Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bulgaristan Bilimler Akademisi’nden bilim insanlarının kapsamlı bir araştırması:

Bulgarların Avrupa dışındaki göçü 100 seneyi aşmasına rağmen vatan hatırasını yitirmiyor

Dünyanın her köşesinde yurttaşlarımız faal sivil kuruluşlarını kuruyor

Photo: BTA

Dünya genelindeki eski ve yeni Bulgar göçü arasında devamlılık var ve yurttaşlarımız ister Afrika, ister Güney Amerika, ister Asya ya da Kuzey Amerika’da bulunsunlar, kurdukları okul ve dernekler etrafında birleşiyorlar. Bu, Bulgaristan Bililer Akademisi(BAN) Etnografya ve Folklor Enstitüsü’nden bilim insnlarının Avustralya, Afrika, Güney Amerika ve Kuzey Amerika’da olmak üzere 5 kıtadaki Bulgar diasporası ile ilgili gerçekleştirdikleri 4 yıllık kapsamlı araştırmanın sonuçlarından sadece biridir.

Araştırma, Bulgaristan’dan göç eden ya da 3’ncü ve 4’ncü kuşak göçmen yurttaşlarımızın kurumları, ilişkileri, manevi hayatları ve vatan ile temasları üzerine yapılan ilk çalışmadır.

“Avrupa’nın ötesindeki Bulgar tarihi ve çağdaş göçmen topluluklarının kültürel mirası ve kurumsallaşması” başlıklı bilim projesi, günümüz ile 100 yıl öncek göç kaynağının bir muhasebesini yapıyor. Araştırma, Eğitim ve Bilim Bakanlığı’na bağlı “Bilim araştırmaları” fonu tarafından finanse edildi. Prof, Vladimr Pençev’in yönettiği projede BAN Etnografya ve Folklor Enstitüsü’nden araştırmacıların yanı sıra BAN İklim, Atmosfer ve Su Araştırmaları Enstitüsü’nden, Neofit Rilski Güneybatı Üniversitesi’nden, Mediator Kültür, Etnoloji ve Antropoloji Derneği’nden bilim insanları da yer alıyor.

Araştırmacıların 17 bilimsel çalışması ve makalelerinden oluşan “Avrupa’nın ötesinde Bulgarlar- kurumlar ve kültürel miras” başlıklı derlemeye artık elektronik ortamda erişilebilir. Derleme, Avustralya ve Yeni Zelanda, Asya ve Kuzey Amerika’daki Bulgar toplulukları kapsıyor.

13 Haziran’da BAN Etnografya ve Folklor Enstitüsü’nde derleme çalışmasının yanı sıra araştırmacıların Avrupa dışındaki topluluklar arasında gerçekleştirdikleri saha çalışmalarında kayıda aldıkları kısa bir film tanıtıldı. Filmde, 3’ncü ya da 4’ncü kuşak karma evliliklerin çocukları olan ancak kendilerini Bulgar olarak tanımlayan yeni ve eski kuşak göçmenlerinin bakış açısı sunuluyor.

"Bizim tespitlerimize göre, oralarda Bulgar toplulukları ve kültürel miras, bizzat kendi oluşturdukları kuruluşların faaliyetleri neticesinde korunuyor. Bunlar dernekler, okullar, dans ve folklor müzik topluluklarıdır.

Başasistan Lina Gerova’nın sözlerine göre bu şekilde yurttaşlarımız Bulgar şuurunu ve Bulgaristan’a ilgiyi muhafaza ediyorlar.

Lina Gergova

Lina Gergova devamla: “Tarihsel süreçte, uzun zaman okulları olmayan bir çok yer görüyoruz. Örneğin, daimi bir göç rağbetinin yaşandığı Arjantin, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde nesiller geriye artık Bulgarca konuşmuyorlar. Orada Bulgar olmak bir tercih meselesidir.

Birçoğu bir karma evlilikten gelen çocuklar ve Bulgaristan onların bir parçası, ancak yine de Bulgar olmayı ve toplum yaşamına katılmayı seçiyorlar. Bizler araştırmacı olarak, Bulgaristan’a bağlılığın yalnız genetik aidiyetten dolayı olduğuna inanmıyoruz. Ancak, topluluktaki faal insanların büyük çabalarını da burada takdir etmeliyiz.

Arjantin ve Brezilya gibi bazı ülkelerde Bulgar olmak çok itibarlıdır. Bazı ülkelerde Bulgarca öğrenmek, üniversite girişinde sana puan kazandırıyor. Diğer bazıları için ise anavatanda olan nine ve dedesi ile tek iletişim aracıdır.

Başasistan Lina Gergova: “Bu video çalışması, uzak destinasyonlardaki araştırmalarından önce benzer çalışmayı  Avrupa’da yapan BAN etnoloji uzmanlarının diğer bir projesinin devamı mahiyetindedir.” diye belirtiyor. Sözlerine göre yeni ve eski göç arasındaki fark Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde net görülüyor.

Lina Gerova:“Güney Amerika, Kuzey Afrika, Avustralya gibi cazibesini kaybeden ülkeler var ve bu dünya ekonomik süreçleriyle bağlantılıdır. Mesela Birleşik Arap Emirlikleri’nde bir kez ve sonusuza dek popüler göç anlayışı yoktur. Orada büyük bir hareketlilik görüyoruz. Diğer taraftan devamlılık görüyoruz- yeni gelen göçmenler, eski göçmenlerin oluşturdukları kuruluşlar vasıtasıyla diğerleriyle bağlantı kurma yolunu buluyorlar. Bulgar topluluklarının varlığındaki rolünü ve anavatan ile köprü olduklarının gittikçe daha iyi idrak eden büyükleçliklerimizin katkılarını da unutmayalım” diye ekledi.

Yazı : Gergana Mançeva

Çeviri: Ergül Bayraktar

Foto: BTA



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Kırcali’de nüfus krizi birinci sınıf öğrencilerinin sayısını 200 ile azalttı

Kırcali ilinde bu sene birinci sınıfa başlayacak öğrencilerin sayısı, geçen yıla kıyasla 200 ile azaldı. Ekonomik göçlerle devam eden demografik kriz, okullarda öğrenci sayısına da yansıdı. Kırcali Bölge Eğitim Şubesi Müdürü Angelina..

Güncelleme 11.09.2024 12:33

AK'nda arzu edilen portföye ulaşmak erkek adayın kadın adayla değiştirmekten mi geçiyor?

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen 'in, yönetimdeki ikinci döneminde cinsiyet dengesi sağlamayı amaçladığı yeni Avrupa Komisyonu'nun yapısı ve oluşumuna ilişkin önerisini resmi olarak sunması bekleniyor. Kadınların kilit komisyonlara..

Eklenme 11.09.2024 06:49
Mariya Nikolova

Vinogradovka ile Zayçino Oreşene arasında bir hayat hikayesi

Ukrayna’nın Bolgrad bölgesi, Besarabya Bulgarları’nın bir nevi başkenti olarak kabul edilmektedi r. Bolgrad, yurtdışı etnik Bulgar nüfusunun en yoğun olarak yaşadığı bölgedir. Bundan 200 yılı aşkın süre önce Osmanlı’dan kaçarken Besarabya’ya..

Eklenme 08.09.2024 05:05