Camilerin İdare ve Bakımını Yapan Fedakârlar
Cami ve müştemilâtı işlerini yerine getirip güzel çalışabilmesi için dini hizmetleri candan yapacak kişiler olması gerekmektedir. Bu kişilerin kendilerini din ve eğitim hizmetlerine tamamen verebilmeleri için geçimlerini sağlayan belirli maddî kaynaklara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaca cevap verebilmek için geleneksel olarak camilere gelir getirecek vakıflar kurulmuştur. Vakıfların kuruluş amaçları incelendiğinde öncelikle dini hizmetlerin yürütülmesini kolaylaştırmayı ve devamlılıklarını sağlamayı hedefledikleri görülmektedir.
Camilerin, oradaki hizmetlerin ve bunları yapanların gelir giderini takip etmek için genellikle vakfiyelerde bazı şartlar bulunmaktadır. Buna göre mütevelli, câbi veya nazır gibi görevliler tayin edilmiştir. Geleneksel İslâm vakıf hukuku ve uygulamaları günümüzde tam olarak uygulanmadığı günümüzde Bulgaristan'daki camilerin bu hizmetlerini ise Bulgaristan Cumhuriyeti Müslümanlar Diyabeti Tüzüğü gereğince üç veya daha fazla kişiden oluşan, başkanı ve sekreteriyle birlikte en az bir üyesi bulunan Müslüman Encümenleri yerine getirmektedir.
Tabii, camilerdeki bu idari hizmetlerin yanı sıra temizlik, bakım, namaz vakitlerini belirleme, koruma gibi başka yan hizmetler de vardır. Geleneksel olarak vakfiyelerde bu hizmetleri yapan ferraş, mûkid, muvakkit, suyolcu, bevvab gibi hizmetliler vardır. Bunların bir kısmına günümüzde ihtiyaç kalmamış, ihtiyaç duyulanlar ise bulundukları yerleşim yerlerinde ilgili istişareler sonucu ve ihtiyaca göre encümenler tarafından belirlenmektedir. Bu hizmetler ihtiyaca göre bir veya birkaç kişiye yaptırılmaktadır.
İnsan, Cenab-ı Allah tarafından yaratılmıştır. Bu yaratılışın ilk faslı ruhlar aleminde, elest bezminde gerçekleşmiş, ikinci faslı cennette yaşanmıştır. Devamı ise dünyada yaşanmaktadır. Varlığını yeryüzünde sürdüren insanın genetiğinde yaratılış..
İslâm dini insanın bütün hayatını kuşatan itikadî, fıkhî ve ahlâkî normlar bütünüdür. Hatta İslâm dinî sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp dünya ötesi, ahiret hayatı ile ilgili konulara da taalluk etmektedir. İnsan, ömrü boyunca her an bir şeyler..
Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük,..