Haskovo doğumlu olan Melisa Ramadan, Almanca ve İngilizce’yi öğrendiği yabancı dil ağırlıklı liseden mezun olunca, “ikinci ana dili” dediği Türkçe’ye üstün derecede hakim olmak adına sınava girerek Sofya Üniversitesi Türkoloji Bölümünu kazandı.
Bölüm tercihinin zor olmadığını paylaşan genç kız, lise döneminde Almanya’ya dil pratiğine gittiğini ve orada bazı Doğu Kültürü temsilcileriyle yakından tanışma fırsatı bulduğunu paylaştı. Bu temaslardan çok etkilendiğini söyleyen Melisa, “Böylece Doğu kültürleri ve dillerine olan ilgim uyandı ve bu alandaki bilgilerimi derinleştirmeye karar verdim,” dedi.
“Dil bir halkın aynasıdır, kimliğinin ve kültürünün yansımasıdır. Dil olmadan bir kültür var olamaz. Milletler dilleri ve kültürleriyle vardır,” diyen Melisa, şu an 4. sınıf öğrencisi olduğu Türkoloji bölümünde sadece Türkçe değil, aynı zamanda Kazakça, Azerice ve Osmanlıca da öğrendiğini dile getirdi.
Azerbaycan Devlet Dili Komisyonu’na bağlı İzleme Merkezi tarafından düzenlenen “Halkları Birleştiren İletişim Aracı Olarak Azerbaycan Dili” konulu kompozisyon yarışmasına katılması ile ilgili ayrıntıları anlatırken Azerice’yi üniversitede seçmeli dil olarak okuduğunu ve daha yeni yeni öğrendiğini paylaşan Melisa, “yarışmaya yurt dışında yaşayan ve ana dili Azerice olan Azerbaycanlılar’ın katılacağını bildiği için beklentilerinin çok yüksek olmadığını söyledi. Lisan meraklısı kız, Uluslararası kompozisyon yarışmasında ABD, Kanada, Büyük Britanya, Almanya, Avusturya ve daha birçok ülkeden katılımcılarla yarışarak üçüncü olmayı başardı.
Farklı yarışmalara katıldığını paylaşan başarılı genç kız, “Kendimi kendime kanıtlamayı severim. Bir hedef belirleyip ona ulaşmaya çalışırım. Uzun süre gayret gösterdikten sonra sonuç almak beni mutlu eder. Geliştiğimi görünce daha çok çalışmak için istekli oluyorum. Eğer yarışmaya katılırsam kazanma şansım olur, eğer katılmazsam zaten kaybetmiş olurum,” dedi.
Dil bilmenin önemine vurgu yapan Melisa, “Yabancı dil öğrendiğinde etkileşimde olabileceğin insan sayısı artar ve farklı kültürlerden insanlarla iletişime geçme şansına sahip olursun. Bu fırsatı değerlendirdiğinde ise artık birçok şeyi farklı yönleriyle görebilecek bir düşünce yapısı kazanırsın,” dedi ve herkesin dil öğrenmesini tavsiye etti, çünkü “Yabancı diller altın kapılar ve yeni ufuklar açar”.
Melisa Ramadan ile söyleşinin tamamını ekteki ses dosyasından dinleyebilirsiniz.
Söyleşi: Bedriye Haliz
Fotoğraflar: özel arşiv
Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda yer alan Veliçka’da köyün doğal mirasının birer parçası haline gelen iki asırlık meşe yi bilmeyen yoktur. Quercus spp türünden olan ağaçların etrafı 1990 yılında çitle çevrelendi, tahmini yaşlarını gösteren tabelalar..
“Kültür Başkentimizde” keyifli yolculuğun ikinci bölümüne hoş geldiniz! Son olarak Roma Stadyumu önünde kalmıştık. Medeniyetler beşiği şehrin 2. ve 3. asır antik dönem kalıntıları üzerindeki meydanda bir de minare yükseliyor. Dönemin..
Ülkedeki çocuklarda balık tüketme alışkanlığı yok. Her beş çocuktan biri balık yemiyor. Balık tüketmek, mutfak geleneğinin bir parçası değildir. Okullu çocukların beslenme alışkanlıklarına dair ulusal çapta düzenlenen temsili araştırma dan..
Güllerim kana benzer, Gökyüzü sana benzer, Güzel kızın manisi Kuşlara benzer. “Kısaca” başklıklı iki dilli mani..