Demokrasinin çocuğu Danita: O yılların hem güvensizliği hem de özgürlüğünün izlerini taşıyoruz

Eklenme 10.11.2023 12:25

Danita Zariçinova

Photo: özel arşiv

Çoğu akranları için olduğu gibi Danita için de “demokrasi” çok özel bir sözcük. “Çok küçük yaşta ilk defa duyduğum bu kelime, her zaman hayatımın bir parçası olmuştur” diyor genç kadın. Danita Zariçinova’yı takdim edecek olursak çevreci, insan hakları aktivisti ve Bulgar demokrasisinin çocuğu olduğunu kaydetmek gerekir. Kendisi Bulgaristan tarihinde dönüm noktası olan 10 Kasım 1989 tarihi ile yaşdaştır. Bu tarih, ülkemizin yavaş ve acılı bir süreç olan piyasa eknomisi ve Avroatlantik entegrasyona geçiş sürecinin başlangıcıdır.

Danita çevre koruyucusu ve insan hakları ve özgürlükleri aktivisti

İlgili yazılar:

İfade özgürlüğü Bulgar demokrasisinin gerçekleşmemiş bir rüyası mı kaldı?

Geçiş döneminin ilk yıllarındaki müzik özgürlük hayallerini yansıtıyordu

“90’lı yılların başında “Demokrasi” gazetesinin ilk sayısının çıktığı 12 Şubat’ta, ilk demokratik protesto gösterilerinin düzenlediği dönemde doğmuş olmam, kişiliğimi şekillendiren bir husus oldu, çünkü bütün ailem aktif vatandaşlık pozisyonu olan insanlardır” diyor Danita.

Çocukluğuna öngörülemez dönümler, güvensizlik, siyasi gerilim ve sosyal protestolar damga vurdu. En erken anılarından bazıları, sokak gösterileri ile ilgilidir. 1997’de iktidarda olan Jan Videnov’un sosyalist hükümeti, tahıl, finans ve siyaset krizlerine yol açtı, hiperenflasyon ise dehşet verici yüzde 243’ü buldu. Öfkeli vatandaşlar sokak ve meydanlara döküldü.

“7 yaşındayken düzenlenen büyük protestolardan çok net hatıralarım var. Meydanı, insanları, soğuğu hatırlıyorum. Birinci sınıftayken karneme SDS aslancığı stikerini yapıştırdığımı hatırlıyorum. Mağazalarda temel gıda maddelerinin bulunmadığı zor dönemleri de hatırlıyorum. Ailemizin içinde her zaman siyaset konuşuldu. Bütün protestolara ailemle birlikte giderdim. Seçimlerden sonra gece yarıları verilen basın toplantılarını heyecanla birlikte izlerdik.

Çocukken yaşadığımız güvensizlik hissinin bize damga vurduğu bir gerçek, ama aynı zamanda özgürlük de böyle, çok şeyin gözümüzün önünde geliştiği bir dönemde yaşadık” diye konuştu Danita Zariçinova.

Bulgaristan halkı totaliter geçmişinden ibret dersi aldı mı?

"Bizde henüz sosyalizme nostalji duyanlar var. Bunun aslında gençlik yıllarına duyulan bir hasret olduğunun farkında değiller. Bu rejim, Avrupai devlet olarak Bulgaristan’ın gelişmesini 45 yıllığına durdurdu” diye cevap veriyor Danita.

Petır Mladenov, Todor Jivkov'un istifa etmesini açıklarken, 10 Kasım 1989.

Fakat bugün, hafızalarda kazınan 10 Kasım’dan 30 yılı aşkın süre sonra zaman sanki daire çizerek bizi tekrar çıkış noktasına getirdi. Bulgar toplumunda yine Avroatlantik mensubiyetimize karşı sesler yükseliyor, Batı’ya mı yoksu Doğu,,’ya doğru mu devam etmemiz gerekiyor sorusu gündeme getiriliyor.

İlgili yazılar:

Neden “Biz Tarafsız Değiliz”? Vatandaşlar, Ukrayna’daki Rus saldırganlığına karşı daha güçlü direnişten yana

"Bir yandan bu durumdan, Rusya’nın Bulgaristan’a hâlâ gösterdiği etkiden dolayı, kamu oyu manipülasyonu ve sahte haberlerden dolayı epey endişeliyim. Bütün bunlar sosyal medya aracılığı ile daha da güçlendiriliyor. Bununla birlikte ülkemizde daha eleştrel düşünceye sahip bir sivil toplumun doğmakta olduğu kanısındayım. Bunlar uzun vadede değişim isteyen insanlardır. Aslında demokrasinin çocuğu olmak, ait olduğun toplumu iyi yönde değiştirebilmek epey ilgnç bir şeydir” diye noktaladı sözlerini Danita.

Çeviri: Tanya Blagova

Foto: Danita Zariçanova özel arşiv, BNR-Vidin, arşiv

Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Paylaş

Demokrasinin çocuğu Danita: O yılların hem güvensizliği hem de özgürlüğünün izlerini taşıyoruz

Kategorideki diğer yazılar

“Hak ve Özgürlükler İttifakı”, Türkiye’deki oyların yaklaşık yüzde 65’ini aldı

Seçimler bitti… seçimleri bekliyoruz!

Zdravka Momcheva: Büyük Britanya’daki Bulgaristan vatandaşları için oy vermek vatandaşlık görevidir

33. Bulgar Antarktika Bilim Seferi katılımcıları yola çıkıyor