Odessa’daki Bulgar Kültür Enstitüsü başkanı Dmitriy Terzi, Bulgaristan Radyosu’na yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Savaş çok ağır, çok korkunç. Böyle birşey olacağı insanın aklına bile gelmez, ama oldu. Rusya, bunu başlatmadan önce çok düşünmeliydi. Bu savaşı herkes, her Bulgar, Moldovalı, Yunan, Yahudi, Rus, Ukraynalı herkes kınıyor. Bunlar hem can kayıpları hem de ekonomik kayıplar”.
Rusya’nın Ukrayna altyapısında kritik önem taşıyan yerlere saldırıması Karadeniz şehri Odessa’da elktrik akışında, su tedarikleri ve ısıtma sistemlerinde kesintilere neden oluyor.
Ağır yaşam şartlarına rağmen, Kültür enstitisü çalışmalarına devam ediyor, çünkü buradaki Bulgarlar’ın bir araya gelerek konuşmak ve birbirine destek olma ihtiyacı var.
Dmitriy Terzi’nin sözlerine göre, Odessa’daki Bulgarlar’ın sayısı yaklaşık 50-60 bin ve bu da çok kültürlü şehirde sayıca dördüncü büyük topluluk oldukları anlamına geliyor.
Buradaki Bulgar kültür merkezleri birkaç tane, ancak Bulgar Kültürü’nün Ortak Ukrayna Merkezi bunların arasında “en”dir. Bu merkez devlet tarafından değil, yerli Bulgarlar tarafından finanse ediliyor. Bulgaristan devleti genellikle yurtdışındaki Pazar okullarna desteğe odaklanıyor:
“Kültür merkezi ne Bulgaristan’dan ne de Kiev’den yardım alıyor. Bu merkez Ukrayna’daki Bulgarlar Birliği tarafından doğrudan destekleniyor. Ukrayna’daki Bulgarlar Birliği’nin başkanı ise Anton Kisse. Bulgarlar bu kuruluşa küçük miktarda para yatırıyor ve böylece bu atmosferi yaşatıp Bulgarların kültür faaliyetlerini sürdürme imkanı buluyoruz” dedi.
Savaş koşullarına rağmen burada devamlı sergiler ve konserler düzenleniyor. Bu yıl Kültür merkezi, Noel’i eski takvime göre değil, Bulgaristan’da olduğu gibi 25 Aralık’ta kutlayacak. Etkinliğe katılacak din görevlileri, insanlara Noel kutlama günlerinde neden fark meydana geldiğini açıklayacak.
Çocukların çizdiği resimlerden oluşan sergi ve klasik müzik konseri de düzenlenecek.
Noel kutlamaları geleneği ile ilgili olarak Odessa’da sofrada nasıl yemekler olduğu konusunda Dmitriy Terzi şunları anlattı:
“Bizde Bulgaristan’da olduğu gibi gelenekler yok. Köyde lehçe de olsa dil, gelenekler, görenekler korunuyor. Ama şehirlerde daha farklı. Şehirde asimilasyon oluyor. Burada yaklaşık 100 yıldan beri Bu şeyleri kalplerde gönüllerde pekiştirmek için yardımcı olacak böyle Bulgar kültürü etkisi yok.”
Kültür merkezinin hedefleri arasında da tam bu hedef var, yerli Bulgarlar arasında Bulgarca dilinin, kültürünün, tarihinin öğrenilmesini teşvik etmek.
Şimdi ise Dmitriy Terzi, yerli Bulgar gençleri arasında Ukrayna savaşı esnasına ölen Bulgarların fotoğraflarını toplama ile ilgili bir çalışma yapacak. Ardından bu fotoğraflar Ukrayna’da ve Bulgaristan’da düzenlenecek sergide tanıtılacak.
Bununla ilgili olarak şunları paylaştı Dmitriy Terzi: “Bulgaristan bizim halkımızın bu mücadelede aktif olarak yer aldığını bilmeli. Maddi manevi, canla başla mücadele ediyor. Bunun bir an önce bitmesini istiyoruz.”
Gerçekten samimi dua edince Noel’de mucizelerin gerçekleştiği söylenir. Tüm sağduyulu insanlar, can kayıplarının yaşandığı bu savaşın bitmesi için dua ediyor.
Çeviri: Özlem Tefikova
Foto: Facebook/Всеукраинский центр болгарской культурыVarna’da düzenlenen 42. “Altın Gül” Bulgar Film Festivali’nde uzun metrajlı film dalında büyük ödülü, Petar Valchanov ve Kristina Grozeva ikilisinin yönettiği “Triumph” filmi kazandı . Film aynı zamanda iki yönetmenin Decho Taralezhkov..
20 Eylül saat 11 civarında, Prof. Dr. Lyudmil Vagalinski’nin ekibinden arkeologlar, Antik kent Heraclea Sintica’nın büyük kanalizasyon kanalında ikinci heykel keşfettiler . BGNES’in Archaeologia Bulgarica sitesine dayandırdığı..
Bulgar uzun metrajlı filmlerin yarıştığı 42. “ Altın Gül ” Film Festivali bu akşam Varna’da başlayacak. Festival programında, 15 uzun metrajlı film, 20 kısa film ve 5 dizi yarışacak . “Altın Gül” Film Festivali açılışı 19 Eylül..
Bulgaristan’ın güneydoğusunda yer alan Debelt köyüne yakın Deultum Roma kolonisinin güney nekropolisinde son derece nadir ve değerli bir cam şişe..