Sivil toplum örgütleri verilerine göre, Bulgaristan’da yaklaşık 1 milyon kadın aile içi şiddetin kurbanıdır. Ruhsal, cinsel veya fiziksel şiddet yaşayan erkek ve çocukların tam sayısı da bilinmiyor. Birçok sivil toplum örgütü aile içi şiddetle mücadelede ciddi yasal değişiklikler yapılmasını talep ediyor. Bu, 49. Halk Meclisi’nin ele alacağı ilk sorunlardan biri olacak.
İlişkilerinde şiddetle karşılaşıp bundan kurtulan kadınların öykülerinden yararlı bilgileri toplayan ilk Bulgar platformu EMPROVE hayatlarında değişiklik yapmak isteyen diğer kadınlara da destek sağlıyor. Ressam Silvia Vladimirova tam bu platformda bir sanat atölyesine katılmakla kadın ve çocuklarını aile içi ilişkilerini değişik açıdan değerlendirmeye teşviklendiriyor, yeteneklerini ortaya çıkarma çalışmasına motive ediyor.
Şöyle konuştu Silviya:„Oluşturulan grup küçüktü ve yürütülen çalışmaların sonucu olarak 5 tablo doğdu. Bunlar, bitki ve çiçeklerden tablolar yaratmakla ilgili ‘oşibana’ Japon tekniğinin ürünüdür. 10-12 yaşlarındaki çocuklar esin, çoşku ve enerji doluydu. Onların ödevi, kare şeklindeki tuvalin merkezini bulup, ki bu kendi içindeki merkezi bulmanın bir sembolüdür, anneleriyle beraber sanat yaratırken aralarındaki ilişkileri pekiştirmekti.“
Silvia, çocuklara yönelik bir kışkırtma olarak, tablolarının merkezine kendi ve anne babalarının el izlerinin koyulmasını kararlaştırıyor. Çocuklar ise etrafına, kendileri ile doğa arasındaki bağlantıyı sembolize eden ‘mandala’ şeklinde kurutulmuş bitki yaprakları koyuyorlar. Bu teknik rastgele seçilmiş değil, çünkü ‘oşibana’ ‘anı toplama’ anlamına geliyor.
Silviya öyküsünü şöyle sürdürdü: „Bazı anılarımız travmatik olabilir, bunun için aile içi şiddet kurbanı olan kadınları çocuklarıyla beraber bu tablolar üzerinde çalışırken kara düşünceleri ile menaviyatlarını bozmamaya, içindeki uyumu yeniden sağlamaya teşvik ediyorum.’
Yaratılan etkileyici tablolar, Sofya’nın FOX Book Café Kültür Merkezi’ndeki ‘Anı İzleri’ sergisinde yer alıyor.
Sanat terapisinin duygusal veya fiziksel problemlerin sağlıklı dışa vurumu için önemini izah eden Silvia Vladimirova şöyle konuştu:
„Biz, içimizdeki düşünce ve duygu birikiminin bilincinde değiliz. Kanımca sanat terapisiyle bunları dışa vurmanın doğru yolunu buluyoruz. ‘Kültür’ Milli Fonu’nun desteğiyle bir tasarımla gerçekleştirdiğim sanat atölyesinin hedefi, anıların çıkarılması ve başka türlü değerlendirilmesidir. Çünkü biz acı ve sorunlarımızı paylaşırken, bunları ifade ederken kötü etkilerinden arınıyoruz. Atölyemizdeki resim çalışmaları ve yaratıcılık, bütün kötü duygu ve birikimlerin dışa vurulmasını sağlıyor.“
Çeviri: Neli Dimitrova
Fotoğraflar: FOX Book Café
“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü 18 ülkeden Bulgarlar, yurtdışından 34 Bulgar okulu ve 8 üniversite eğitim görevlisi bu yıl ilki düzenlenen “Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” programının..
Moldova’da 20 Ekim 2024 tarihinde ülkenin Avrupa Birliği’ne katılımın oylandığı referandumda Bulgarların yoğun olarak yaşadığı Tarakliya ve Gagavuz Özerk Bölgesi'nde halkın yüzde 90’ın üzeri “hayır” oyu verdi. Yine benzer bir şekilde bunların..
33. Bulgar Antarktika Bilim Seferi katılımcıları, farklı ülkelerden bilimadamları ile birlikte bilimsel araştırmalara devam etmek üzere Antarktida’ya yol aldı. “Aziz Kiril ile Aziz Metodiy” araştırma gemisine ilk defa Yunanistan ve..