Son yıllarda iklim değişiklikleri sadece bir teori olmaktan çoktan çıktı. İklim değişikliklerinin yol açtığı olaylara neredeyse her gün şahit oluyoruz. Bazıları yavaş süreçler, bazıları da anlık hissedilen olaylar.
Çevrecilerle beraber Avrupa parlamentosu milletvekilleri de bu yönde mücadele başlattı. AB’nin 2050 yılına kadar biyoçeşitlilik Stratejisinde ekosistemlerin yeniden doğaya kazanılması, sürdürülebilirlik sağlanması ve iyi korunmuş olmaları yer alıyor.
Beş yıldan beri Bulgaristan’ın Karadeniz kara sularında deniz memelileri türlerinin sayısı ve yayılması ile ilgili araştırmalar yapılıyor. Karadeniz’de yaşayan üç tür yunus balığı da koruma altında olan türlerdir ve dünya çapında nesli tükenme riski ile karşı karşıya olan türlerden olduğu bilinmekte.
“Zeleni Balkani” – “Yeşil Balkanlar” organizasyonundan Paolina Hristova şöyle konuştu:
“Yunus balıkları 1986 yılına kadar endüstriyel ava tabi oldukları biliniyor. Bu da yunus türlerinin sayısının daha az olmalarının sebeplerinden biri. Çünkü onların üremesi daha yavaş oluyor. Onların her yıl yavruları olmuyor, yavru yunusların yetişmesi için daha fazla süre gerekiyor.”
İklim değişiklikleri hiç şüphesiz bitki türlerine de yansıyor. Oysa insanların gıda güvenliği bitki türlerine bağlı. Bitki ve hayvan çeşitliliği, ekosistemlerin korunması için uzmanlar ve AB yetkilileri koumalı alanlardan oluşan ağların faydalı olağı kanaatinde. Bu uzmanlara göre, 2030 yılına kadar karadan ve deniz bölgelerinden en az yüzde 30’luk bir alan korumalı alan ilan edilmeli. Ayrıca bu yüzde 30’un en az üçte biri asırlık ve vahşi doğadaki ormanlar daha da ciddi korumaya tabi tutulmalı.
Avrupa’da faaliyet gösteren “Yeşil Kuşak” birliğinin Bulgaristan temsilcisi Petko Tsvetkov şöyle konuştu:
“Temel amaçlarımızdan biri bu alanlarda doğanın kendini yeniden canlandırmasını sağlayabilmek, diğer yandan da sürdürülebilir ve doğa dostu iş geliştirilmesini sağlamak. Bu bağlamda Avrupa’da faaliyet gösteren “Yeşil Kuşak” kapsamında uluslararası işbirliği yönünde küçük projelerin finansmanını bekliyoruz. Avrupa Komisyonu’nun 2030 yılına kadar yeni korumalı alanlar ilan etme planları da bu yönde. Amaç biyoçeşitliliğin korunması. Sulak alanlar, eski ormanları korumak, kurtarmak için çaba gösterilmeli...” dedi Petko Tsvetkov.
Kaynak: BNR Stara Zagora
Çeviri: Özlem Tefikova
Foto:Bulgaristan Biyoçeşitlilik Vakfı, arşiv“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü 18 ülkeden Bulgarlar, yurtdışından 34 Bulgar okulu ve 8 üniversite eğitim görevlisi bu yıl ilki düzenlenen “Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” programının..
Moldova’da 20 Ekim 2024 tarihinde ülkenin Avrupa Birliği’ne katılımın oylandığı referandumda Bulgarların yoğun olarak yaşadığı Tarakliya ve Gagavuz Özerk Bölgesi'nde halkın yüzde 90’ın üzeri “hayır” oyu verdi. Yine benzer bir şekilde bunların..
33. Bulgar Antarktika Bilim Seferi katılımcıları, farklı ülkelerden bilimadamları ile birlikte bilimsel araştırmalara devam etmek üzere Antarktida’ya yol aldı. “Aziz Kiril ile Aziz Metodiy” araştırma gemisine ilk defa Yunanistan ve..