"Hafızada kalanlar" köşesinde bugün ressam Kazim İsinov'u vefatının birinci yılında anacağız. 16 Nisan 1940 doğumlu İsinov, 17 Şubat 2023'te 82 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Mart 2012'den röportajımızı dikkatinize sunuyoruz:
Beş Mart’tan beş Nisan’a kadar ressam Kazim İsinov ve İngrid İsinova’nın resimleri BNR- Ulusal Radyısnun lobisindeki sergide sanatseverlerle buluştu. “İnsan ve doğa” adlı sergi radyonun ilk müdürü, ressam Sirak Skirnik’e ithaf edildi.
Ressam Kazim İsinov’un rengarenk dünyasına bir kez dokunursan, asla unutamazsın!
Bu bir masal diyarı gibi- ilkbaharla cıvıldaşan renk cümbüşü, meyvelerin verdiği bereket mesajları, hayatta güzellikleri arama becerisi, ay ışığıyla aydınlatılmış tarlalar, anneliğin yüzlere getirdiği nur, aile mutluluğu tabloları-bu esrarengiz dünyanın perdelerinden sadece bazıları. Bu manzaralara dokunmak, onların güzelliğini yaşamak isteyenler Bulgaristan Ulusal Radyosu’nun lobisinde resim sergisini görebilir.
Sanat eleştirmeni Prof. İvan Marazov “Kazim, doğanın gücüne inanan, tabiatı kendi halinde bırakmak isteyen, köyündeki mutevazi yaşamıyla mutlu olan insanlardandır. Köyünden dışarı pek çıkmıyor- iyi ki öyle. İnsanlar arasındaki ilişkileri, efsanelerden duyduğu gibi, duruluğu ve sadeliği ile masallarda olduğu gibi saf muhafaza etmek isteyen bir arayışı var” dedi. Bunu mistik bir hayat olarak ele almayın, Kazim resimleriyle, her bir eseriyle kalbini açıyor, ithafta bulunuyor. Kendini devamlı geliştirrmek isterken, resmini görecek olan sanatseverelere de bu duyguları yüklemek istiyor olabilir.
Kazim İsinov kimdir?
Bulgaristan’ın ünlü ressamlarından Kazim İsinov Kuzey Bulgaristan’ın Sadovets köyünde doğdu. Guzel Sanatlar Akademisini bitirdi, yurtiçi ve yurtdışında onlarca sergi açtı, bir o kadar da seçkin ödül ve derecelere sahip oldu.
Yedi yıl önce Hollanda’da yapılan “Dünyayı sevmek için 1001 neden” adlı resim yarışmasında birincilik ödülüne layık görüldü. Dünyanın dört bir yerinden Hollanda’ya gelen katılımcılarla bu yarışmada 32 bin sanatçı boy ölçtü. Onurlu birincilik derecesini ise bizim ressam aldı.
“Belki de doğaya, hayvanlara, etrafımızı saran “olmazsa olmaz” şeyleri, son zamanlarda yok etmeye yüz tuttğumuz tabiatın parçalarını aktarmaya çalıştığıüm için sanatseverler bu mesajlarımı alabildi, diyor ressam. Benim ilham kaynağım her zaman doğup, büyüdüğüm yörem olmuştur. Dünyanın bir çok yerini gezdim, Japonya’ya kadar gittim, ama yine de köyümden daha rahat ve güzel yer yok benim için.
Sadovets köyünde çok güzel bir ırmak var, suları hala tertemiz ve berrak, kayıkla geziniyorum, balık avlıyorum, tabiatı, suyu “yaşıyorum”, mağaralar, kayalar, eski arkeolojik kent kalıntıları var. Hatta yine bu yörede kazılarda Filip Makedonski’nin armasını taşıyan bir hükümdar yüzüğü bulundu. Roma devrinden kalma arkeolojik bulgular var, daha sonra eski Bulgarlar, Islavlar da bu topraklarda yaşamış.Resimlerimi çizerken, fikirlerimi betimlerken buranın havası bana büyük bir güç veriyor- doğa ile tarih kokulu bu sentez bana ilham kaynağı oluyor, tablolarımın daha güzel ve anlamlı olmasına yardımcı oluyor”.
Kazim İsinov resimler dizisi oluşturmayı seviyor- peyzajlar, madonna (ilahi anneler), aile tabloları, çalışan insanlar, iş sahneleri vs. Mitoloji ve tarihten isimleri de resimlerine konu yapıyor sık sık- Orfe ve Evredik, Artemida... Bulgar tarihinden kahramanlara adadığı bir dizi resimleri var, ayrıca en çok sevdiği karakterlerden biri Don Kişot. 30 yıldan beri Don Kişot’u çizmekten asla bıkmadığını söylüyor.
Kendisini bir cümleyle tanımılıyor Kazim İsinov “Uyumu arayan bir sanat adamı”. Bir ağaçta, bulutlarda, kuşların uçuşunda, çok sevdiğim ırmakta, ovalarda hep uyumu aryorum, onu görebiliyorum. Ne yazık ki insanlar arasında uyum, harmoni yok olmaya yüz tuttu. Haber bültenlerinde karamsar tabloları gördüğümde insanlardan ilham alacak birşey bulamıyorum, burada cinayet, orada deprem, kriz, sıkıntı içerisinde bu hayatta uyum da yok artık.
Herkes kendi iç dünyasına dönmeli, kendi içindeki benliği keşfetmeli. Fakat insanoğlu kendini olayların gelişigüzel akışına bırakmış, gidiyor, nereye kadar sürükleneceğini sezmeden...O yüzden ben artık gözlerimi sadece Doğa Ana’ya çevirdim, bir zamanlar insanlar da bana ilham kaynağı oluyordu, ama şimdi durum farklı. Örneğin bu sergide bir zamanlar benim de çalıştığım bir iş olan fırıncıların resimleri var, tarlada çalışanları, yakıcı güneş altında kavrulan yüzlerin tabloları. Bir zamanlar ben de tarlada ektim, biçtim. Şimdiki nesil fiziksel işi unuttu, oysa işsizlik kol geziyor-kimin umurunda. Alın teriyle geçimini sağlayan bir çiftçide bile ressam ilham ve uyumu bulabilir.
Böyle bir sanatçının tabloları İrlanda, Hindistan, Kuveyt, Japonya, ABD, İngiltere, Meksika, Cezayir, Almanya ve İsviçre’de bile özel koleksiyoncuların evinde veya sergi salonlarında görülebilir. İsinov “Kiril ve Metodiy” nişanına sahip, 2005 yılında “Yılın sanatçısı” ödülünü kazandı, Kuzey Carolina ve Cambridege üniversitesinin sanat bibliyografifi kitaplarına ismi yazıldı. Sergiyi gezenler Kazim İsinov’un, yani babasının yolundan giden ve doğada güzellikleri bulup, tablolarına aktaran kızı İngrid İsinova’nın zarif manzaraları ve doğa tablolarını da görebilecek.
Foto: Sevda Dükkanci, arşiv, BTA
1993 yılından bu yana 11 Şubat Dünya Hastalar Günü olarak kaydedilmektedir . Bugün hastalara, refakatçi ve hasta bakıcılarına dikkat çekerek, empati kurabilmek ve daha iyi bakım sağlanması amaçlanmaktadır. Bu vesileyle böbrek nakli yapılan Ayşe..
2006 yılının Ocak ayından bu yana BNR Şumen Radyosunda çalışan Ayşe Latif “ O dönemde Türkçe program ve haberlerin sunulması fikri vardı. Sesimin radyo için uygun olduğunu ve Türkçe konuşan insanlar aradıklarını söylediler. Ben de bu meydan..
Ortodoks Kilisesi, 27 Aralık’ta Hıristiyanlığın ilk şehidi kabul edilen Aziz Stefan’ı anıyor. Hz. İsa gibi Aziz Stefan hastaları elleriyle iyileştirerek mucizeler yaratıyor. Yaşamı hakkında çok fazla bilgilerin olmamasına rağmen ülkemizde azize büyük..