Ülkemizde yıllık yasadışı kereste üretimi 2,7 milyon metreküp, ki Dünya Doğayı Koruma Vakfı WWF’nin 2018 yılında gerçekleştirdiği son analizine göre, bu miktar ülkemizdeki kereste üretiminin üçte birini oluşturuyor.
WWF'de çevre mevzuatı konusunda kıdemli uzman olan Dobromir Dobrinov, ülkemizde yasadışı ağaç kesimi kapsamında önemli bir değişiklik beklemiyor.
Dobromir Dobrinov, Bulgaristan Radyosuna verdiği demeçte şunları paylaşıyor:“Gözlenen uygulamalar, hukuka aykırılık ve yürürlükte olan normatif kurallara uyulmaması ile birlikte, önemli farklılıkların olmayacağı fikrini güçlendiriyor.
Burada söz konusu, özellikle son bir yılda pazardaki değişikliklerin dikte ettiği bazı detaylardır.
Ancak, tespit edilen eksiklikler ve mevzuatın genel olarak uygulanmasını iyileştirmek için yapılan öneriler, uygulanmadı, bu nedenle değerlerde ciddi bir düşüş bekleyemeyiz.
Son analiz, yıllar içinde devam eden bir eğilim gösteriyor,keresteciliğin yaklaşık yüzde 30'u yasayı ihlal ederek yapılıyor.”
Dobromir Dobrinov, yasadışı ağaç kesimeyle ilgili “temel ahlaksızlıklar” olarak, işaretlenmemiş ağaçların kesilmesine, izinsiz kesim yapılmasına, gerekli belge olmadan kerestenin taşınmasına, çıkarılan malzemenin nicelik ve niteliğinin manipüle edilmesine dikkat çekiyor.
“Keresteyi taşıyan araçlara GPS cihazlarının yerleştirilmesine rağmen, onlar kullanılmıyor– diye belirtiyor uzman ve devam ediyor.
Söz konusu GPS’ler, bölge orman müdürlüklerinin izleyebilmesi için gerçek zamanlı veri iletmesi gerekiyor, ama aslında veri tabanı çok eski olduğu için bu sistem kullanılmıyor. Böylece tek bir kereste taşıma bileti ile birçok nakliye ve çeşitli manipülasyonlar yapılabiliniyor.”
Her yıl orman işletmelerdeki kayıtdışı sektörünün yaklaşık 50-80 bin kesim alanı sayesinde yaklaşık 150 milyon leva tutarında gizli gelir elde ettiğini iddia eden Dobromir Dobrinov’a göre, bu durum için ön koşullardan bir tanesi, Tarım Bakanlığı'nın kontrol ve ekonomik işlevlerinin karıştırılmasında yatmaktadır.
"Kontrol organı şu anda Ormanlar Yürütme Ajansı ve 16 bölge orman müdürlüğüdür" – diye belirtti Dobrinov ve şöyle devam etti. Sorun, ajansın ve orman işletmelerinin de aynı organa bağlı olmasından kaynaklanıyor. Tarım Bakanlığı’nın organın başı olduğunu kabul edersek, sol el ise sağ elin hareketlerini koordine etmelidir. Bu nedenle, yıllardır talep ettiğimiz şeylerden biri, Ormanlar Yürütme Ajansı'nın bağımsız bir kurum haline gelmesi, yani tarafsızlığı garanti altına almak için kontrolü yönetimden ayırmak gerekiyor.”
“Savcılığa ulaşan vakalar çoğunlukla, sosyal açıdan dezavantajlı vatandaşlar tarafından sözüm ona kaçak ağaç kesimi ile ilgilidir” ifadelerini kullanan Dobromir Dobrinov şöyle devam etti:
“Devlet, çok küçük miktarlar için ağır prosedürler yürütmek zorunda kalıyor.
Aynı zamanda, savcılığın soruşturması gereken durumlar, şirketlerin izin verilen kesim miktarını 500 ve hatta bazen 1000 metreküpten fazla aştığı durumlarda, Ormanlar Yürütme Ajansı müdürlükleri bu durumları bildirmiyor ve gerekli cezalar verilemiyor.”
Kaçak ağaç kesimi, büyük mali kayıplara yol açmasının yanı sıra, koruma altında olan hayvanların yaşam alanlarının değişmesi, önemli ekolojik koridorların bozulması, hayvan türlerinin yok olması, toprak kaymalar gibi ciddi çevre sorunlarayol açıyor.
Doğaya dikkatsizce davranmaya devam edersek bizi neler bekliyor?
“Bizi felaketler bekliyor – kısa ve öz cevap veriyor Dobromir Dobrinov. Devletin, her zaman acil yangın söndürme prensibiyle hareket etmesi, çok üzücü.
Ülkemizde her şey çabuk unutuluyor, doğal afetlerde insanlar yaralandığında veya can kaybı yaşandığında, bazı önlemler alınıyor ve sonra her şey unutuluyor. Ve devlet, ilgisizlik, uzun vadeli sorunları çözmeme yönündeki çalışmalarına devam ediyor.
Fakat doğal afetler başka bir yerde meydana geliyor ve yine çok açil önlemler alınıyor, “insanlara yardım edeceğiz, suçluları bulacağız” şeklinden, ancak suçlular bir türlü bulunamıyor. Ve bu tekrar tekrar yaşanıyor.”
Çeviri: Şevkiye Çakır
Foto: pixabay, arşivWWF-Bulgaria, "Doğaya Abone Ol" başlıklı yeni kampanyasında yaban hayatına destek çağrısında bulundu. Çevreciler, “Uluslararası Kırmızı Kitap” verilerine dayanarak, Bulgaristan'da büyük bir kısmı omurgasız olmak üzere 60 ila 65 bin arasında..
“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü 18 ülkeden Bulgarlar, yurtdışından 34 Bulgar okulu ve 8 üniversite eğitim görevlisi bu yıl ilki düzenlenen “Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” programının..
Moldova’da 20 Ekim 2024 tarihinde ülkenin Avrupa Birliği’ne katılımın oylandığı referandumda Bulgarların yoğun olarak yaşadığı Tarakliya ve Gagavuz Özerk Bölgesi'nde halkın yüzde 90’ın üzeri “hayır” oyu verdi. Yine benzer bir şekilde bunların..
Pleven’de Noel köyü kuruldu . Şehir sakinlerinin 2024 yılını uğurlama ve yeni 2025 yılını karşılama heyecanı ve neşesini artırmak için belediye..