Türkiye’nin 11 ilini vuran 6 Şubat depreminin üzerinden bir yıl geçti.
Kayıpların, acıların, yaralıların, yıkımın ağır “bilançosu” yapılmaya devam ederken, bölgeden güç ve yardımlaşma, umut ve geleceğe ışık veren insanların örnekleri de öne çıkıyor.
Bulgaristan Radyosu’nun Türkçe Yayınlar Ekibinden Sevda Dükkancı’nın dört gün boyunca deprem bölgesinde karşılaştığı o kişilerden biri de, gazeteci ve televizyon yapımsıcısı Sakine Altay.
İstanbul, Bodrum, İtalya’dan geçen gazetecilik serüveni varken, 6 Şubat depremi ardından doğup, büyüdüğü Hatay’a geri çevirdi onu.
Böyle bir faciada herkes kaçmayı seçecek derken, Sakine, eşi ve üç çocuğu ile beraber Antakya’da önce çadır, sonra da konteyner kente yerleşti.
Ulusal televizyon kanalındaki kariyerini bir çırpıda atarak, deprem bölgesinde yine konteynerden yayın yapan yerel televizyonda “Hatay’da hayat” programını sunmaya ve umut ışıklarıyla acıyı dindirmeye çalıştı.
Yüzünden düşmeyen gülümsemesi, dik duruşu ve pozitifliği ile bize bir nebze rahatlık sağladı ve “evet, bölge insanları sayesinde yeniden o eski günlerine kavuşacak” dedirtti.
“Yüzyılın felaketini yaşadık bizler. Şehrimiz tarihte yedi kere yerle bir oldu ve biz bunu sekizinci kere olarak niteleniriyoruz, tarihe öyle geçecek. Depremin üzerinden bir yıl geçti. Bu sürede bizim hızlı kenetlenmemiz, o enerjiyi korumamız, birbirimize moral vermemiz çok önemliydi. Bir gecenin sabahında daha seferber olmamız bizim en büyük avantajımız oldu.
Ölenlerimizin yasını tuttuk, sakat kalanlarla, yaralı olanlarla, yaşlılarımızla hep bu motivasyonla, güçlü durarak, bu süreci yönettik.
Şehir yeniden inşa edildi mi? Hayır.
Seneye olacak mı? Hayır.
Ama bunun için hepimiz çalışmalar yapıyoruz”.
Heryerde sezdiğimiz bir umut var? Nedir onun temeli?
“Biz sıfırdan başladık. Evlerimiz yıkıldı, çadırlara geçtik, konteynerlerde yaşadık. Konteyner dediğiniz 21 metre karede 3-4 çocuklu bir ailenin yaşaması. Biz bu yaşadığımız felaketi hızlı bir şekilde kabullenip, önümüze bakmayı seçtik. Bu bize çok şey kazandırdı.
Çocuklarımızı da buradan çıkarmadık, onlara zorluklarla mücadeleyi öğrettik. Çünkü inanıyoruz ki, zor günler, güçlü insanlar doğurur”.
“Hatay’da hayat” programında nasıl bir Hatay gösteriyosunuz?
“İnsanların hayatına dokunmak, onlara yardımcı olmak, bunu çıkarsız yapmak büyük bir maneviyatla motive ediyor. Yardımseverlerin buraya gönderdikleri destekleri koordine etmek de büyük sorumluluk oldu.
Hayatta kazanacağın çok büyük paraların karşılığı yardıma muhtaç bir kişiye yardım ettiğindeki o mutluluğa eşdeğer değil”.
“Buradan bütün Bulgaristan halkına, yardım eli dokunan herkese, yardım edemese bile bizden haberi olup da, üzülen, belki de ağlayan herkese çok teşekkür ederiz.
Zor günün dostu oldunuz, biz böyle bir günde berabersek, bundan sonra da beraber oluruz.”
Sakine Altay ile röportajın tamamını aşağıdaki ses linkinden dinleyebilirsiniz:
Dışarıda çetin kış şartları etkiliyken kaplumbağalar soğuktan ve her çeşit tehlikeden korunmak üzere sığınaklara çekilerek kış uykusuna dalar . Peki kış döneminde kaplumbağalar varlığını nasıl sürdürür? Kendilerini nerede en büyük güvende..
Sofya’nın 35 kilometre Güneybatısında bulunan Pernik kenti “madenciler şehri” olarak bilinir. Ancak son yıllarda şehrin adı daha fazla “Surva”- Kukeri festivalinin çan sesleri, renkli maskeleri, karnaval havası ve çok eski halk geleneğinin yaşatıldığı..
Brüksel’de yiyecek içecek mekanları işleten kadın Bulgar mutfağının lezzetlerini yabancılara tanıtıyor Brüksel’e Bulgaristan daha AB’ye katılmadan 2006 yılında giden Mümüne Mehmedova, evini, ailesini ve çocuklarını bırakıp doğduğu..