Avrupa Birliği, uyuşturucu kaçakçılığı, kaçakçılık ve organize suçla mücadeleye yardımcı olmak için güvenlik önlemlerini uyumlu hale getirmeyi ve bilgi paylaşımını geliştirmeyi amaçlayan liman yetkilileri arasında bir kamuözel sektör ortaklığı başlattı.

Avrupa İçişleri Komiseri  Ylva Johansson,polisin geçen yıl 121 ton gibi rekor miktarda kokain ele geçirdiği Belçika'nın Antverpen limanında, Avrupa'daki organize suçun gelir kaynağının uyuşturucu kaçakçılığı olduğunu söyledi.

Girişim, kokainin Avrupa'daki en büyük giriş noktası olduğu kabul edilen Belçika'nın Antwerp limanında başlatıldı.

Etkinliğe, AB İçişleri Bakanları ve 16 Avrupa limanı temsilcilerinin yanı sıra deniz taşımacılığı alanında çalışan kuruluşlar da katıldı.

Avrupa Birliği'ndeki cinayetlerin yarısının uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili olduğu ve suç şebekelerinin Avrupa ekonomisine nüfuz ettiği konusunda uyarıda bulunan Avrupa İçişleri Komiseri  Ylva Johansson, suç şebekesiyle mücadele için bir ağın oluşturulması gerektiğinin altını çizdi:

“Rakip suç grupları, büyük sevkiyatları Atlantik Okyanusu'nun bir tarafından organize edip göndermek ve bunları diğer tarafa, yani Avrupa'ya yeniden dağıtmak için birlikte çalışıyor. Limanlara fiziksel erişim sağlamanın ve uyuşturucuları konteynerlerden çıkarmanın çok zor olması nedeniyle, suç gruplarının rüşvet, yolsuzluk ve tehditlerle limanlarımıza sızmalarını engellemek için güçlerimizi birleştiriyoruz.”

Şiddet, tehdit, gasp, rüşvet ve baskı, Avrupa'nın tüm büyük limanlarında mevcut, burada yerel gangsterler, kazançlı yasa dışı iş üzerindeki nüfuzlarını korumak için her yolu denemektedir ve amaç, uyuşturucu sevkiyatlarını, liman işçileri, liman görevlileri, kamyon şoförleri, gümrük ve polis memurları aracılığıyla ele geçirmektir. Burada söz konusu olan Hollanda'da Fas kökenli suç çeteleri, Belçika'da ise Arnavut ve İtalyan mafya çevreleriyle bağlantıları olan suç gruplarıdır.

Antwerp limanında ele geçirilen kokain sevkıyatının her yıl artması, Latin Amerika'dan gelen kokainin Avrupa pazarına akın ettiği iddialarını doğrularken Belçika şehri ise, kazançlı yasadışı ticaretin kontrolü için birbirleriyle "kavga eden" suç çeteleri arasındaki şiddete sahne oluyor.

Belçika İçişleri Bakanı Annelies Verlinden, “Avrupa Liman İttifakı’nın amacı, limanlar ve ytetkililer arasında iyi uygulamaları paylaşacak araçları bulmaktır.Örneğin, bir ekip üyesi tarafından alışılmadık bir durum tespit edildiğinde suçluları mümkün olan en kısa sürede durdurmak için anonim“yardım hattı” kurmaktır.” dedi.

Avrupa Birliği genelinde tespit edilen tüm uyuşturucuların yüzde 70'inin Avrupa limanlarında ele geçirilmesi, yalnızca polis ve gümrük teşkilatları arasında değil, aynı zamanda özel liman işletmecileriyle de daha fazla iş birliğine ihtiyaç duyulmasını gerektiriyor.

Yeni oluşturulan ittifak, bilgi paylaşımını ve başarılı çalışma modellerini güçlendirmeyi, uyuşturucu akışının geçtiği rotaların haritasını çıkarmayı ve suç çetelerini ortaya çıkarmayı amaçlıyor.

Avrupa Birliği gümrük teşkilatlarına 200 milyon avroluk yardım tahsis edildi. Ortaklık, aynı zamanda Eurojust ve Europol'ü de kapsıyor. Europol Genel Müdürü Catherine De Bolle şunları söyledi:

“Temel ön koşul, yolsuzluk ve suç unsurlarının sızmasıdır. Bu, nakliye şirketleri, liman çalışanları, taşımacılık şirketleri ve ulusal yetkililer gibi farklı düzeylerde gerçekleşiyor. Bu taktikler, suç ağları için önemli, çünkü tek bir yetkilinin bile yolsuzluk yapması önemli kodlara ve belgelere erişim sağlayarak suç faaliyetlerini kolaylaştırabilir.“

İsveç'teki Helsingborg'u örnek gösterenAB İçişleri Komiseri Ylva Jöpansson, liman güvenlik güçlerinin Rotterdam ve Antwerp'teki büyük operasyonları sonucunda suç gruplarının uyuşturucu ithalatı ve ihracatı için yeniden daha küçük limanlara odaklandığını açıkladı.

Yeni Avrupa girişiminin Bulgaristan limanlarının işleyişine ve güvenliğine nasıl yardımcı olacak?

Bu sorunun cevabını Demokrasi Araştırmaları Merkezi'nin kıdemli analisti Tihomir Bezlov verdi:

“Avrupa son on yıllarda, özellikle de son yıllarda, kelimenin tam anlamıyla bir kokain akışına tanık oldu. Yılda 300 tonun üzerinde olan ve giderek artan kokain ele geçirme vakalarında büyük bir artış yaşandı. "Avrupa Limanları İttifakı" girişiminin Antwerp'te ilan edilmesi, tesadüf değil, çünkü geçen yıl orada 120 ton kokain ele geçirildi. Antwerp, en büyüğü Rotterdam olan, Hamburg gibi büyük limanlarda ele geçirilen kokain miktarında gerçekten büyük bir artış yaşandı. Endişe verici olan ve ciddi endişe yaratan şey, organize suçun kokain kaçakçılığı yoluyla elde ettiği bu devasa gelirlerin aslında Batı Avrupa'da, bu şehirlerde eskiden görülmeyen bir şey yaratmasıdır, burada söz konusu olan, büyük bir şiddet dalgası ve organize suçlarda çok gözle görülür bir artış, özellikle Faslı, Kuzey Afrikalı ve Kolombiyalı grupların gelir elde etmek için bu şehirlerde küçük savaşlar yürütmesidir.

Bulgaristan'a gelince, Batı Avrupa'daki ana tüketici pazarlarından uzakta olduğumuz için bu sorunu yaşamıyoruz. Ancak Batı Avrupa'daki polis teşkilatlarının yorumladığı ve Bulgaristan için başka bir risk oluşturan Batı Avrupa'da taşımacılık yapan çok sayıda kamyona sahip büyük Bulgar şirketleri olmak üzere Bulgar nakliye şirketleriyle ilgilidir. Çeşitli araştırmalarda, Bulgar nakliye şirketlerini kullanan Faslı, Kolombiyalı suç örgütleri arasındaki bağlantının tam olarak olduğu görülüyor. İrlanda'da bir Bulgar gemisinin karıştığı son büyük olaya şahit olduk. Söz konusu girişimin, Bulgar şirketlerinin daha iyi kontrol edilmesini sağlayacağını ve İrlanda'daki gibi, şirket sahiplerine büyük zararlar veren olayları önleyeceğini düşünüyorum.”

Bulgaristan'ın kaçakçılıkla mücadelede uyguladığı limanlara yönelik Avrupa düzenlemeleri ne kadar etkili ve Avrupa düzeyinde başka nelerin iyileştirilmesi gerekiyor?

“Avrupa, ABD'yi geride bırakarak en büyük kokain pazarı haline geldi. Avrupa'nın temel sorunu FBI'a benzer birleşik bir polis teşkilatının olmamasıdır. Pasif bir şekilde bekleyip kontrol ettiğiniz model sorunlu, çünkü Avrupa Birliği dışında operasyonlarınız yoksa, ABD'ne kıyasla katkıda bulunmanız zor, asıl büyük sorun da işte bu. Bir diğer sorun da, polis ve gümrük teşkilatları dahil olmak üzere, bu suç çetelerinin sızmasıdır ve bana göre, Bulgaristan'ın bu konuda öğreneceği ve deneyimleyeceği çok şey var. Mesela, Bulgaristan, ülke limanlarında ele geçirilen ve aslında eroin kaçakçılığı kanallarının, Bulgaristan limanlarından uzak durmaya başlamasına yol açan çok sayıda eroin vakası konusunda olumlu bir örnektir.” dedi Tihomir Bezlov.

“Avrupa Limanları İttifakı” /EU Ports Alliance/girişimi, özel sektör, gümrükler ve kolluk kuvvetleri arasında işbirliği çağrısında bulunuyor, bu hedef çok mu iddialı, ne ölçüde uygulanabilir ve benzer başarılı örnekler var mı - AB'de yoksa Bulgaristan'da mı?

Tihomir Bezlov şöyle cevap verdi:

”Hangi somut araçların önerileceğini, yani özel şirketlere ne faydası olacağını görmemiz gerekiyor. Yani işbirliği mekanizmaları nelerdir? Şu anda bu sadece bir deney. Somut fikirlerin nelerdir, şu anda “Avrupa Limanları İttifakı”konusunda sadece tek bir siyasi duyuru var.

Bulgaristan'ı da birçok yönden etkileyen X ışınlarıyla daha fazla kargonun kontrol edilmesi sorununun yanı sıra, şirketlerin çalıştırdıkları kişilerin iç denetimi ve sırasıyla şirketlerin bu iç denetimi ile polis kurumları arasındaki işbirliği de bir sorun teşkil ediyor. Ama yine de çabalar mevcut, özel sektör ve idareler arasındaki bu etkileşimlerin ne kadar etkili sonuçlanacağını ilerde göreceğiz.“

Kamuoyunun büyük ilgisini toplayan bir konu da Bulgaristan'ın 31 Mart'tan sonra Schengen'e ve su yoluyla girişidir. Ticari denizcilik ve kaçakçılıkla mücadele denince Schengen'e girmemiz bu yönde yeni tedbirleri beraberinde getiriyor mu ve onlar nelerdir? Bulgaristan limanları daha güvenli hale gelecek mi?

”Schengen bağlantılı limanlarda trafiğimiz çok az, Avrupa'daki yoğun trafikten uzaktayız, dolayısıyla hava taşımacılığı ve hava taşımacılığından farklı olarak büyük bir değişiklik olacağını düşünmüyorum.” dedi Tihomir Bezlov.

Avrupa Birliği'ne bir bütün olarak bakıldığında, suç örgütlerinin Avrupa Birliği'ne uyuşturucu ithal etmek için kullandıkları yol ve taktikler nelerdir ve Bulgaristan bu süreçte nerede?

”Zamanla değişen şey, İspanya'nın Latin Amerika, özellikle de kokainin geldiği Kolombiya, Peru ve Brezilya ile olan bağlantıları nedeniyle, başlangıçta büyük kaçakçılık kanallarının İspanya üzerinden akmasıydı.Daha sonra,liman yetkilileri konteynerlerin ve kargonun çok küçük bir yüzdesini denetleyebilmesi nedeniyle, trafiğin en büyük limanlara kayması oldu. Ve çok büyük bir trafik olduğunda, örneğin 500 milyon tona yakın yıllık ciroya sahip olan Rotterdam'da olduğu gibi, 1000 konteyner başına %1’i kontrol edilebilir.

Organize suç şebekeleri, Avrupa'ya 100-150 ton kokain ithal etmek için bu 300 tonu kaybetmeye hazır. Yani bu tür fedakarlıklar yapmaya ve engelleri aşmak için büyük çaba sarf etmeye hazırlar. En büyük limanları seçmişler, çünkü en fazla sayıda konteyner var ve bu büyük hacimlerdeki sevkiyatları gizleme imkanı var. Bulgaristan'ın böyle bir sorunu yok, çünkü limanlarımız üzerinden bu kadar büyük bir emtia trafiğimiz yok. Burada ihtiyaç duyulan şey, denetleme yapacak personelin, organize suça katılmayan kaliteli insanlardır” cevabını verdi Tihomir Bezlov.

Türkçesi: Şevkiye Çakır

Bu haber, AB “Euranet Plus” Radyo Ağı çerçevesinde hazırlanmıştır. Haberin orjinalini  dinleyebilirsiniz.