Bulgaristan’da yaşayan Yahudiler’in sayısına ilişkin kesin bilgilerin bulunmamasına rağmen “Shalom”örgütüne göre bu sayı 6 bin kadardır.
1909 yılında inşa edilen Sofya sinagogu, başkentin merkezinde boy gösteriyor. Daha yeni tarihimizde, 1991’de Sofya “Dimço Debelyanov” orta eğitim okulunda İbranice okutulmaya başladı. İlk başta seçmeli ders olarak okutulan İbranicenin birkaç yıl sonra müfredata alınması ile tüm öğrenciler birinci sınıftan beri birinci yabancı dil olarak İvrit okuyorlar. 2019 yılında ise Yahudi Okulu kapılarını açtı. Okulun kiralık binada bulunması, Yahudi topluluğuna ait kültür evi ve diğer mülklerinin başkentin farklı yerlerinde olması, farklı etkinliklerin organizasyonunu güçleştiriyor. Bu yüzden Yahudi okulunu barındıracak ve Bulgaristan’daki Yahudi kültürü ile ilgili faaliyetleri bir araya getirecek olan yeni kültür ve eğitim merkezinin kurulması yönünde çalışılıyor.
Kapılarını 2025 yılında açacak olan binanın tüm bölümleri, çok işlevli olacak ve ziyaretçilere maksimum düzeyde konfor sağlayacak şekilde tasarlandı.
Konu ile iglili ayrıntılar Yoan Kolev’in röportajında.
Yaşı 1 ile 18 arasında değişen 600’den çok çocuğun ana okul ve okulda öğrenim göreceği kültür ve eğitim merkezi, başkentte bulunan eski Yahudi mahallesinde inşa edilecek. Bulgaristan Yahudileri Örgütü Yürütüm Müdürü Yuliya Danodolova’nın belirttiği gibi dini ve görüşleri ne olursa olsun dileyen herkes merkeze serbest erişim imkanına sahip olacak. Sözlerine göre güdülen amaçlardan biri ülkemizde II. Dünya Savaşı öncesinde verilen Yahudi eğitiminin küçük bir parçasının yenilenmesidir.
„II. Dünya Savaşını izleyen dönemde ülkedeki Yahudi nüfusunun yüzde 90 kadarı, İsrail’e gittiği için Bulgaristan’da bulunan Yahudi okullarının çoğu kapatıldı. Toplam sayısı 50 bin kadar olan Yahudiler’in ancak 5-6 bini burada kaldı. Savaş sonrası düzenin değişmesi sonucu Yahudiler’in malvarlıkları dahil özel mülkiyet kamulaştırıldı, dönemin iktidarı hoşgörü göstermediği için Yahudi okulları kapandı” diyen Yuliya Dandolova, yeni kültür ve eğitim merkezinin Yahudi topluluğu tarafından herkese açılmak amacı ile kurulmakta olduğunu vurguladı.
„Bu merkezin izole edilmiş ve sırf Yahudi topluluğuna açık bir yer olmasını istemediğimizi öne sürmek çok önemli. Topluluğumuz Bulgar toplumu ile her zaman bir bütün oldu, hiçbir şekilde kendimizi ayrı hissetmedik. Bu yüzden sadece topluluk mensuplarına değil, bütün Sofya kenti için kültür ve bilgi merkezi olacak iki katlı bir kütuphane de yapıyoruz. Bir eğitim kuruluşunun öğrenci ve öğretmenlerin dışında birçok kişiye ev olabileceğini göstermek istiyoruz.
Yeni binada okul, kütuphane, kültür merkezi ve idare bölümünün dışında ana okul da olacak. Bilindiği üzere ana okullarında çok büyük mekanların uyuku bölümü olarak kullanılması, ciddi problem oluşturuyor. Yeni merkezin tasarım aşamasında bu konuda ilginç bir çözüm bulundu. Projeyi hazırlayan mimarların anlattığı gibi çocukların oyunlarla meşgul oldukları zaman, uyku bölümlerinin boş olmaması için yataklar podyum benzeri şekilde toplanıp gizlenecek ve bu podyumlar, çocukların tırmanış yapmaları için kullanılacak.
Yahudilerin aralarındaki ilişkilerin çok önemli bir unsuru olan yemekle ilgili de ilginç fikirler geliştirildi.
" Yahudiler, kitaplara olduğu gibi onları birleştiren yeme kültürüne de büyük önem verir, dedi mimar Mariya Staynova. Ana okul ve okuldaki yemekhane arasında doğrudan bağlantı sağladık, eğitim amaçlı mutfağın olmasını da istedik. Okullu çocuklar yemek pişirme imkanına sahip olacak, ana okullu çocuklar da farklı yemeklerin yapılışını büyüklerden öğrenebilecek."
Yahudi topluluğuna ait merkezin yapımı, son derece büyük bir meydan okuması olmakla beraber, hem mimarlar, hem yapım işini yaptıran işverenler için büyük heyecan kaynağıdır.
İlk kazı töreni yapılırken hazır bulunanların yüzlerinde herkese açık olan ve insanları bir araya getiren binanın hazır halde görmek için sabırsızlık okunuyordu. Yapı henüz inşa edilmiş olmasa da Yahudi topluluğu, binanın sunacağı imkanlardan faydalanacak olmasının mutluluğunu şimdiden yaşıyor.
Haber : Yoan Kolev
Çeviri :Tanya Blagova
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi..
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor..