Havanın yağışsız olması, ülkenin bazı bölgelerinde ekim çalışmalarının askıya alınmasına yol açtı. Kuraklıktan dolayı ekime başlamayı erteleyen tarım üreticilerinin sayısı hiç te az değil.
Dobriç tarafında çalışan çiftçi Veronika Çalıkova, kuraklık ve maliyet artışının güzlüklerin bu yıl da azalmasına neden olacağını öne sürdü. Kladentsi köyü cıvarında 5000 dönüm tahıl tarlaları işleyen genç çiftçi ile iş arkadaşımız Ayşe Latif söyleşti.
Yer yer üç aydır bir damla yağış bile düşmezken kuraklık, ülkenin birçok bölgesinde ekimi zorlaştırıyor. Sizde durum nedir sorusu üzerine genç çiftçi şöyle konuştu:
“Bizde de durum farklı değil. Önemli miktarda düşen son yağış, sanırım Temmuz ayında oldu. Temmuz ayından bu yana toplam yağış miktarı ise 100 litre olmak üzere, yeni kampanyanın başlatılması açısından hiç denecek kadar az. ”
Yaklaşık 5000 dekar/dönüm hububat tarlaları işleyen Veronika Çalıkova, ekim çalışmalarını kuraklığa rağmen ayın sonuna kadar tamamlamayı umduğunu belirtti ve kuru toprağa buğday nasıl ekilir sorusunu şöyle yanıtladı:
“Ekerken dua ediyoruz. Tohumu toprağa attıktan hemen sonra önemli miktarda yağış düşsün diye dua ediyoruz, ki gelişim başlasın ve ekinler kışı sormal geçirsin. Bilindiği üzere, gelişim ne kadar geç başlarsa gerekli evreye ulaşmayan tahıl tohumu, kışı o kadar zor geçirir, kış soğuklarına zor dayanır. Tabii, soğuk olursa eğer. Son yıllarda kışların sıcak olduğunu, kar yağışının olmadığını görüyoruz. Kuru soğuğun etkisi ise daha da büyük olur.”
Çiftçi kadın kuraklığın ziraat makinaları için de büyük risk oluşturduğuna dikkat çekti.
“Bu, diğer büyük problemimiz. Tarlalara giren makinalar kırılır. Harcanan yakıt miktarı büyük olur. Değiştirilen parça masrafı artar. Dolayısıyla genel üretim maliyeti de yükselir.”
Kuraklıktan dolayı ekim çalışmalarına başlama riskini henüz göze almayan çiftçilerin olduğunu ve bu gecikmenin verimi kötü yönde etkilemesi ihtimalinin büyük olduğunu kaydeden Veronika Çalıkova, tarım üreticilerinin ekim masrafının geçen yıla kıyasla arttığını söyledi:
“ Masrafımız kesinlikle arttı. Gübreler büyük oranda pahalılaştı. Tohum”fiyatlarına zam geldi. Zirai ilaç fiyatları yükseldi. Bu yıl her şeyin maliyeti son derece büyük olurken alım fiyatları, özellikle küçük ve orta büyüklükteki üreticiler için öldürücü derecede düşük”.
Hükümetle yapılan anlaşma kapsamında sağlanan destekler konusuna değinen çiftçinin yorumu şöyle oldu:
“Bence gerek sebze üreticileri, gerekse de arıcılar, tahıl üreticileri ya da hayvancılar olsun çiftçilerle, çifçilerin emeği ile alay ediliyor. Sağlanan destekler onların varlığını sürdürmeleri için kesinlikle yetersiz.”
Veronika Çalıkova’nın işlediği tarlaların yakınında bulunduğu Kladentsi köyü, Şumen, Silistra ve Dobriç olmak üzere üç ilin sınırında yer alıyor. Tarım üreticisi, Bulgaristan’ın kuzeydoğusundaki genel durumla ilgili izlenimlerini paylaşırken şunları söyledi:
“Yıl boyunca yer yer loкal yağışlar düştü. Önemli miktarda yağış hiç düşmedi. Ayrı ayrı parsellere yağmur düştüğünü söylemek mümkün. Ama il genelinde büyül kuraklık yaşanıyor. Böylesi kuraklığın daha önce hiç yaşanmadığını söyleyen çiftçi arkadaşlarım var”.
Kaynak : BNR Şumen Radyosu
Röportaj : Ayşe Latif
Çeviri : Tanya Blagova
Foto: BTATürkiye’de seçimlere katılım oranı bundan önceki seçimleriyle aynı veya biraz daha yüksek olabilir. BNR’nin seçimlere özel Türkiye’ye gönderdiği muhabiri Mariya Petrova, Güney komşumuzdaki seçim gününü şöyle özetledi: Edirne ve Trakya..
Türkiye’deki seçim sandıklarında 27 Ekim seçim süreci sakin, fakat heyecansız geçti. Türkiye’de yaz saati uygulaması devam ettiği için seçim günü bir saat erken bitti. BNR muhabiri Maria Petrova'nın aktardığı gibi İstanbul, Edirne, Trakya, İzmir ve..
T ürkiye’de oy verme işleminin seyrini özetle aktarmak gerekirse sandıklara giden az sayıda kişinin toplu halde makineli oylama yönetimini tercih ettiklerini söylemek mümkün. İstanbul, Edirne, Trakya ve İzmir’de seçim gününün normal..