2006 yılının Ocak ayından bu yana BNR Şumen Radyosunda çalışan Ayşe Latif “ O dönemde Türkçe program ve haberlerin sunulması fikri vardı. Sesimin radyo için uygun olduğunu ve Türkçe konuşan insanlar aradıklarını söylediler. Ben de bu meydan okumasını kabul ettim” dedi.
İlk başta esas işinin kurumlarla ilgili problem ve usulsüzlüklere dair vatandaşların ihbarlarını almak olduğunu anlatan radyocu arkadaşımız, “Dinleyicilerden aldığımız bilgiler üzerine yaptığımız röportaj, mülakat ve saire haberlerimiz, zamanla içeriğin yüzde 60-70’ini buldu. İnsanların problemlerine çözüm getiriyorduk” dedi ve dinleyicilerin güvenini kazanmak, kendisi için en büyük avantaj olduğunu da vurguladı.
Radyonun kendisine sorumlu olmayı ve insanlarla iletişim kurmasını öğrettiğini paylaşan Ayşe Hanım: “ Radyoda yaşadığım her an için minnettarım" sözlerini kullandı.
Röportajın en sevdiği haber türü olduğunu paylaşan Ayşe Latif, konu ile ilgili farklı bakış açılarını bulmaya çalıştığını, konuya göre farklı pozisyonlarda bulunan insanları dahil etmeye gayret gösterdiğini belirtti.
Mümkün olduğu zaman anketler de yapmaya çalıştığını, anketlerin programlara renk kattığını ve çok ilginç düşünceleri olan çok farklı anket katılımcılarına rasladığını söyleyen meslektaşımız, “unutmayacağınız konular var mı” sorusu üzerine “Leylekler aklıma geliyor” dedi ve şöyle devam etti:
"Şumen Radyosunun 2019 yılının Mart ayında sosyal medyada yaptığı bir paylaşım, 4-5 milyon kalbe dokundu ve dünyanın dört bir köşesinde bulunan insandan alkış aldı. 33 leyleğin doğaya bırakılması, gerçekten dokunaklı bir an oldu. Bu videoyu ben çektim, ama önemli olan hikayenin güzelliğiydi.
O da Silistra’nın küçük bir köyü Zaritsa’dan sıradan bir insan olan Safet Halil sayesindeydi. Kanatları donmuş olan leylekleri o kurtarmaya başladı, sonra diğer insanlar ve kurumlar da ondan örnek aldılar.".
"Maalesef sık sık afet ve kazaların haberlerini vermek zorundayız" diyen Ayşe Latif, Hitrino faciasını hiç unutmayacağını paylaştı."Hitrino’daki tren kazası, köydeki herkesin hayatına damga vurdu. Biz gazeteciler ve ülkedeki herkes için de bir travma olarak kaldı. Hitrino halkı, 10 Aralık 2016 tarihini hiç unutmayacaklar. Biz de unutmayacağız" dedi radyocu arkadaşımız.
Ayşe Latif, genç radyocu arkadaşlarına öğretmeye çalıştığı en önemli şeyin dürüst, dakik ve objektif olmaları, doğru soruları sormaları ve dinleyicilere saygılı olmaları olduğunu anlatırken "Ekip çalışması radyoda çok önemli” dedi.
İnsanların hayatında radyonun yeri ve rolü ne yönde değişiyor sorusu üzerine Ayşe Latif, radyonun eskiden olduğu gibi bundan sonra da en hızlı medya olmaya devam edeceğini, BNR’nin ise haber gücü, kalite ve saygı anlamına geldiğini vurguladı.
Konuşmamızın sonunda dinleyicilere Türkçe seslenen konuğumuz: “Hayat bir roman gibidir. Ne olacağına dair hiçbir fikrimiz yok. Sayfaları çevirmeye devam edin ve hayatın tadını çıkarın!” dedi.
Ayşe Latif'le yaptığımız sohbeti ekli ses linkinden dinleyebilirsiniz.
Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..
2009 yılında Shanghai’de bir devlet şirketi, piyasaya “Musiliyan” adı ile yeni yoğurt çeşidi piyasaya sürdü . Musiliyan, aslında Bulgaristan’ın..