Doğu Ortodoks Kilisesi 2 Ocak günü 3.- 4. yüzyılarda yaşamış olan Roma Katolik Kilisesinin başı Az. Sylvester’i anar. 314 yılında Roma piskoposu ve papa olarak seçilen Az. Sylvester bu görevlerinde 335 yılndaki vefatına kadar kalır. O dönemde Hristiyanlar’a karşı düzenlenen kovmalara son verilmesi ve kilisenin sağlamlaştırılması için Büyük Constantinos’un (306-337) en önemli reformları gerçekleştirilir.
Bulgar halk takviminde 2 Ocak günü genellikle Doğu Bulgaristan’da ve Kuzey Bulgaristan’ın ortasında bazı bölgelerde kutlanan Silvestrovden bayramı idrak edilir. Buna Karamanovden, Öküz Bayramı, Rinaçovden, Silvestri, Silvestrovden de derler. Günümüzde bu günde Silviya, Silva, Silvana, Silvesır isimli kişiler bayramlarını kutlarlar.
Rinaçovden,Noel bayramlarının başından beri ahılların ilk kez temizlenmesi ile ilgilidir. Silvestrovden’e karşı gece ev ev dolaşmış olan ‘koledari’-Noelciler, bu defa arabalara koşulan ev hayvanları bakılan evleri ziyaret etmek üzere gruplara ayrılır. Avlu kapıları açık kalır, köpekler bağlanır. Ev sahipleri ahırda pide, et ve şarap bırakır.
Вatı Rodoplar’da halk bu güne ‘Spolezov’ ismini vermiştir. Buna göre eve giren ilk kişinin kim olduğu önemlidir. Yılın iyi ve bereketli olması için ilk konuk iyi ve varlıklı biri olmalıdır.
Büyük halk şarkıcısı Nedyalka Keranova’nın repertuvarında bulduğumuz ‘Karaman bivol’ şarkısı bu bayramla ilgili olarak çok popülerdir.
Çeviri: Neli Dimitrova
İnsan, Cenab-ı Allah tarafından yaratılmıştır. Bu yaratılışın ilk faslı ruhlar aleminde, elest bezminde gerçekleşmiş, ikinci faslı cennette yaşanmıştır. Devamı ise dünyada yaşanmaktadır. Varlığını yeryüzünde sürdüren insanın genetiğinde yaratılış..
İslâm dini insanın bütün hayatını kuşatan itikadî, fıkhî ve ahlâkî normlar bütünüdür. Hatta İslâm dinî sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp dünya ötesi, ahiret hayatı ile ilgili konulara da taalluk etmektedir. İnsan, ömrü boyunca her an bir şeyler..
Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük,..
Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple..