Gerek düğün ve nişanları, gerekse köy şenliklerini, birçok köyümüzde ve kasabamızda pandemi öncesi olduğu gibi, bu yıl da yabancı ve uzak ülkelerdeki evlatlara, eş dost, konu komşuya göre ayarlandı, yani düğünler, kınalar, kutlamalar, hep yaz aylarına gurbetçilerin doğudukları yerlere döndükleri günlere denk getirildi.
Aynen Razgrad ili Kubrat Belediyesinin Goriçevo köyünde olduğu gibi. Köy muhtarı Bulgaristan Radyosu dostu Ersen İbrâm
“Köy zaten küçük, bari köy şenliklerinde insan olsun, kalabalık olsun, neşe olsun" diyerek “sbor” dedikleri köy şenliğini Ağustos ayının ilk Pazar gününe taşıdı.
Ve bu kutlamalar çerçevesinde Baklava Festivali fikri doğdu. Yıllardır devam eden ve çok güzel bir havada geçen Baklava Festivali’nin olmazsa olmazı “Baklava Ustası” seçimi büyük rağbet görmeye devam ediyor.
Bu yılki baklava yarışmasında Goriçevo köyünden Zeynep hanım ikinci ve Türkan hanım üçüncü olurken dördüncü defa yarışmaya katılan Asiye Nasufova, birinciliği yakaladı ve bir sonraki “2023 Baklava Festivaline” kadar “2022 Baklava Ustası” ünvanını taşıyacak.
Sıkı bir Bulgaristan Radyosu dinleyiicisi olan Asiye Nasufova, son yıllarda büyük beğeni görmesine rağmen Türkiye, kulağa hoş gelen “vezir parmağı”, “bülbül yuvası” vs baklava çeşitlerine nazaran yerli, yani her köyümüze has “büzmeli”, “papur kökü”, “altın dizi”, “öküz ünüğü” baklavalarının çok daha güzel olduklarını ve bir baklava ustası olarak onların korunması, gençlere aktarılması taraftarı olduğunun altını çizdi.
Asiye Nasufova, 18 köy kadının hazırladığı birbirinden farklı baklava arasında birinciliği yakalayan tatlısının püf noktasının “yağlı hamur” olduğunu belirtirken uzun yıllar yaşadığı Ruse şehrinde dokuma ustası olarak emekliğe ayrıldıktan sonra “baniçka/börek” ustası olarak da çalıştığını ve hamurun inceliklerini orada öğrendiğini paylaştı.
Asiye Nasufova ile gerçekleştirdiğimiz “tatlı” sohbetin tamamını aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz:
Fotoğraflar: Özel arşiv
Hazırlayan: Şevkiye Çakır
Roma’dan daha eski bir kent, bir dünya şehri düşünün. Medeniyetler beşiği ve antik dönemlerden günümüze kadar gelen bir kültür ocağı! Onun adı Plovdiv! Büyük İskender’in babası 2. Filip tarafından 2. asırda kurulan kente Filipopolis adı..
Kapya hasadı sezonunda Kirkovo’ya bağlı Çorbadjisysko ve etraf köylerinden biber üreticileri, mahsulu toplamak üzere tarlalara akın ediyorlar . Yaklaşık 200 dekar biberin yetiştirildiği bu bölge, Kirkovo Belediyesi’nde kapya üretiminde birinci..
Geleceği her ne kadar dizayn etmeye çalışırsak bazen hayatımızı asıl belirleyen şey, rastlantılar olur . Bir buraya bir oraya savrulup tesadüfler dizisi peşinde sürüklenen insanın kendini muhteşem bir masalın içinde bulması da ihtimaller dahilinde...
Yaşadığı yerin kültürel ve dini zenginliğini temsil eden, barış ve sevgi mesajlarını resim ve yazılarıyla duyuran bir kızla tanışacağız- Dilek Yüksel...