Genellikle yoksulluk, yabancılaşma, umutsuzlukla özdeştirilen Kuzeybatı bölgesinde hiçbir şeyin geri döndürülemez olmadığı inancını yeniden dirilten bir köy var. Bunun için gerekli tek bir özellik var- kendini, yaşadığın çevre ve topluluğu umursamak. Drenovets köyü, çevrelerini daha iyiye doğru değiştiren ve bununla kendi maneviyatlarını da değiştiren insanlarla dolu.
İl şehri Vidin’e 45 km uzaklıkta bulunan Drenovets köyü verimli topraklar, su kaynakları, demiryolu ulaşımına sahip.Topraklarından Lom nehri geçiyor, yakınlarda ise aynı adı taşıyan ilin en büyük barajı bulunuyor.
Köy muhtarı Nadya Şvanova şunları paylaşıyor:
“Yerleşim yerimiz eski Çorlevo köyü ve Drenovets köyümüzden oluşuyor. Bu Rujintsi belediyesinde en büyük köydür. Nüfusu yaklaşık 1400 kişi, kalıcı ikamet edenlerin sayısı ise 1100 civarında. Köyümüz güzel. 200 çocuklu okulumuz, garımız, bir huzurevimiz ve yaklaşık 60 çocuklu kreşimiz var”.
Temiz hava, organik gıdalar ve güzel manazaralardan dolayı, gittikçe daha fazla insan şehirden gelerek buradaki evlerini yeniliyor ve tatillerini burada geçiriyor.
"Evler satın alınıyor ve birçok insan şehirlerden gelip babadan kalma evlerini yenilemeye başlıyor. Boş binalar da var ama oranı yüksek değil. Evler bakımlı. Köyümüzün canlı olduğunu söyleyebiliriz. İnsanlar cumartesi ve pazar günleri evlerine gelir, bahçelerindeki bağlarına bakar. Uzun zamandan beri hırsızlık olayı yaşanmadı. Bir sorun olduğunda hemen polisi ararız ve hızlı bir şekilde müdahale edilir. Köyümüz huzurlu."
Drenovets'te sonuncusu yeni bir meydanı ve yeni bankları bulunan güneş enerjisiyle aydınlatılan üç park inşa edildi. Okuma evinin ve sinemanın yenilenmesi 530 bin levaya mal oldu. Şimdilik tek sorun yaklaşık beş kilometrelik ana caddeden geçen ağır kamyonlar ve otomobillerden kaynaklanıyor."
Köy muhtarı, "kısıtlayıcı önlemler" in oluşturulmasıyla belediye yönetimi ile birlikte yoldan geçen yayaları ve özellikle de çocukları korumaya çalıştığını dile getiriyor.
Köyün başlıca gururu ise 1’nciden 12’nci sınıfa kadar eğitim veren “N. Y. Vaptsarov” okuludur. Okulun internet sayfasındaki bilgilere göre okul, çağdaş bir eğitim kurumu için gerekli olan her şeye sahiptir.
Drenovets’in okuma evinde kurulan bir tür etnografya müzesinde hem bölgedeki insanların yaşamından eşyalar hem de antik çağlardan kalma nesneler görülebilir. En eski bulgulardan biri neolit döneminden bir taş baltadır. Ok, kılıç ve tarım aletleri ise Tuna nehri kıyısındaki Bulgar devletinin ilk asırlarındaki hayatı tasvir ediyor.
Köyün ünlü olduğu tek şey bunlar değil. 1940 yılında inşa edilen “Vıvedenie Bogorodiçno” adını taşıyan iki Ortodoks kilisesinin dışında burada bir Evanjelist kilise de faaliyette. Belediyenin, köy sakinlerinin sağlığına yatırım yapma arzusu sayesinde yapılan spor tesisinde futbol da gelişiyor.
Nadya Ivanova:“Maalesef liseyi bitiren gençler büyük şehirlere gidiyorlar. Çalışma ve hayatta kalma yollarını arıyorlar, köylerde bu acı bir gerçektir.” dedi ve devamla: “Gençlerimizin köyü terketmesi en büyük sorunumuzdur. Yatırımcıların burada iş gücüne yatırım yapmasını ve gençlerin burada kalmasını sağlamasını ümidediyorum. Eskiden askeri fabrika, dikim işletmesi, iki çifttlik vardı ve köy nüfusu 4 bine ulaşmıtır. Demokrasiden sonra nüfus erimeye başladı.”
Bugün Drenovets’te nasıl yaşanıyor?
Drenovets’in halkına kulak veriyoruz:
“Üstesinden geliyoruz. Yaşlılar da, gençler de, aileler de olmak üzere bir çok insan açlık çektiğinden daha fazla iş olsun. Paralar yetmiyor- 600 leva ile hangisini önce alalım? Çoğu insan yurtdışına kaçtı, burada iş olmadığından bizler de gitmeyi düşünüyoruz. Orada daha iyi, gündelik 100 leva. Burada mağazalardaki fiyatları görüyorsunuz- sosis- salam gibi ürünlerin kilosu 8-9 leva, bir ekmek 2,50-3,00 leva. Büyük bahçemiz var, meyve sebze yetiştiriyoruz, hayvanlara yonca ekiyoruz.İnsanlar evlerinde tamirat yapıyorlar, biz ise orda burada çalışıp para kazanıyoruz. Şimdi 50 leva karşılığında barajda balık tutmaya gidiyoruz. Hayat burada daha güzel çapa, daha çok iş ve az eğlenceden ibaret.”
Yazı: Diana Tsankova (BNR Radyo Vidin'den Nedka Lilova'nın röportajından)
Foto: BNR- Vidin, Hristo DenevHalkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
33. Bulgar Antarktika Bilim Seferi katılımcıları, farklı ülkelerden bilimadamları ile birlikte bilimsel araştırmalara devam etmek üzere..