ralçevski ve şöyle devam ediyor. Erkeği seven hemen hemen her kadın, onunla evlenmek ister. Bunlar, yeteneklerinden şüphe eden modern, zayıf, karmaşık erkeğin korkularıdır. Bu nedenle nikah kıyılmadam birlikte yaşamak bizim inancımıza ve Tanrı'ın emirlerine aykırıdır. Hristiyan bir aile, önce nikah kıyar ve daha sonra çocuklar dünyaya geliyor ve böylece bir aile ortaya çıkıyor.”
Çeviri: Şevkiye Çakır
İslâm dini , eğitime çok büyük önem vermektedir. Çünkü potansiyel olarak güçlü bir şahsiyete sahip olan insanın şahsiyetini inşa etmesi, özünü koruması, değerlerle donatılarak toplumun değerli bir ferdi olması eğitimle olur. İslâmiyet, eğitimi..
1878 yılının Temmuz ayında 10. Rus-Türk Savaşı’nın ardından yapılan Berlin Kongresi’nde Balkanlar’daki Bulgar nüfusunun yaşadığı topraklar, beşe bölündü . Kuzey Dobruca , Romanya’ya verilirken Niş Sancağı nı Sırbistan aldı. Tuna nehri ile Stara..
Allah’ın, her şeyi bilen anlamındaki el-Alîm ve kendisinden habersiz hiçbir şey olmayan anlamına gelen el-Habîr isimlerinin tecellisi olarak yaratılan varlıkların en şereflisi olan insanın bilgi edinmeye ve paylaşmaya, haber alıp vermeye özel bir..