Kilise’nin ‘Hz. İsa’nın ıstırapları veya çileleri’ olarak adlandırdığı anlar, çarmıha gerildiği gün doruk noktasına ulaşır. Tanrı’nın Oğlunun dünyadaki hayatının bu son saatleri her yıl kilise ayinlerinde, İncil okumalarında, Ortodokls kilise şarkılarında anımsatılır.
„Büyük Cuma, Kutsal ayin yapılmayan, Hristiyanlıkta İsa'nın çarmıha gerilmeden önceki gece havarileri ile yediği Son akşam yemeğinin anıldığı Evharistiya ayini yapılmayan yılın tek günüdür. Çünkü bu, Kainatta’ki olası en büyük trajedinin yaşandığı gündür’ diye anlatıyor Sofya’nın ‘Sveto Preobrajenie Gospodne’ kilisesi papazı Boris Borisov. Kainat’ın yaratıcısı, Tanrı’nın kendisi gelip insan kılığına büründü, hep iyilik işliyordu, bütün hastalara derman buluyordu. Kendiyaratığı olan insan tarafından Tanrı’ya saygısızlıktan ötürü öldürüldü. Tanrı’yı saygısızlıktan dolayı öldürmekse bir absürddür..“
Hz. İsa’nın yaşadığı sanılan Yakın Doğu’da Hristiyanlar hava tahmin raporlarına rağmen, her yıl Kutsal Cuma günü havanın nasıl karardığını gördüğünü, gök gürültülerinin işitildiğini belirtiyorlar.
Papaz Boris Borisov şöyle devam ediyor: „Hz. İsa’dan 33 yıl sonra, Kadim dünyanın farklı noktalarından seyredilebilen bir güneş tutulmasının meydana geldiğine tanıklık eden Hristiyan olmayan kaynaklar da mevcut. Evet, bu yılın en acı günüdür, ama aynı zamanda ölüm üzerinde bir zaferdir. Hz. İsa kendi ölümüyle ölümü yenerek, mezarlarda bulunanların hepsine ebedi bir hayat bağışladı."
Şöyle devam etti papaz Boris Borisov:
„Aziz Athanasius’un dediği gibi, ‘İnsanın tanrıya dönüşmesi için Tanrı insan kılığına büründü. Hz. İsa’nın cezasını çekmesinin özü tam bundan ibaret.“
Bütün bu semboller, Ortodoks kiliselerinde İsa Mesih’in resmedildiği kubbe aracılığıyla gösterilir. Hz. İsa, sunak apsisinde resmedilen Tanrı Anası sayesinde semalardan Dünya’ya gelir.
Foto: Darina Grigorova
Çeviri: Neli Dimitrova
İnsanın hayır yaparak, bir taraftan Allah’ın rızasını kazanma isteği, diğer taraftan da insanlara, topluma ve hatta canlılara faydalı olma isteğini gerçekleştirdiği vakıflar, İslâm dini tarafından geniş bir şekilde ele alınmıştır. Bunun sonucunda..
Maddî bir karşılık beklemeksizin başkalarına devamlı yardım etmeyi hedefleyen vakıf anlayışı, İslâm'ın oluşturduğu, Türklerin zirveye çıkardığı bir medeniyet anlayışıdır. Allah rızasını gözeterek bir malın sahibi tarafından din, toplum ve hayır..
Tarih boyunca insanlar arasında kısa yoldan, çaba sarf etmeden, kolayından para kazanmayı, zengin olmayı isteyenler olmuştur. Bunu birtakım şansa dayalı yollarla elde etmeye çalışanlar da hep bulunmuştur ki, bu tür oyunlara genel olarak kumar..